135px; width: 200px; Bilindiği gibi, sendikamız üyesi ve Ankara Adliyesi İşyeri Temsilcimiz Necla YILDIZ, 20 Ekim 2010 günü kızının eski erkek arkadaşı tarafından evinin yakınındaki otobüs durağında bıçaklanarak öldürüldü.
Necla YILDIZ’ın ölümünün ardından yedi ay geçmiş olmasına karşın, savcılık tahkikatı halen devam ettiğinden kamu davası açılmamıştır. Davanın açılmamış olmasının sebebi sanığın akli melekeleri ile ilgili İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş olması ve halen buradan gelecek raporun beklenmesidir.
Gazi BALTACI’nın Necla YILDIZ’ı ölümle tehdit ettiği ve arkasından planlayarak öldürdüğü bu kadar açıkken, böyle bir sebeple davanın açılmaması izah edilemez bir durumdur. Öte yandan ülkemizdeki bütün kadın cinayetlerinde sanıkların akli denge durumu arkasına saklandıkları gerçeği karşısında bu durum daha da ürkütücü olmaktadır.
Bir yargı çalışanı olan Necla, suç duyurusunda bulunmasına rağmen yargı tarafından korunmamış ve suç duyurusundan bir ay sonra öldürülmüştür. Necla YILDIZ’ın yaşaması konusunda etkili adımların atılmadığı, gereken önlemlerin alınmadığı ortada iken ölümüyle ilgili davaya da başlanılmaması kamu vicdanında ciddi bir yara oluşturmaktadır.
Ayrıca Necla’nın öldürülmeden önce bulunduğu suç duyurusuyla ilgili de skandal denilebilecek gelişmeler yaşanmıştır. Necla ve kızı Gazi Baltacı tarafından ölümle tehdit edilmeleri sebebiyle 17.09.2010 tarihinde suç duyurusunda bulunmuşlardır. Ancak soruşturma Necla öldüğü halde tamamlanmamıştır. Dosya ile ilgili Cumhuriyet Savcısı tarafından iddianame ancak 17.02.2011 tarihinde hazırlanmış, ancak iddianamede de Necla’nın ölümünden söz edilmemiştir. Savcı Necla yaşıyormuş gibi şikayeti’goster’ [kck]img class=’avatar’ name=’haber’
150px; width: 200px; margin-: 2px; margin-: 2px; float: ;”>
] ile ilgili kamu davası açılmasını istemiştir. Söz konusu iddianame üzerine kamu davası açılmış ve Necla duruşmaya çağrılmıştır. Duruşma günü ise 10 ay sonrasına verilmiştir.
İşte kendi kurumunda öldürülen bir kadın çalışanı için yargının tutumu. Kadın cinayetlerinden ne devlet ne de yargı rahatsız olmuyor. Necla ve yüzlerce kadın polisi ve yargısıyla görmezden gelinerek göz göre göre katledildiler.
Türkiye kadına yönelik şiddette dünya ikincisi olarak zirvede yer alıyor. Ülkemizde her gün ortalama üç kadının şiddet nedeniyle ölmesine ve son yedi yılda kadın cinayetlerinin yüzde 1400 artmasına rağmen, yetkililer cinayetlerin ‘münferit’ olduğunu iddia ediyor. Böylece devleti sorumluluktan kurtararak kadın cinayetlerini bireysel bir mesele, adli bir vaka olarak yansıtıyorlar.
Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayeti davalarında halen haksız tahrik indirimleri uygulanıyor. Şikayet eden kadınlar koruma altına alınmıyor ve kadınlara başvuracakları bütün kapılar kapatılıyor. Kadınların Cumhuriyet Savcılıklarına başvurmaları durumunda da acele ve özel olarak dosyalarına bakılmıyor, kadınlar adeta kaderleriyle baş başa bırakılıyorlar.
Bu nedenle adalet istiyoruz diye haykırıyoruz.
150px; width: 200px; margin-: 2px; margin-: 2px; Necla YILDIZ cinayeti ile ilgili kamu davasının Adli Tıp Kurumundan rapor beklenmesi sebebiyle açılmamasını kabul etmiyoruz. Kadın cinayetlerine ilişkin bütün davalarda yaşanan akli dengenin yerinde olmadığına dair incelemelerin dava süreçlerini uzatmaktan başka bir işe yaramadığını bir kez daha belirtmek istiyoruz. Ve buradan İstanbul Adli Tıp Kurumuna soruyoruz, Necla YILDIZ dosyası ile ilgili rapor neden aylardan bu yana bir türlü verilmiyor.
Türk Ceza Kanununda kadın cinayetlerinin özel ağırlaştırıcı neden olarak kabul edilmesini, kadın cinayetlerinde tahrik indiriminin uygulanmayacağının yasal hüküm altına alınmasını, kadınlara yönelik tehditlerin öncelikle soruşturulmasını ve derhal koruma önlemlerinin yasada özel olarak düzenlenmesini istiyoruz.
Necla YILDIZ’ın ölümüyle ilgili ihmali olan yetkililer hakkında inceleme başlatılmasını, kamu davasının bir an önce açılmasını ve sürecin ivedilikle başlatılmasını istiyoruz ve davanın takipçisi olacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz.
MERKEZ YÖNETİM KURULU