ÇİĞDEM TOKER: TÜSİAD HUKUK DEVLETİ İSTİYORSA (20. 06. 2015)

171

Davutoğlu, hatasını saniyesinde düzeltti ama laf ağızdan çıkmıştı bir kez.
Başbakan, azınlık hükümeti yerine, gerekirse kıran kırana bir pazarlıkla, doğru dürüst bir
“şirket”
kurmak istiyordu.
“Şirket”
ten kastı tabii ki hükümetti. Hem bunda şaşıracak ne vardı?
İlk somut sinyal Cumhurbaşkanı
Erdoğan‘dan gelmemiş miydi?
Gözden kaçmasın: Erdoğan,
Deniz
Baykal
ile görüşmesinde, Baykal’a
“Yatırımlarınaksamaması lazım”
dediğini açıkladı.
(Bu sözün önünü ardını, Erdoğan’ın hangi projeleri, müteahhitleri, kastettiğini, Baykal’ın ne yanıt verdiğini henüz biliyor değiliz. )
İş dünyasını yeterince cesaretlendiren bu sözden sonra da TüSİAD yönetimi Ankara’ya geldi.
Patronlar, kurulacak hükümetten öncelikle “hukuk devletinin tam olarak tesisedilmesini” istiyordu.
Hukuk devletinden kastın eşitlik ve adalet olmadığı bilinse de kulağa hoş geliyor doğrusu: Hukuk devletinin tam tesisi.
Peki.
O zaman, müteahhitleri ile ortaklarının bir kısmı TüSİAD’a üye, üç büyük projenin iş dünyasının anladığı hukukla olan güncel ilişkisini sorularla hatırlatalım:

***

1.
üç gün önce:
Danıştay, 3. havalimanının yapımına olanak sağlayan ve bunun sonucu olarak yüz binlerce ağacın kesilmesiyle sonuçlanan, Bakanlar Kurulu’nun aldığı acele kamulaştırma kararını durdurdu.
TüSİAD’ın öncelediği, örnek aldığı Batı standartlarındaki hukuk devletlerinde, yargı kararlarının, hele ki yürütmeyi durdurma kararıysa, hemen uygulanması gerekir.
TüSİAD, önceliği hukuk devletine veriyorsa aralarında üyesinin de bulunduğu Limak, Kolin, Kalyon, Mapa ve Cengiz’e bir çağrıda bulunup yargı kararına uymasını istemeyi düşünüyor mu?
2. Üç gün önce:
İstanbul 8. İdare Mahkemesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, 3. köprünün yapımına yol veren imar planı hakkında iptal kararı verdi. Tıpkı 3. havalimanında olduğu gibi bu kararın da hemen uygulanması gerekiyor.
önceliği hukuk devletine veren TüSİAD, üyeleri arasında yer almasa da İçtaş ile Astaldi’den bu karara uyup inşaatı durdurmalarını isteyecek mi?
3. İki hafta önce:
Danıştay, sit alanına Saray yapılmasının önünü açan Koruma Kurulu’nun ilke kararını oybirliğiyle reddetti. Sit alanlarında yapılaşmanın önünü kapatan bu kararla, Erdoğan’ın “Güçleri yetiyorsa
yıksınlar” dediği Saray, ikinci kez kaçak konumuna düştü.
TüSİAD, Saray’ın yapımcısı Rönesans Holding’den hukuka saygılı olmasını isteyecek mi? Yoksa birkaç yıl önce Rönesans Holding’in sahibi
Erman Ilıcak, derneğin başkan yardımcılığını yaptı diye yüzü mü tutmaz?2.

***

üyelerine, üyesi olmasa da hukuku çiğneye çiğneye rant anıtlarını diken şirketlere bu uyarıları yapmayan, yapamayan bir Tü- SİAD, hukuk devleti talebinde samimi olamaz. Hukuk devleti, ziyaretler sonrası yapılan açıklamaların içine temel hak ve özgürlüklerin süs olsun diye serpiştirilip, sadece piyasaları ve iş dünyasını, yatırım ortamını önceleyen kurallar anlamına gelmiyor çünkü.
TüSİAD’ın önceliği gerçekten hukuk devletiyse, bunu henüz kurulmamış bir hükümetten talep etmek yerine, yargı kararlarını çiğneyen paydaşlarından talep etmekle başlayabilir.
20. 06. 2015 – CUMHURİYET