ATİLLA ÖZSEVER: DOĞUM YAPANIN YERİNE KİRALIK KADIN İŞÇİ (01.11.2013)

318

AKP Hükümeti, kadınlara yönelik olarak düşük ücretli, güvencesiz, esnek çalışma biçimi öneren yeni bir yasal hazırlığın içinde bulunuyor. Kadınların bedenlerine, kaç çocuk doğurmalarına yönelik dayatmalardan sonra ucuz ve güvencesiz bir işgücünün oluşturulması girişimleri de yeniden gündemde.

AKP’nin bu paketinde, doğum izninin 16 haftadan 18 haftaya çıkarılması, kadınlara part-time (kısmi zamanlı) çalışma olanağı, kreş yardımı ve Özel İstihdam Büroları (ÖİB) aracılığıyla doğum yapanların yerine geçici süre çalıştırılacak kiralık kadın işçi temini gibi unsurlar yer alıyor.

Özellikle “modern kölelik” olarak tanımlanan Özel İstihdam Büroları’na kiralık işçi çalıştırma yetkisinin verilmesi, kadınlar üzerinden meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Halen bu bürolar, işçi arayan şirketlere iş bulmada aracılık ediyorlar ancak işçi kiralama yetkisi yok.

2009 yılında ÖİB’lere geçici iş ilişkisi kurma (işçi kiralama) yetkisi tanıyan yasa, sendikaların tepkisi üzerine Cumhurbaşkanı Gül tarafından veto edilmişti. Şimdi doğum iznine çıkan kadın çalışanın yerine 6 aylık bir süre için kadın işçi kiralama yöntemi devreye sokulmak isteniyor.

Böyle bir yasal düzenleme sonucunda, asıl işveren de çeşitli yükümlülüklerden kurtulmuş olacaktır. Bu bürolar kiralık işçilerin gerçek işvereni olarak tıpkı amele pazarlarında olduğu gibi işçileri alıp satabilecekler, bu satış işlemi üzerinden de komisyon alabileceklerdir.

Özel istihdam bürosu ile iş sözleşmesi yapan işçiler çok farklı işyerlerinde çalıştıkları için bunları örgütleme olanağı mümkün olamayacaktır. İşçinin kiralandığı şirketin kıdem ve ihbar tazminatı yönünden sorumluğu da bulunmadığından bu haklar da riske girmektedir. Keza izin haklarından yararlanmak açısından da risk vardır. Dolayısıyla işverenler, çeşitli haklara sahip yüksek ücretle çalışan işçilerini işten çıkartıp bu bürolardan daha düşük ücretle kiralık eleman teminine gideceklerdir. Burada da öncelikle kadın işçilerden yararlanılacaktır.

Part-time çalışmada da, çalışılan zamana göre ücret ödendiğinden ücret düşüklüğü söz konusu olacak, sigortasız çalıştırma eğilimi artacak, kıdem tazminatı ödenmesi de riske girecektir. Kısmi zamanlı çalışan bir kadın işçi, prim ödeme gün süresini diğer işçiler gibi dolduramayacak ve emekliliğe hak kazanması çok uzayacaktır.
2008 yılında çıkarılan 5763 sayılı “İstihdam Paketi” yasasıyla da kreş açma yükümlülüğüne esneklik getirilmiştir. Eskiden 150’den fazla kadın işçinin çalıştığı işyerlerinde işverenin kreş açma yükümlülüğü varken 5763 sayılı yasayla bu yükümlülük kaldırılmış ve işverene dışardan hizmet satın alması imkanı tanınmıştır. Yeni yapılacak kreş yardımının ne ölçüde yeterli olacağı da şüphelidir.

İşverenler, doğum izni sürelerinin artırılmasına da şiddetle karşı çıkmışlardır. Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, “Kadın işçi almayın” çağrısında bulunmuştur. Bu durumda hamilelik halinde işten çıkarılma ya da kadın işçinin istihdam edilmemesi gündeme gelecektir.

İşte bu sorunlar, geçen Pazar günü Yoğurtçu Parkı Kadın Forumu’nda tartışıldı. DİSK, KESK ve Tabipler Birliği’nin çağrısıyla bir Kadın Emeği Platformu oluşturuldu. Bu platform ve kadın forumları, 1 Kasım Cuma günü (bugün) saat 18.00’de Kadıköy İskele Meydanı’nda bir eylem yapma kararı aldı. Bu eylemle birlikte daha geniş katılımlı etkinlikler düzenlenmesi gündemde bulunuyor.

Haydi kadınlar, AKP’in dayatmacı politikalarına, ucuz ve güvencesiz çalışma biçimlerine karşı sokaklarda mücadeleye devam…

01.11.2013 – YURT