‘goster'[kck]img class=’avatar’ name=’haber’ src=’http://174.120.106.158/%7Ebesorg/resimler/haber/151dac52737dbe.jpg”/>
0px; border-style: solid; width: 277px; : 190px; 2 Temmuz 1993 günü Sivas’ta 35 aydınımızın yakılarak katledilişinin 20. yılındayız.
20 yıldır ülkemizin, aydınları demokratları, Alevi çevreleri, vicdan sahibi vatandaşları olarak bu katliamı lanetliyor ve katliamın asli faillerinin açığa çıkarılmasını ve cezalandırılmasını istiyoruz. Ama 20 yıldan beri devletin katilleri kollayıp koruduğunu, gerçek faillerin açığa çıkarılmaması için iktidar sahiplerinin özel bir gayret gösterdiğini de biliyoruz.
20 yıl boyunca, sanıkların yakalanmasından mahkeme seyrine, katillerin avukatlarının önce RP’den, sonra da AKP’den milletvekili seçilmeleri, dava ile ilgili olduğu bilinen pek çok kişinin bugün iktidar partisinin çeşitli kademelerinde görev yapan kişiler olmasına kadar her safhası bir skandal olan yargılama ise ‘zaman aşımı’ gerekçesiyle sona erdirildi. Ve katliamın yakalanmamış beş sanığı hakkındaki dosyalar da böylece düşmüş oldu.
Davanın zaman aşımına uğradığı günlerde Başbakan Tayyip Erdoğan bu adaletsizliği soran gazeteciye ‘hayırlı olsun’ yanıtını verdi.
Gezi parkında en demokratik haklarını kullanarak eylem yapan gençlere tazyikli sularla, biber gazlarıyla, coplarıyla müdahale edenler, 2 Temmuz 1993 günü Sivas’ta dokuz saat boyunca Sivas halkını tehdit eden ve 35 aydını yakan gericileri seyrettiler, yangının çıkmasına göz yumdular.
Bugün Sivas Katliamı için yapılan etkinlikler sadece birer anma töreni değil, her türlü farklılıkları yok sayan, değişik düşünce ve kültürlere düşmanca yaklaşan, tekçi, despot, inkarcı ve kindar bir hükümete karşı adalet, eşitlik, laik ve demokratik bir Türkiye mücadelesinin Gezi Parkında yaratılan birlik ve dayanışma duygusuyla yeniden yükseltilme günüdür.
20 yıl önce Sivas’ta insanlığa karşı suç işleyen ve halen iş başında olan egemen zihniyeti bir kez daha lanetliyor ve kınıyoruz.
MERKEZ YÖNETİM KURULU
