Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreterimiz Derya Yulcu ve üyemiz Saim Atılgan’ın hukuksuzca tutuklanmasına karşı, Eğitim Sen Genel Merkezimizde bugün bir basın toplantısı gerçekleştirdik. Basın toplantısına Konfederasyonumuz (KESK) Mali Sekreteri Elif Çuhadar ve Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy Tekdemir ile Eğitim Sen Genel Başkanımız Feray Aytekin Aydoğan, BES Genel Başkanımız Serpil Akpınar ve BES Kadın Sekreterimiz Banu Aykaç katıldı.
Eğitim Sen Genel Başkanımız Feray Aytekin Aydoğan’ın yaptığı açıklama aşağıdadır.
Merkez Kadın Sekreterimiz Derya Yulcu ve üyelerimiz Saim Atılgan ve Selman Karasu ifadeye çağrıldıklarında tereddütsüzce ifade vermeye gidebilecekken, 15 Ağustos’ta hukuksuzca gözaltına alındı. Herhangi bir hukuki gerekçeye ve somut delile dayanmadan gerçekleşen gözaltılar sonrası Muş Şube Yürütme Kurulu üyemiz Selman Karasu arkadaşımız serbest bırakıldı; Merkez Kadın Sekreterimiz Derya Yulcu ve Saim Atılgan arkadaşımız tutuklandı.
Tarihsel ve toplumsal sorumluluğumuz gereği geçmişten bugüne kamu emekçilerinin, eğitim ve bilim emekçilerinin haklarının mücadele tarihini yazanlar, öğrencilerimizin eğitim hakkı için mücadele edenleriz.
Emekçilerin haklarının ancak adaletin, eşitliğin, özgürlüğün hâkim olduğu bir ülkede mümkün olduğunu bilenler; emek, demokrasi, barış mücadelesi verenleriz.
Tüm emekçilerin haklarının birlikte mücadele ederek kazanılacağının bilinciyle sınıf dayanışmasını ülkenin her yerinde örgütleyenleriz.
Kadın erkek eşit değildir diyenlere inat; iş yerlerimizde, sokaklarda, meydanlarda kadın dayanışmasının, mücadelesinin, kazanımlarının en güzel örneklerini yaratanlar, kadın mücadelesini, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesini ilmek ilmek örenleriz.
Yaşadığımız topraklara, derelerimize, ağaçlarımıza; doğaya sahip çıkanlar, yaşamı savunanlarız.
Yaşama dair en güzel, en gerçek olan her şeyin mücadelenin, dayanışmanın arkadaşlarımıza “suç” olarak ithaf edildiği bir gerçekliği yaşadık. Kadına yönelik şiddete, kadın cinayetlerine, tacize, tecavüze karşı çıkmanın, 8 Martlarda “Vardık, varız, var olacağız!” diye haykırmanın, taşeron işçilerin hakları için mücadele etmenin, 1 Mayıslarda emeğimize, haklarımıza sahip çıkmanın, 10 Ekim’de katledilen arkadaşlarımızı, dostlarımızı, çocuklarımızı anmanın, hasta yakını tarafından öldürülen sağlık emekçisi Dr. Ersin Arslan’ı ölüm yıldönümünde anmanın, işsizliğe, yoksulluğa, yolsuzluğa hayır demenin “suç” olarak kayıtlara geçtiği bir karanlığı yaşadık.
Bizler çok iyi biliyoruz ki; bu haksızca, hukuksuzca ceza uygulamaları siyasi iktidarın; Konfederasyonumuz KESK’in ve Eğitim Sen’in mücadelesinden duyduğu rahatsızlığın sonucudur. Tarihimiz boyunca iktidarların hukuksuzluklarına, baskı politikalarına boyun eğmeyen bir geleneğin mirasını, kamu emekçileri, eğitim ve bilim emekçileri mücadelemizi onurla sürdürüyoruz. Dün olduğu gibi bugün de baskılara, ihraçlara, sürgünlere, tutuklamalara teslim olmadık, olmayacağız. Eşit, özgür, demokratik bir ülke mücadelemize inatla, umutla devam ediyoruz.
Sendikal mücadelemize yönelik hukuksuz uygulamalara son verilmeli, Merkez Kadın Sekreterimiz Derya Yulcu ve üyemiz Saim Atılgan derhal serbest bırakılmalıdır.
