TOPLU SÖZLEŞME ÇAĞRISI

243

Değerli Basın Emekçileri,
AKP Hükümeti tarafından uygulanan IMF, Dünya Bankası patentli ekonomik politikalar nedeniyle her geçen gün çalışanların ücretleri düşürülmekte, ücret farkı giderek derinleşmekte, yoksulluk ve işsizlik artmaktadır. Yine, iktidarın göreve geldiği günden bu yana uyguladığı çarpık ücret politikası sonucu, aynı işi yapan, aynı hizmet yılına sahip ve aynı koşullarda çalışan emekçiler arasındaki ücret farkı da ciddi anlamda büyümüştür. Bu koşullarda çalışan emekçilerin Temmuz ayında maaş zammı günlük iki simit parası dahi etmezken, insan yaşamını doğrudan ilgilendiren zorunlu ve temel ihtiyaçlarımıza yüksek oranlı zamlar yapılmakta, ekmeğimiz her geçen gün biraz daha küçülmektedir.
Kamu emekçilerine yüzdelik zamları, açlık sınırının altında bir ücreti ve mezarda emekliliği reva görenler, sıra kendilerine ve sermaye çevrelerine gelince her türlü ayrıcalık ve kıyak uygulamalar, vergi afları, muafiyetler, prim borçları affı gündeme getirilmektedir. Hatta İstihdam Paketiyle yapıldığı gibi, işsizlik sigortasında biriken, esasen işçilere dağıtılması gereken işsizlik paraları, sermayeye kaynak olarak yasa zoruyla aktarılabilmektedir.
Tuzla Tersanelerinde iş kazalarında her gün yaşanan işçi katliamlarının önlenmesi için en ufak bir tedbir alınmamakta, işverenlere gerekli yaptırım uygulanmamaktadır. Uygulanmakta olan piyasacı sağlık politikaları nedeniyle hastanelerde kitlesel bebek ölümleri yaşanmaktadır. Büro işkolunda, personel yetersizliği, iş yoğunluğu, fazla çalışma, iş stresi ve ücret yetersizliği ve adaletsizliği yüzünden kalp krizlerine bağlı ölümler yaşanmaktadır.
AKP’nin hak gaspları ve hak ihlalleri bunlarla da sınırlı değildir. Sendikal örgütlenme haklarını kullanan işçilerin işten atılmasına seyirci kalınmakta, kamu emekçilerinin evrensel haklarının başında yer alan toplu sözleşme ve grev hakkı tanınmamakta, örgütlenmenin önündeki engeller devam etmektedir.
Değerli Basın Emekçileri,
Yıllardır Toplu pazarlık yöntemi ile ücretlerinin belirlenmesini isteyen kamu emekçilerine tek taraflı belirleme dayatılmaktadır. Her şey Bakanlar Kurulunun hatta Maliye Bakanının iki dudağı arasından çıkacak belirlemeye bırakılmaktadır. Oysa Anayasa’nın 90. maddesi Toplusözleşme ve Grev hakkının kullanılmasının yasal dayanağını oluşturmaktadır. Aynı zamanda fiili olarak yapılan grev ve toplusözleşmelerimizle ilgili olarak AİHM’in verdiği kararlar da bu hakkımızın altını çizmektedir. Bu durumda suçlu 6 yıldır TBMM’de çoğunluğu elinde bulunduran, emekçiler aleyhine onlarca yasa çıkaran ama bu konuda iç hukukta düzenleme yapmayan AKP iktidarıdır.
Bu meşru ve yasal dayanaklar çerçevesinde, Adalet Bakanlığı başta olmak üzere örgütlü olduğumuz tüm Bakanlık ve Kurumları Sendikamızla toplu sözleşme yapmaya çağırdık. Bugün bu alanda bir kez daha, büro emekçilerinin taleplerini ifade ediyoruz. Büro Emekçileri Sendikası olarak, hükümeti kendine demokrat anlayışından vazgeçerek, kamu emekçilerinin taleplerinin çözüme kavuşturulması için toplusözleşmeye çağırıyoruz.
Başta yargı çalışanları olmak üzere, tüm büro emekçilerinin daha nitelikli ve etkin hizmet sunabilmeleri için ekonomik ve sosyal sorunları derhal çözülmeli, insanca yaşanacak adaletli bir ücret sistemi oluşturulmalı, yeterli sayıda yeni kadrolu personel istihdam edilmelidir.
Siyasi iktidarlar, toplumun bir bütün olarak sorunlarını tespit etmek ve çözümlerini üretmek zorundadırlar. Buradan Hükümete ve Bakanlık yetkililerine soruyoruz: Anayasa ve uluslar arası yasalarda düzenleşmiş haklar, suya mı yazılmıştır’ Sizi yasaların gereğini yapmaya, Anayasal haklarımızı tanımaya çağırıyoruz.
