Daha Berkin ELVAN’ın kanı kurumadan Diyarbakır Silvan’da 10 yaşındaki Mehmet EZER adlı çocuğumuzun polisin attığı gaz kapsülünün başına isabet etmesi sonucu ağır yaralanması sözün bittiği noktada olduğumuzu göstermektedir.
Gaz Kullanımı Yasaklanmalıdır!Başbakan’ın gözünün seçimi kazanma dışında hiçbir şeyi görmemesi ve biraz daha iktidarda kalma pahasına her şeyi yapabilme potansiyeli taşıması hepimizin can güvenliğini tehdit etmektedir.
2006 yılında Diyarbakır’da Başbakanın “kadın da olsa çocuk da olsa gereken yapılacaktır” sözünden sonra 13 vatandaşımızın yaşamını yitirdiği olayların yıldönümünde Mehmet EZER ağır yaralanmıştır. ölenlerden ikisi 8 yaşındaki Enes Ata ve 9 yaşındaki Abdullah Duran idi. Yine Cizre’de evlerinin balkonunda annesinin kucağında 18 aylıkken gaz kapsülüne maruz kalarak hayatını kaybeden bebeğin, havan topuyla bedeni parçalanan Ceylan önkol’un, 12 yaşında bedenine 13 kurşun saplanan Uğur Kaymaz’ın ve diğer onlarca çocuğumuzun bedenleriyle birlikte umutları, gelecek hayalleri de devlet şiddetiyle katledildi.
Tüm sağlık kurum ve kuruluşlarının polisin kullandığı gazların sağlığa zararlı ve öldürücü olduğunu, kimyasal silah olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtmesine rağmen AKP’nin ve özellikle Başbakan’ın ısrarıyla kullanılmaya devam edilmektedir.
Polisin sınırsız ve pervasız şiddetinin arkasında iktidarın faşizan politikalarının olduğu açıktır. Er ya da geç bu şiddeti uygulayanların ve talimatı verenlerin yargılanacağından, hesabının sorulacağından kuşkumuz yoktur.
Artık bu polis şiddetine ve katliamlarına son verilmeli, iktidar talimat vermekten ve sorumluları kollamaktan vazgeçmelidir. Gazların ve öldürücü etkisi olan diğer silahların kullanılması yasaklanmalıdır. İnsanları seçimden ve oydan ibaret gören AKP daha fazla insanlık suçu işlemeden bu politikaları terk etmelidir.
Mehmet EZER’e acil şifa, ailesine geçmiş olsun diliyoruz. Faşizme inat direnmeye devam edeceğiz.
Yürütme Kurulu
