TÜRKİYE’DE “DİNİ HAYAT ARAŞTIRMASI” ADI ALTINDA YAPILAN AYRIMCI, MEZHEPÇİ ANKETİN YAPILMASINA DERHAL SON VERİLMELİDİR!

252

Bugün, Diyanet İşleri Başkanlığı ile TÜİK’in “Dini Hayat Araştırması” konulu anketi ile ilgili olarak Sendikamız Genel Merkezinde bir basın toplantısı düzenlendi.

Genel Sekreterimiz Serdal SAVAŞÇI’nın okuduğu açıklama:

Büro işkolunda faaliyet yürüten sendikamız her gün onlarca kurumumuzda yaşanan değişik sorunlarla muhatap olmaktadır. Bu güne kadar kurumlarımızdan Türkiye İstatistik Kurumu’nda, çalışanlarımızın özlük ve ekonomik sorunları ile ilgili çalışma yürütürken, eylemler yaparken bu kurumda çalışanların iş güvencelerini, insanca yaşam taleplerini gündemde tutmaya çalıştık…

TÜİK’te son olarak ortaya çıkan sorun ise Diyanet İşleri Başkanlığı ile TÜİK’in Dini Hayat Araştırması konulu anketi olmuştur. Genelde sözleşmeli olarak iş güvencesinden yoksun olarak kurumun istatistiklerinin verilerini sokak sokak, ev ev yağmur çamur demeden toplamaya çalışan TÜİK emekçilerinin yaşadığı sorunları tahmin etmek zor olmasa gerek…

Anketin konusunun dini hayat olduğunu düşündüğümüzde Türkiye gibi çok kimlikli, çok inançlı bir ülkede çalışanlarımız açısından bir kapıyı çalıp siz hangi dindensiniz, mezhebiniz nedir v.b soruları sormak soran içinde sorulan içinde bir takım tedirginlikleri ve gerilimleri ortaya çıkarma riski mevcuttur.

Anayasanın 15. Maddesinin ikinci fıkrasına göre “savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde bile, kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz” oysa bu anket hane halkının inançlarını sorgulayarak, dini eğilimlerinin belirlenmesini hedefliyor. 

Bu ülkede Sünni inancı ve Hanefi mezhebine göre organize olmuş bir Diyanet İşleri Başkanlığı niçin böyle bir araştırmaya ihtiyaç duyduğu kamuoyuna açıkça ifade edilmelidir. Ortaya çıkan veriler hangi amaçla kullanılacaktır. İnançların anayasal güvence altına alınmadığı kamuda gerçek anlamda bir laikliğin uygulanmadığı devletin tüm inanç gruplarına eşit mesafede olmadığı bir ülkede böyle bir anket aynı zamanda ayrımcılığında tescilidir.

Tersten baktığımızda diyanet işleri başkanlığının tüm inanç guruplarına eşit olması ya da tüm inanç guruplarının özerk olduğu demokratik ortamda böyle bir anketin anlamından bahsetmek belki mümkün olabilir.

Yakın tarihlerde insanların sırf alevi oldukları için evlerinin işaretlendiği, cem evlerinin yasal bir statüye alınmadığı halen cem evlerinin kurşunlandığı bir ülkede bu anket verileri hangi amaca hizmet edecektir. Yine yakın tarihte Başbakan’ın Reyhanlı ilçemizde meydana gelen patlamada hayatını kaybeden yurttaşlarımız için Sünni vatandaşlarımızı kaybettik açıklaması halen hafızalardadır. Böylesi bir ayrımcılığın olduğu farklı inanç guruplarının ötekileştirildiği bir ülkede bu anket hangi amaca hizmet edecektir’

Anketin 10. Sorusu “hangi dine mensupsunuz’ Cevabınız İslamiyet değilse anket bitiyor. Veya kendinizi hangi mezhebe ait hissediyorsunuz’ Alevi iseniz işaretleyebileceğiniz bir seçenek yok “Diğer” şıkkını işaretlemek zorunda kalıp ötekileştiriliyorsunuz.

Yine anket içerisinde cemaatlerden, dini gruplara, aileniz dindarlığından, cinlere, meleklere kadar çeşitlilik arz eden sorular mevcut olup bu ayrımcı mezhepçi anketin yapılmasına derhal son verilmelidir!

TÜİK’te iş güvencesinden yoksun kölece çalışma koşullarında çalışmak zorunda bırakılan emekçiler bu anketten tedirgindirler. Yurttaşlarımız tarafından da tepkiyle karşılanan bu ankette TÜİK emekçileri çalışmak zorunda bırakılmamalıdır.

Ülkemizin resmi istatistiklerinin üreticisi ve koordinatörü olan TÜİK, ‘Ulusal ve uluslararası kullanıcıların ihtiyaç ve önceliklerini dikkate alarak, kaliteli, güncel, güvenilir, tutarlı, tarafsız, uluslararası standartlara uygun istatistikleri üretmek misyonunu unutmamalıdır.

AKP hükümeti iktidara geldiğinden beri alevi açılımı, roman açılımı dini azınlıklarla ilgili açılımlar hiç gündemden düşmedi, mevcut anket AKP hükümetinin bu açılımlardaki samimiyetsizliğinin de bir belgesidir. Geçtiğimiz günlerde gündeme gelen cami cem evi açılımına da alevi yurttaşlarımızın tepkilerinin haklılığını da bu anket ortaya koymuştur.

Barış, kardeşlik, demokrasi ve insanca yaşam mücadelemizden ödün vermeyeceğimizi bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz…


MERKEZ YÖNETİM KURULU