Kocaeli Şubemiz 10.01.2023 Pazartesi günü Vergi Dairesi Başkanlığı önünde yaptığı basın açıklamasında TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarına, iktidarın refah payı aldatmacasına artık yeter diyerek, yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek mücadelesinde tüm Kamu Emekçilerini omuz omuza vermeye davet etti.
Şube Başkanımız Yeliz Yılmaz Karstarlı tarafından okunan açıklama aşağıdadır:
Değerli Basın Emekçileri,
5 Temmuz 2023 günü TÜİK Haziran enflasyonunun aylık yüzde 3,92 yıllık yüzde 38,21 olduğunu açıkladı. Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklinin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyonun ise yüzde 19,77 olduğunu açıkladı. Yaptıkları açıklama ile yine gördük ki yaşadığımız hayat pahalılığını en az yarı yarıya düşük göstererek maaş artışlarımızı adeta bir kara delik gibi yutmaya devam ediyorlar. Maaşlarımız yıllardır hiç kimsenin inanmadığı TÜİK rakamlarına göre artırılıyor. Yaşadığımız gerçek hayat pahalılığı ile ilgisi olmayan bu sanal rakamlar özellikle maaş zammı alacağımız dönemlerde daha da aşağı çekiliyor. Çarşıda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyon 2 ise TÜİK bunu 1 puan olarak gösteriyor. Bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGrup) verilerine göre ise enflasyon Haziranda aylık yüzde 8,54 altı aylık yüzde 50,53 yıllık yüzde 108,58 artmıştır. Hem TÜİK’in hem de ENAG’ın rakamları ortadadır. Buradan başta ücretli kesimler olmak üzere hayat pahalılığını, zam yağmurunu her gün iliklerine kadar yaşayan tüm vatandaşlara soruyoruz. Bunlardan hangisi sizin enflasyonunuz? Hangisi daha inandırıcı?
AKP iktidarı seçim vaadi olan en düşük kamu emekçisi maaşının 22.000 TL’ye çıkarılmasını öngören teklifini geçtiğimiz hafta kamuoyu ile paylaşmıştır. Kamu emekçilerinin maaş artışlarına ilişkin iktidar kanadından yapılan açıklamalarda söz konusu artışın yüzde 17,55+8.077 TL şeklinde olacağı ifade edilmiştir. Oysa TBMM’ye sunulan Torba Yasa Teklifinde kök ücretlere yapılacak zam enflasyon farkı+toplu sözleşme zammı olan yüzde 17,55’te kalmaktadır. 8.077 TL’nin ise seyyanen ilave ödeme olarak eklendiği görülmektedir. Bu durumda 985 TL çalışmayan eş yardımı ve 325 TL iki çocuk yardımı ile en düşük 11.800 TL olan kamu emekçisi maaşı 22.000 TL olacaktır. Ancak gerçekte bu emekçinin maaşı yani kök maaşı 13.870 TL olacaktır. Dolayısıyla bundan sonraki dönemlerde maaş zammı 22.000 TL üzerinden değil 13.870 TL üzerinden yapılacaktır.
İktidarın seçimlerden önce verdiği “en düşük memur maaşı 22 bin TL olacak” sözünün üzerinden neredeyse 60 gün geçti. Ama 60 gün önce önemli bir artış gibi gözüken rakam hızla erimeye devam ediyor. Türk lirası sadece son 60 günde dolar karşısında %25 değer kaybetti. 60 gün önce bir dolar 19,50 TL iken bugün 26 TL’nin üzerine çıktı. 60 gün önce vaad edilen 22 bin TL ile bin 128 dolar alınıyordu. Bugün ise 846 dolar alınabiliyor. İşin özü kamu emekçileri, emeklileri olarak yıllardır ne bütçeden hakkımızı ne de refahtan payımızı alabiliyoruz.
Bu yılın Ocak-Haziran dönemi için maaşlarımızda toplu sözleşme artışı, enflasyon farkı, %13 refah payı toplamı olarak %30 artış yapılmasını büyük bir lütuf gibi gösterdiler. Oysa ENAG o altı ayın enflasyonunun %39 olduğunu, yani övünülen artışın gerçek enflasyonun 9 puan altında kaldığını açıklamıştı. İktidarın sanki babasının kesesinden bağışlıyormuş gibi övündüğü, yandaş konfederasyon yöneticilerinin ayakta alkışladığı %30’luk artış çoktan eridi.
Bugün aynı oyun “en düşük kamu emekçisi maaşı 22 bin TL’yi bulacak” vaadi ile sürdürülmek isteniyor. Üstelik söz konusu artışın tüm kamu emekçilerine, emeklilere adil bir şekilde yansımayacağı aşikardır. Bu arada harçlar %50 arttırılıyor, KDV oranları yükseltiliyor, tüketici kredilerinde %10 olan vergi %15 çıkarılıyor, motorlu taşıtlar vergisi ile ilgili ek ödeme kararları alınıyor. Kaşıkla verip kepçeyle alan bu yasayı tanımıyoruz. Buradan tüm kamu emekçilerine sesleniyoruz. Gelin yıllardır tekrarlanan bizi her geçen gün daha sefalete iten bu oyuna artık dur diyelim. TÜİK sahte enflasyon rakamları açıklamaya devam ettikçe, adaletsiz gelir vergisi dilimleri sürdükçe, TL döviz karşında değer yitirdikçe bugün yapılan maaş artışları yarın yine sefalet düzeyine inecek.
Tek çözüm insanca yaşamaya yetecek ücret mücadelesini yükseltmekten geçiyor.
Bunun için;
- En düşük kamu emekçisi maaşı temmuz ayı itibari ile eş ve çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım ve yakacak yardımı gibi sosyal yardım kalemleri ile yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır.
- Bu rakam her üç ayda bir yoksulluk sınırında yaşanan artışa göre güncellenmeli, üzerine her çeyrekte yaşanan büyüme rakamları refah payı olarak eklenmelidir.
- Gelir vergisi birinci dilim oranı %15 ten %10’a düşürülmeli, yoksulluk sınırına kadar olan maaşlar-ücretler birinci vergi diliminde sabitlenmelidir.
- Seçim öncesi verilen kira yardımı, mülakatın kaldırılması sözlerinin gereği zamana yayılmadan hemen yerine getirilmelidir.
- Bizler yoksullukta, sefalette eşitlenmek değil hak ettiğimiz refahta birleşmek istiyoruz.
- Bizler ulufe değil, grevli gerçek bir toplu sözleşme düzeni istiyoruz.
- İktidarın tek taraflı olarak çıkardığı yasalar değil, konfederasyonların, sendikaların, kamu emekçilerinin söz ve karar sahibi olacağı demokratik bir çalışma yaşamı istiyoruz.
Bu yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek mücadelesinde TÜM KAMU EMEKÇİLERİNİ omuz omuza vermeye çağırıyoruz.
BÜRO EMEKÇİLERİ SENDİKASI
KOCAELİ ŞUBESİ
