FİŞLEME İDDİALARI AÇIKLIĞA KAVUŞTURULMALI, SORUMLULAR HESAP VERMELİDİR!

274

Kamuda çalışanlar hakkında ve kamuda çalışmak üzere KPSS’nı kazanıp sözlü sınava girenler arasından seçileceklerin belirlenmesinde esas alınmak üzere hazırlandığı söylenen fişleme iddiaları basında sıkça yer almasına rağmen hükümetin sessizliğini koruması manidardır.
İçişleri Bakanı’nın iddialar için “dedikodu” diyerek geçiştirmesi ise konunun ciddiyetine ters, hukuksuzluğu ve örgütlü suç durumunu gizleme telaşını düşündürtmektedir.
Fişleme iddiası bu denli kamuoyu gündemine girmeden önce de Konfederasyonumuz yıllardır AKP’nin kadrolaşma politikasına dikkat çekmiş, uyarmıştır.
Hükümetin kadrolaşmak için her tür yol ve yöntemi devreye soktuğu da bilinmektedir. Fişleme olayı bu açıdan bakıldığında malumun ilanıdır.
AKP iktidara geldiği günden bu yana sayısız yargı kararına rağmen ısrarla kuralsız, kayıtsız ve keyfi sözlü sınav yönteminde ısrar etmiştir.
çünkü bu şekilde kendisine yakın kişileri seçmeyi garantilemek istemektedir. Nitekim yazılı sınavlarda defalarca başarılı olanların hükümete yakın olmadıkları nedeniyle sözlü sınavlarda elendiklerine dair sayısız iddia ve örnek vardır.
Fişleme iddiaları doğruysa kimlerin kamuda çalışacağı, kimlerin kesinlikle (yazılı sınavda en yüksek puanı alsalar dahi) çalıştırılmayacağı önceden belirlenmiş durumda. Eğer iddialar doğruysa “hamili yakınımdır” yönteminden “kırmızı-mavi-yeşil güçler” gibi ancak faşist yönetimlerde uygulanabilen bir fişleme yöntemine geçiş yapılmıştır.
Bu yöntemin Hitler döneminde insanların elbiselerine yapıştırılan simgelerden öz ve zihniyet olarak çok da farklı olmadığı açıktır.
Bu nedenle, hükümet işlediği suçlardan dolayı yargılanma ihtimaline karşı yargıyı tümüyle kontrolüne alma, toplumsal muhalefeti bastırmak için internet ortamı da dahil her tür farklı düşünceyi susturma, engelleme çalışmalarından vazgeçmeli, fişlemeye dair iddiaları açıklığa kavuşturmalıdır. Fişlemeye de yansıyan kişileri etik kimliğine, inancına, yaşam biçimine, siyasi görüşüne göre ötekileştirme ve düşman görme zihniyetinden vazgeçilmelidir.
Objektif, tarafsız ve bilimsel kurumlarca hazırlanan yazılı sınavlar yerine sözlü sınavların esas alınması uygulamasından ve sınır tanımaz kadrolaşma politikasından vazgeçmelidir. Demokratik hukuk devleti normları çerçevesinde her yurttaşın temel hak ve özgürlükleri güvence altına alınmalıdır.
Konfederasyonumuz sürecin takipçisi olacak, her tür hukuksuzluğa karşı mücadelesini devam ettirecektir.