İnsanca yaşam, adil bir ücret, daha sağlıklı çalışma koşulları, bağımsız yargı, demokratik Türkiye, gibi taleplerimizin karşılanması için, Hükümeti ve Bakanlık yetkililerini, kamu emekçileri sendikalarıyla toplu sözleşme yapmaya çağırıyoruz.
Sorunlarımızı görmezden gelen, taleplerimiz konusunda adım atmayanlara bir kez daha sesleniyoruz:
[kck]ul[kck]liGrev ve TİS hakkı ile Örgütlenme Özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmalıdır.
[kck]/li[kck]liBaşta Yargı emekçileri olmak üzere tüm büro emekçilerinin ücretleri günümüz ekonomik koşullarına göre yeniden düzenlenmeli, ücret adaletsizliği giderilmeli, eşit işe eşit ücret verilmelidir.
[kck]/li[kck]liTemel ücretimiz yoksulluk sınırının üzerine, insanca yaşayacak düzeye yükseltilmeli,
[kck]/li[kck]liTüm çalışanlara 350 YTL ek zam yapılmalı, Tüm kamu emekçilerine brüt maaş tutarında yılda iki ikramiye ödenmelidir.
[kck]/li[kck]liAdli yargı tazminatı günün koşullarına göre arttırılmalı, Nüfus, içişleri, Sivil Savunma gibi kurum personeline ek ücretler eşit şekilde ödenmelidir.
[kck]/li[kck]liSözleşmeli personel uygulamasına son verilmeli, 4/B, 4/C kapsamında çalışan personel; ücret ve sosyal haklar bakımından, diğer büro çalışanları ile eşit haklara sahip olmalıdır.
[kck]/li[kck]liKadınların çalışma yaşamındaki sorunlarının giderilmesine yönelik düzenlemeler yapılmalı, her 50 çalışanın olduğu işyeri veya bölgelerde kreş açılmalı,
[kck]/li[kck]liCins ayrımcı politikalara son verilerek, istihdamda ve çalışma yaşamının her alanında eşitlik sağlanmalıdır. 24 hafta doğum izni, kreş ve emzirme olanağı sağlanmalıdır.
[kck]/li[kck]liİş sağlığımız, iş güvenliğimiz ve meslek hastalıkları ile ilgili çalışma ve araştırmalar yürütülmesi için düzenleme yapılmalıdır.
[kck]/li[kck]liTüm büro emekçilerinin yemek, servis vb. sorunları ücretsiz çözülmelidir.
[kck]/li[kck]liGörevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları yılda en az bir kez yapılmalıdır
[kck]/li[kck]liAngarya çalıştırmaya son verilmeli, fazla mesai uygulamaları gönüllülük esasına dayanmalıdır.
[kck]/li[kck]liBaskı, sürgün ve cezalara son verilmeli; halen tutuklu bulunan SES MYK üyesi Meryem ÖZSÖĞÜT serbest bırakılmalıdır.
[kck]/li[kck]liYöneticilerin sendikalar arasında taraf tutma, sendika üyelerine baskı uygulama gibi tutumlarına karşı ciddi yaptırım uygulanmalıdır.
[kck]/li[kck]liİş güvencesini ortadan kaldırarak sözleşmeli veya taşeron çalışmayı esas alan, toplam kalite, norm kadro, performansa dayalı ücret sistemi ve esnek çalışmayı yasalaştırmayı hedefleyen Kamu Personel Reformu çalışmaları durdurulmalıdır.
[kck]/li[kck]liDolaylı vergiler kaldırılmalı, servet vergisi konulmalı, herkesten geliri oranında vergi alınarak adil bir vergi sistemi oluşturulmalıdır.
[kck]/li[kck]liSağlık ve emeklilik başta olmak üzere, kazanılmış sosyal haklarımızı yok edecek Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası geri çekilmelidir.
[kck]/li[kck]liKamu emekçilerine siyaset yasağı kaldırılmalı, Özgürlükçü, Demokratik bir Anayasa hazırlanmalıdır.
[kck]/li[kck]/ulSiyasi iktidar ve Bakanlık yetkilileri bilmeliler ki; büro emekçileri taleplerinin takipçisidirler. Taleplerini kazanmak için her türlü demokratik tepkimizi göstermekten geri durmayacak ve mücadelemiz yeni eylemlerle devam edecektir.
 
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!
ÜCRETLİ KÖLE OLMAYACAĞIZ!
İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ!
TOPLU SÖZLEŞME HAKKIMIZ GREV SİLAHIMIZ!