ÇİĞDEM TOKER: FAZLA BASILAN 18 MİLYON PUSULA (04. 08. 2014)

200

Altı gün sonra yapılacak cumhurbaşkanı seçimi, üç aydır Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) yakın markajında.

Ankara’da sırf bu
“misyon”
için geçici ofis kiralayan AGİT heyeti, 29 kişiden oluşuyor.

Heyetin 13 kişilik bölümü politika, hukuk, medya, seçim ve kampanya finansmanı alanlarında uzmanlaşmış analistlerden oluşuyor. Kalan 16 kişi ise
“uzun dönemli gözlemci”
sıfatıyla; Türkiye’nin toplam 10 iline (İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kayseri, Konya, Adana, Erzurum, Diyarbakır, Samsun) dağılmış biçimde çalışmalarını yürütüyor.

Haziranın ilk haftasında bu köşede, AGİT misyonunun
“ön analiz”
nitelikli ilk raporunu duyurmuştuk. AGİT gözlem sürecinin ikinci etabı olarak yayımlanan 31 Temmuz 2014 tarihli
“Ara Rapor”un satır aralarında, çok çarpıcı bir saptama yer almış:
– AGİT misyonu, YSK ile görüşmesinde, kayıtlı seçmen sayısını sormuş.

YSK, yurtiçinde 52 milyon 894 bin120, yurtdışında ise 2 milyon 798 bin 670 seçmen olduğu bilgisini vermiş.

– AGİT misyonu bu kez,
“Kaç adet pusula
bastırıldı”
diye sormuş.

YSK’nin cevabı: 73 milyon 849 bin 80 adet oy pusulası olmuş. (Ara Rapor’da YSK görüşmesine dayanılarak bu pusulaların 69 milyon 279 bininin yurtiçi; 3 milyon 70 bin 80’inin yurtdışı; 1 milyon 500’ünün de sınır kapıları için ayrıldığı belirtiliyor. )

– AGİT misyonu,
“Bastırılan pusula sayısının
yasal temeli nedir”
diye sormuş.

Herhalde doyurucu bir yanıt alamamış olmalı ki, raporun 5. sayfasında şöyle bir cümleye yer vermiş.

“YSK’nin basılacak oy pusulasının sayısı
ile ilgili kararı net bir yasal temelden yoksundur. “
Sadece bu cümle bile, 10 Ağustos’taki seçimin güvenilirliği konusunda, uluslararası dünyada ciddi bir kuşku doğduğunu kanıtlıyor.

Zira (hesabı ben yaptım) bastırılan 73 milyon 849 bin 80 adet oy pusulasından, kayıtlı seçmen sayısı olan 55 milyon 692 bin 790’ı çıkardığınızda sonuç, 18 milyon 156 bin 290 adet fazla pusula ediyor.

(Yangın, sel, deprem, kaza vs. gibi olağanüstü durumlara karşı her seçimde, fazla pusula basıldığını biz de biliyoruz. Fakat
“Bu
kadar büyük bir fark ne kadar normal”
sorusu meşrudur. )
***

Yurtdışında yaşayan Türklerin cumhurbaşkanı seçimine katılımını izlemek üzere, sosyal medyada GurbetinOylari başlığıyla örgütlenen gönüllülerin,
“yurttaş gazeteciliğinin”
verimli bir örneğini sergilediğini geçen yazıda aktarmıştım
(“Hashtag”
olarak bilinen o başlıktaki küçük hatayı da bu vesileyle düzeltmiş olayım)
Yurtdışındaki oy kullanma süresi dün sona erdi. Son haberlere göre, oy kullanma oranı yüzde 5 gibi hayli düşük bir oranda kalmış görünüyor.

Fakat tabii iş asıl bundan sonra başlayacak. Zira, yurtdışında kullanılan oyların sayımı, kullanıldığı yerlerde değil, Ankara’da 10 Ağustos’taki seçimden sonra birlikte yapılacak.

Raporda,
“Yurtdışı oy sandıklarının
oyların kullanıldığı ülkelerde sayılmasınıtalep eden üç dilekçe de reddedilmiştir ve
neden reddedildiklerine dair henüz hiçbir
hukuki açıklama kamuoyu ile paylaşılmamıştır”
deniliyor.

Yasal olarak dışarıdan gözlemci ve tutanak talebi serbest. Ne var ki, son iki gündür bu konuda sandık başlarında
“itiş-kakış”a varan sıkıntılar yaşandığı haberleri sosyal medyadan akıyor. Ve çok ilginçtir AGİT, bu tür sıkıntıları öngören bir saptamaya, yurtdışı oy kullanımı tarihi henüz başlamadan yer vermiş:

“Yurtdışında oy kullanma, 31 Temmuz
– 3 Ağustos tarihleri arasında 54 ülkede
gerçekleşecektir. Yurtdışı oy pusulaları
ülkeye geri getirilecek ve Ankara’da
yurtiçi oy pusulaları sayım başlangıcı ile
aynı zamanda sayılmaya başlanacaktır.
AGİT/ODIHR SSGH ile görüşen ilgililer bu
sürecin şeffaflığı ile ilgili kaygılarını dile
getirmiştir. “
***

AGİT, seçim günü gözlemi için AKMP (Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi) ile ortak çalışacak. Ve seçimden sonra bir sonuç raporu hazırlayacak.

İyi ki… Yasal temeli ve gerekçesini YSK’nin açıklayamadığı 18 milyonun üzerindeki fazla oy pusulasının akıbetini, yurtdışı oyların nasıl sayıldığını, belki bu vesileyle daha sağlıklı öğrenme olanağımız olacak.
04. 08. 2014 – CUMHURİYET