BÜLENT FALAKAOĞLU: KORONAVİRÜSÜN TUTTUĞU AYNA NE SÖYLÜYOR’ (2) – (31. 03. 2020)

197

‘Güncel olan her şey hem tarihsel hem de sınıfsaldır’ bilinciyle “koronavirüsün tuttuğu ayna ne gösteriyor ona bakalım” diyerek başladığımız yazıda dün görünenleri şu başlıklarda özetlemiştik:
Aynadaki görüntü 1: özel sağlık felakettirAynadaki en net görüntü: SınıfsallıkAynadaki görüntü 3: Bilgi çağındaki bilgisizlikAynadaki görüntü 4: Ekonominin keli göründü.
Bu görüntüler eşliğinde (Toplumlarda en hızlı değişimlerin ‘şok’ dönemlerinde yaşanıyor olması gerçeğinden hareketle) cevabı aranan sorular var. Korona salgını şoku ekonomik, siyasi ve kültürel açılardan nasıl bir değişimi tetikleyecek? Koronavirüsten sonra hiçbir şey, hiçbir düzen artık eskisi gibi olmayacak mı? Tüketim, para, kâr, sömürü, savaş düzeninin bir virüs karşısındaki yenilgisi yeni bir yol açma bilinci yaratacak mı? Yoksa ölüm korkusu içindeki insanlar gönüllü evlere çekildikçe otoriterlik rejimleri mi güç kazanacak? Virüs kamusal ve sosyal yaşamı bir “korku iklimi” etrafında iyiden iyiye kısıtlayıp milyonları özel alana kapanmaya sevk ettikçe otoriter siyasetlerin önü mü açılacak?
Pandeminin zayıflamış, ticaret savaşlarıyla örselenmiş neoliberal düzenin sonunu getireceği beklentisinde olanlar da var. . . İşsizliğin, iflasların hızla artacağı, günlük yaşamın temposunun aksayacağı bir ortamda güvensizliğin güç kazanacağı, ‘ötekini’ günah keçisi ilan etme eğiliminin daha da yaygınlaşacağı, faşizme kapı aralanacağı fikrinde olanlar da. . .
Şüphesiz kriz kapitalizm için yeni fırsatları yeni sömürü araçlarını yaratacak. Her başka krizde olduğu gibi. Fakat evlerine çekilenler sadece otoriter sistemlere yol vermeyecekler.
İnsanı ve doğayı tüketen yüksek hızın (hızlı üretim, hızlı dağıtım, hızlı tüketim) yavaşlatılabildiğini de görecekler.
O hız virüsün yayılma hızını da arttırıyor. Dünyanın bir köşesindeki bir köyden çıkan patojenin 36 saat içinde dünyanın bütün kıtalarına yayılacağı bilgisini paylaşan ABD Salgın Hastalıkları Kontrol ve önleme Merkezi bunu ulusal güvenlik sorunu olarak görüyor. Bu durum karşısında Enerji ve İklim Uzmanı önder Algedik şu yorumu yapıyor: “Buradan bakınca bulaşma hızı ile ulaşımın bir ilişkisi olduğunu görüyoruz. Yani kapitalizmin fosil yakıt tüketimi ile patlayan aşırılaşan ulaşım politikalarının bu arada hem iklimi, hem de hastalıkların bulaşma hızını belirleyen parametreler olduğu görülecektir” ([