OSMAN ÖZTÜRK: AMELİYATHANE DARBE PLANI – 04.09.2013

264

Her şeyin hızla değiştiği bir dünyada bir hafta geriden yazmak hoşuma gitmiyor ama…

Mevzu o kadar enteresan ki!..

Şimdi Gezi Parkı Direnişi sırasında korkunç bir polis vahşeti yaşandı…

İnsanlar öldürüldü, kemikleri kırıldı, gözleri çıkarıldı, öldüresiye dövüldüler…

Doktorlar da parklarda, camilerde, [kck]a href=’http://birgun.net/yazi-goster/osman-ozturk/4-9-2013/ameliyathane-darbe-plani-480.html’ title=’Click to Continue > by saveshare’otel] odalarında, nereyi bulabildilerse oralarda revirler kurdular…

Yaralıların hayatlarını kurtarmaya, acılarını, ızdıraplarını dindirmeye çalıştılar…

Bunun için de ilaçlar, serumlar, gazlı bezler filan kullandılar doğal olarak.

(Batı tıbbı dediğin böyle bir şey, neticede.)

Sonra polis 15 Haziran’da Gezi Parkı’na girip ortalığı tarumar etti, revirlerdeki ilaçları da topladı, malûm.

***

Fotoğraflarını, kamera kayıtlarını görmesem hayatta inanmazdım.

İstanbul Sağlık Müdürlüğü iki ay boyunca yememiş içmemiş o ilaçları tasnif etmiş…

Geçen Çarşamba günü de sergileyip basına tanıtmış!..

Masalara yan yana sermiş…

Üzerlerine de “İlaç”, “Serum”, “Sarf Malzemesi”, “Oksijen tüpü” diye yazılar yapıştırmış.

Tam 12 Eylül görüntüleri!..

(Referandumundan değil darbesinden bahsediyorum, yazıyı okuyacak liberal çıkarsa boşuna gerilmesin.)

Silahların, bombaların, mermilerin yerini ilaçlar, serumlar, enjektörler almış, bir tek.

Bir de örgütsel dökümanları unutmuşlar, nedense.

O ilaçların yanına…

Merck Manuel’in “Tıbbi Tanı ve Tedavi”sini mesela…

Veya Harrison’un “İç Hastalıkları Prensipleri”ni…

Nelson’un “Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları”, Schwartz’ın “Genel Cerrahisi”si de olurdu pekâlâ…

Ya da her tıp fakültesi öğrencisinin vazgeçilmez rüyası, Sobotta’nın “Anatomi Atlası”nı koysalar…

Daha şahane olmaz mıydı, sizce’..

Bence bal gibi olurdu.

(Hatta hepsinin önüne bizim efsanevi hocalarımızdan Vahe Aleksanyan’ın “Semptomdan Teşhise”, “Teşhisten Tedaviye” kitaplarını dizip…

“Gezi’de Ermeni parmağı” da yazabilirlerdi.)

***

Sağlık Müdürlüğü böyle şahane bir pas verir de yandaş basın topa girmez mi, hiç’

“Gezi Parkı’nda ele geçirilen ilaçlar”…

“Gezi’de yakalanan ilaçlar” manşetlerini çekmişler hemen.

Hayır, çeksinler çekmesine de…

Polis Gezi Parkı’na girdiğinde ilaçlar ayaklanıp kaçmaya çalışmış da kaçamamışlar mı’..

Ya da direnmişler de yaka paça mı götürülmüşler’..

Orası anlaşılmıyor haberden.

Sonra…

İstanbul Sağlık Müdürlüğü ilaçları o kadar uğraşıp tasnif madem, bir de gruplarına göre ayırsa…

Önlerine de…

“Antibiyotik Çetesi”, “Analjezik Terör Örgütü” diye yazsa…

“Bütün kötülüklerin anası” alkol şişelerini de gazete kâğıdına sarıp sergileseydi…

Daha bir memnun ve mütehassis olurduk doğrusu.

***

Bu arada…

İstanbul’un Ali İhsan Dokucu nâm Sağlık Müdürü, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’na Başkan oldu…

Yani, memleketin bütün devlet hastanelerinin başına geçti geçen hafta.

Kendisini kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.

Tez zamanda…

“Dört kalp hastası polisle girdikleri silahlı çatışmada yaralı yakalandı…”

“Sekiz kanser hastası kırsal alanda etkisiz hale getirildi…”

“Islak imzalı Ameliyathane Darbe Planı ele geçirildi.” haberlerini de bekliyorum.

Sabırsızlıkla!..

 04.09.2013 – BİRGÜN