HÜKÜMETİN YOLSUZLUKLARI BİR BİR AÇIĞA ÇIKIYOR: ŞİMDİ DE GİZLİ FİŞLEME

346

Bilindiği üzere, Hükümetin Kamu Kurumlarında işe alımların mülakat safhasında Kırmızı, Mavi ve Yeşil Listeler hazırladığı ve memur alımlarının bu listeler üzerinden gerçekleştirildiği iddiaları kamuoyuna yansımıştır.
İddialarda; Kırmızı listede Kürt Vatandaşlar, Aleviler, Geziciler ve CHP üyeleri ve üyelerin yakınlarının yer aldıkları ve kırmızı listede yer alan vatandaşlarımızın memur alımlarında kesinlikle “elenmesi gerekenler” olarak belirtildikleri, Mavi listede AKP üyeleri ile üyelerin yakınları ile Milli Gençlik Vakfı’ndan yetişmiş kişilerin; Yeşil renkli listede ise, çalışmasında sakınca olmayan ve siyasi konularda çok fazla bir bağlantısı bulunmayan kişilerin yer aldıkları ifade edilmiştir.
Konuyla ilgili olarak bugün sendikamız genel merkezinde Genel Başkanımız Ahmet KESİK, MYK üyelerimizden özlem YILMAZ YEŞER ve Meryem çAĞ’ın katıldığı basın toplantısı düzenlenmiştir.


Genel Başkanımız Ahmet KESİK’in okuduğu basın açıklaması:
12 yıl önce iktidara gelen AKP, 12 Eylül darbesinin iz sürücüsü olarak devam etti ve ediyor. Yaşananların içeriği aynı, sadece sayıları değişti.
İleri demokrasi diyerek tüm yasaları halkın aleyhine olacak şekilde uyguladı. Baskıcı, otoriter, cinsiyetçi, piyasacı, sermaye yanlısı olarak düzenlemeye devam ediyor.
öteden beri değişmeyen olağan şüpheliler solcular, aleviler, Kürtler, azınlıklar idi. Fakat AKP döneminde kendi gibi düşünmeyen, memnuniyetsizliğini belirten herkese bir ad konularak baskı ve yok etme politikası izlenmiştir.
Darbe öncesi ve darbe sonrası öğrenciler okullarında iken fişlenir, kamu kurumu veya asker ve polis okullarına giremez idi. AKP hükümeti geçmişten devraldı bu gelenekle aynı yolda devam etti.
Askeri vesayeti kaldırmak vaadi ile kendini ilerici sayanları da yedekleyerek Eylül 2010’da ne acıdır ki ikinci 12 Eylül’ü yaparak sözde sivil vesayeti kurdu.
Son günlerde bilinen fakat belgelenemeyen belge gazetelerde yayınlandı. Maliye Bakanlığı’ndaki sınavlarda sınava girenlerin mavi, kırmızı, yeşil kartlara yazılması, bu ülkenin tamamen AKP tarafından nasıl kuşatıldığının belgesidir. İddia edilen belgede ilim yayma cemiyeti üyesi olan mavi listede yer alırken, olağan suçlamalar kırmızı listede yer alıyor. 1980 öncesi bahsettiğimiz potansiyel suçlular alınmıyor iken AKP ile bir ilk de AKP teşkilatı tarafından onaylanmayanlar kamuya alınmıyor.
Mevcut iş kolumuzda çalışanlara da yönetici kadrolarına gelmemesi için engeller konuldu. Vekaleten sınavsız atanan yönetim kadroları yandaş sendikaların adeta kadrosu olarak bütün baskıları uyguladı. Atamalar ile ilgili kazandığımız davalar dikkate alınmadı. Bunlarla ilgili yaptığımız suç durumlarına takipsizlik kararı verildi.
2005 yılından sonra Maliyede sistem tamamen yeni kadro yaratmak için Gelir-Gider bölümlerine ayrılarak müdürlükler çoğaltıldı. Kadrolara cemaat ve hükümet yanlıları atandı. Atamalar, alınan puan sözlü olduğundan anlamsızlaştı.
Bilgi edinme amacıyla Dilekçe Komisyonuna başvurma sonucu ortaya çıkan yüksek puanla uzman yardımcısı yapılır iken düşük puan alan yandaşlar vergi denetmen yardımcısı olarak atandı. Hatta sınavı aynı yapıldığı halde.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nda atamaların çoğu memurluğu yapmakta zorlanan ve çalışma barışını bozan, işi bilmeyenlerin atandığını kurum yetkilileri ile defalarca görüştük. Şeflik sınavına girerek kazanamayan kişiler kurumun başına il müdür yardımcısı olarak atandı.
İŞKUR’da kurum dışında yapılan yönetici atamaları, Sendikamızın açmış olduğu dava sonucunda hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiştir. İŞKUR yönetimi mahkeme kararını uygularken yine hukuka ve yasalara aykırı davranmış, eski şeflik görevlerine iade etmesi gereken yöneticileri yine sınavla verilmesi gereken bir kadro olan Eğitim Uzmanlığı kadrosuna atayarak ayrımcı uygulamasını sürdürmeye devam etmiştir.
AKP hükümeti zamanında herkesin fişlendiği ortaya çıktı. Üstelik AKP 12 Eylül 2010 Referandumunda fişlemeye son verecek eski fişleme kayıtlarının imha edilecek sözü verdiği halde. Bu da uygulamanın tam tersi olduğu, kişilerin eski işlediği suçların Emniyete bağlı bir birim olan KİHBİ tarafından insanlardı öldükten sonra bile silinmediği açığa çıkmıştır.
Demek ki vesayetler yer değiştirdi. Askeri vesayet vardı. onlar fişliyordu. Şimdi sivil vesayet var, onlar fişliyor. Fişlenmeye devam edilenler solcular, devrimciler, aleviler, Kürtler, ve azınlıklar, kısaca sisteme kim karşı çıkarsa onlar.
Medya, basın kuşatma altında, 17 Aralık’ta ortaya çıkan yolsuzluklardan sonra sanal alem ve internet baskı altına alındı, MİT’e istihbarat örgütü yerine sorgulama görevi verildi.
Bu sistem, emekten, barıştan halktan yana, haramilerin düzenini yıkarak, emekçilerin düzenini kurarak biter. Başka da çare yoktur.