101px; 1margin: 5px; float: ; /Bugün 19 Ocak 2016,
AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katledilişinin 9. Yıldönümü. Aramızdan alınışının dokuzuncu yıl dönümünde Hrant Dink’i bir kez daha sevgi ve özlemle anıyoruz.
Hırant Dink tam 9 yıl önce bugün, yıllardır emek verdiği AGOS gazetesinin kapısının önünde, tüm insanlığın gözleri önünde bir tetikçi tarafından katledildi. Aradan geçen dokuz yıla rağmen Hırant’ın katlinin arkasındaki güçler ‘devlet sırrı’ sayılarak korundu, deliller karartılıp, gerçekler gizlendi.
Kin ve nefret üreten politikalarına karşı duran gazetecileri, yazarları, akademisyenleri ‘örgüt üyesi’, ‘vatan haini’ olarak yaftalayanlar emniyet güçlerinin, kamu görevlilerinin bilgisi dâhilinde işlenen cinayetin üstünü örtmek için elinden geleni yaptı. Toplum askıya alınan, ‘duruşma odalarında uykuya bırakılan’
adaletten medet umar hale getirilmek istendi.
önce devletin kolluk güçleriyle kutlama yapan, sırtı sıvazlanan tetikçiye verilen ceza ile yetinmemiz istendi. Şimdi de 11 yıl boyunca kol kola yürüdükleri
‘Paralel Yapıyı’ suçlayarak kendi sorumluluklarını gizlemeye çalışıyorlar.
Oysa gerçek suçluların açığa çıkarılmasının ve yargılanmasının engellendiği dava süreci Türkiye’nin sicili son derece bozuk olan demokrasi tarihine çoktan kara bir leke olarak geçmiştir.
Uğur Mumcu, Hrant Dink, Musa Anter, Metin Göktepe ve adını sayamadığımız onlarca cinayetin arkasındaki güçler açığa çıkarılmadan, bu konuda samimi bir hesaplaşma ve yüzleşme yaşanmada bu kara asla silinmeyecektir.
öte yandan Dink cinayeti bu ülkede demokrasiye inanan, birlikte yaşamayı ve kardeşliği savunan,
toplumun gözünde barış sembolüne dönüşen aydınların, yazarların, gazetecilerin yaşadığı ne ilk cinayetti ne de son cinayet olmuştur.
Hrant’ı aramızdan alan ‘bebeklerden katil yaratan’
karanlık 9 yıldır yeni katiller yaratmaya devam ediyor. Yeni katliamlarla, cinayetlerle sarsılan ülkemiz barış, emek ve demokrasi talep edenler için adeta bir cehenneme savaştan, kandan beslenenlere korunaklı bir cennete dönüştürülmek isteniyor. İnsanlık dışı uygulamalara, katliamlara, cinayetlere
sessiz kalmamız, mafya bozuntularının tehditlerine alışmamız bekleniyor. Hrant’ı ve katledilen diğer kardeşlerimizi, evlatlarımızı unutmamızı istiyorlar.
Alışmanın,unutmanın,kanıksamanın kabullenmek olduğunu en iyi bizler biliyoruz. Adaletsizlik, hukuksuzluk ve nefret söylemi üzerine inşa edilen bu yağma ve sömürü düzenine alışmadık.
Alışmayacağız. Emek, demokrasi ve barış şehitlerimizi unutmadık, unutturmayacağız!
Sözlüklerden dahi barışın, kardeşliğin adını silmek isteyenlere inat adaletin ve barışın egemen olması mücadelesine sahip çıkmaya devam edeceğiz
Halklar, inançlar, kültürler zengini bu topraklarda ırkçı faşizan zihniyetin hakim olmasına izin vermeyecek, “Hiçbir güvercinin tedirginlik duymayacağı” bir ülke mücadelesini sürdüreceğiz.
