ÜMİT AKÇAY: FED’İN ‘U’ DÖNÜŞÜ (07. 02. 2019)

200

Fed kararını 2008’de başlayan küresel kriz konjonktüründe değerlendirmek gerekiyor. Zira Fed’in bu “U” dönüşü, 10 yılı aşan bu konjonktürün getirdiği kısıtlar içinde formüle edildi.
2015 yılından bu yana dokuz kere, D. Trump’ın göreve gelmesi sonrasında altı kere, 2018’de de dört kere faiz artıran ABD Merkez Bankası Fed’in 2019’daki ilk toplantısından çıkan en önemli sonuç, faiz artışlarına ara verildiğinin açıklanması oldu. Bu karar, elbette sadece ABD ekonomisi için değil, küresel finans sisteminin hiyerarşik yapısı nedeniyle diğer ülkeler, özellikle de ekonomisini büyük oranda ‘dolarize’ olmuş Türkiye gibi bağımlı ekonomiler için de son derece önemli idi.
Bu konuda tek bir yazıda geniş kapsamlı bir değerlendirme yapmak zor, o nedenle konuyu üç haftalık bir mini yazı dizisi olarak ele almanın daha iyi olacağını düşündüm. Dizinin ilk parçası olan bu yazıyı, 29-30 Ocak 2019 tarihlerindeki Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısında alınan kararları değerlendirmek ile sınırladım. İkinci yazıda bu kararın arka planını ve üçüncüsünde de bu kritik dönüm noktasının olası etkilerini ele almayı planlıyorum.
30 OCAK 2019 AçIKLAMASI

Toplantı öncesinde, Fed’in politika faizini değiştirmesi zaten düşük bir olasılık olarak görülüyordu. Toplantı bu açıdan beklendiği gibi sonuçlandı, fonlama faizi değişmeden kaldı. Ancak açıklamanın dikkat çekici yanı, yeni eklenen ve çıkarılanlardı. örneğin
[
. Eklenen kısım ise, üç parçadan oluşuyor:
1. Açıklamada, Komite’nin ileriki faiz artışları için sabırlı olacağı belirtilmiş. 2. Bunun ilk gerekçesi olarak, içeriği tam olarak açıklanmasa da ‘küresel ekonomik ve finansal gelişmelere’ referans verilmiş. 3. İkinci gerekçe, enflasyon baskısının azalması (muted) olarak yer almış.
Toplantı sonrası Fed Başkanı Jerome Powell, yaptığı basın toplantısında ise “ekonomiyi en iyi şekilde desteklemenin yolu faiz konusunda sabırlı olmak” diyerek, faiz artışlarına bir süreliğine de olsa ara verdiklerini
[