AZİZ ÇELİK: O GÖZLER PEŞİNİZİ HİÇ BIRAKMAYACAK (13. 03. 2014)

207

Benim gibi ihtiyarların gençlerin mezarları başında konuşmayacağı günler de elbette gelecek” demişti. Yıl 1988’di. 80 yaşındaki Mehmet Ali Aybar Edirne’de bir karakolda işkenceyle öldürülen 25 yaşındaki arkadaşımız Mustafa Gülmez’in mezarı başında söylemişti bunları.
Dün 15 yaşında bir çocuğunun cenazesi arkasından yürüdük ve ağladık.
Kara kaşlı kara gözlü Berkin’i uğurladık.
Aybar’ın 26 yıl önce dilediği o günler gelmedi. Tersine ölümün yaşı daha da küçüldü. İhtiyarlar sadece gençlerin değil çocukların ölümüne de ağlıyor. çocukları mezarlarına yaşlılar yerleştiriyor. Nobran ve vicdansız bir diktatör on beşindeki çocukları gömüyor.
Mustafa’dan bir yıl sonra 18 yaşındaki Mehmet Akif Dalcı polis kurşunuyla hedef gösterilerek vuruldu. Yoksul bir halk çocuğuydu. Taksim’e 1 Mayıs’ı kutlamaya gidiyordu.
ölümün yaşı küçüldükçe küçüldü. Bir teneffüs daha yaşasalardı tabiattan sözlüye kalkacak çocuklar devlet dersinde öldürüldü.
Ceylan önkol Diyarbakır Lice’de koyun otlatırken küçücük bedeni havan mermisiyle parçalandığında 14 yaşındaydı.
Uğur Kaymaz 13 kurşunla öldürüldüğünde 12 yaşında.
Ve Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Ahmet Atakan, Medeni Yıldırım, Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert. . . 20’li yaşlarda yoksul halk çocuklarıydı.
Şairin dediği gibi hepsinin kalbinde kendilerinden büyük çocuklar vardı.
Neden hâlâ yaşlılar çocukları toprağa veriyor?
Neden ölenler hep yoksul halk çocukları?
Devlet dersinde çocuklarımızın öldürülmesini engelleyemediğimiz için.
Yunanistan’ın Alex’i öldürenlere yaptığını “destan yazanlara” ve onların hamilerine yapamadığımız için.
Devleti hukuktan tahtaya kaldırıp sınıfta bırakamadığımız için.
Dün on beş yaşında bir çocuğu toprağa verdik. Dün Berkin’in gözleri bizi ağlattı.
Unutmayın. O gözler sizin peşinizi hiç bırakmayacak.

• • •

Meçhul öğrenci Anıtı

Ece Ayhan

Buraya bakın, burada, bu kara mermerin altındaBir teneffüs daha yaşasaydı,Tabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdürDevlet dersinde öldürülmüştür.
Devletin ve tabiatın ortak ve yanlış sorusu şuydu:- Maveraünnehir nereye dökülür?En arka sırada bir parmağın tek ve doğru karşılığı:- Solgun bir halk çocukları ayaklanmasının kalbine!dir.
Bu ölümü de bastırmak için boynuna mekik oyalı morBir yazma bağlayan eski eskici babası yazmıştır:Yani ki onu oyuncakları olduğuna inandırmıştım
O günden böyle asker kaputu giyip gizli bir geyikYavrusunu emziren gece çamaşırcısı anası yazmıştır:Ah ki oğlumun emeğini eline verdiler
Arkadaşları zakkumlarla örmüşlerdir şu şiiri:Aldırma 128! İntiharın parasız yatılı küçük zabit okullarındaHer çocuğun kalbinde kendinden büyük bir çocuk vardırBütün sınıf sana çocuk bayramlarında zarfsız kuşlar gönderecek
13. 03. 2014 – BİRGÜN