MUSTAFA SÖNMEZ: SIRA GELDİ BANKA KURTARMAYA (05. 12. 2018)_

207

Şimdilik düşük tempolu gibi görünse de varlığı resmi mercilerce de yavaş yavaş kabul edilen ekonomik krizi yönetme çabası ön planda. ABD ile yaşanan politik gerilimin dolar fiyatını bir anda 7 TL dolayına çıkarması ile fazlasıyla alevlenen ekonomik konjonktür, gerilimin düşmesinin de etkisiyle görece soğudu, döviz fiyatları aşağı indi, örneğin doların fiyatı 5. 20 TL dolaylarına kadar geriledi. Bu gerilemede, ekonomideki küçülme ve buna bağlı olarak
[
geriliyor, özellikle
[

düşürülen bankaların birçoğu yeniden yapılandırılma ihtiyacı içinde.
özellikle kamu bankalarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Saray buyruklarına uyma sonucu önemli bilanço dengesizlikleri yaşadığı biliniyor. Tarımı finanse etmek üzere kurulan Ziraat Bankası, küçük üreticiye destek olması için kurulan Halkbank gibi kamu bankaları
[

satılması işleminde bile Saray’ın telkini ile Ziraat Bankası’nın el değiştirmeyi kredilendirdiği biliniyor. Halkbank’ın Reza Zarrab eliyle İran ile
[

raporlarına bakılırsa, henüz banka kredilerinin geri dönüşünde bir sorun yok gibi. Eylül 2018 itibarıyla tahsili gecikmiş alacak tutarı, verilen toplam kredilerin yüzde 3,3’ünden ibaret (yaklaşık 18 milyar dolar kredide, 570 milyon dolar batık). Bu endişe edilecek bir miktar değil. Ancak “batık kredi tanımı” biraz geniş yapıldığında görüntü kararıyor.
Vadesi geçmiş, ancak takibe düşmemiş, yakın izlemeye alınmış krediler, “Grup 2” olarak adlandırılıyor. Grup 2’deki kredi miktarı tahsili geciken miktar ile birlikte alındığında sorunlu kredi oranı yüzde 17-18’e kadar çıkıyor. Bankacı övünç Gürsoy ve Mete Yüksel imzasıyla halka açık altı banka üstünden hazırlanan
[

de yaptığı bir konuşmada tahsili gecikmiş alacaklar ile Grup 2 kredilerinin toplamından oluşan geniş tanımlı sorunlu kredilerin, toplam kredilerin yüzde 17-18’i civarında olduğunu söyledi.
Bankaların, özellikle de kamu bankalarının sermaye yapısı da zayıflamış durumda. Bunun için ilk hamle eylül ayında yapıldı ve Halkbank ve Vakıfbank nitelikli yatırımcıya satılmak üzere 5’er milyar TL’lik sermaye benzeri tahvil ihraç ettiler. Ancak bu tahvillerin, kurallara uygun olmadığı halde İşsizlik Sigortası Fonu’na aldırıldığı
[

ekim ayı içinde değiştirildi. Bu bankanın özellikle bankaların batık kredileri ve sorunlu halleri için kullanılacağı biliniyordu. Bu operasyonda Kalkınma Bankası’na 3,1 milyar TL’lik
[

“İhraçlarla ilgili olarak TCMB tarafından likidite sağlanması hususu gündeme gelmemiştir” diye açıklama yaptı ama bu yine de ikna edici bulunmadı.
Beklenti Merkez Bankası’nın “parasal genişleme” bedeline zorlanarak repo teminatı olarak VDMK’ları kabul etmesi yönünde. Eğer Merkez Bankası buna zorlanırsa özellikle dış finansörlere karşı sıkı para politikası izlendiği argümanının inandırıcılığı pek kalmayacak. Bu da dış kaynak çekmede zorluklar zincirine yeni bir halka eklenmesi anlamına gelir.
5 ARALIK 2018 – AL MONİTöR