MUSTAFA DURMUŞ: KÜRESEL EKONOMİ KRİZ, EŞİTSİZLİKLER VE OTORİTERLEŞME (25. 11. 2018)

201

Türkiye derinleşen ekonomik ve politik krizinin paralelinde ‘yeni rejim’ yolculuğunu sürdürürken, bu yolculukta yalnız olmadığı anlaşılıyor. 2008 Büyük Resesyonunun ardından, özellikle de 2010 yılından bu yana, önce Orta Doğu ve Kuzey Afrika’nın bazı İslamcı rejimleri Arap Baharı yenilgisinin ardından hızla eskisinden daha fazla otoriterliğe yöneldiler. Aynı dönemde Avrupa’da uygulanmaya başlanan kemer sıkma politikaları, AB bünyesinde uygulanmaya başlanan “Mali Anlaşma” gibi anlaşmalar, 2018 yılında İtalya’da ikinci kez gündeme gelen teknokrat hükümetler, Troyka’nın ulusal bütçelere müdahale etmesi gibi olaylar aslında klasik burjuva demokrasilerinden mali oligarşilere doğru bir yönelimin yaşanmakta olduğunu gösterdi. Hatta mülteci sorununun tetiklemesiyle Macaristan gibi bazı ülkelerde ve popülist politikaların iflası ve artan yolsuzluk iddialarının ardından Latin Amerika’nın en büyük, dünyanın yedinci büyük ekonomisine sahip ülkesi olan Brezilya’da ırkçı, homofobik, aşırı sağcı Bolsonaro başkanlığa seçildi. ABD’de Trump’ın seçilmesinin ardından yaşanan artan korumacılık, ticaret savaşları, artan küresel çaptaki eşitsizlikler, Brexit tartışmaları ve biriken devasa borç stoklarıyla birlikte dünya ekonomisinde 2017 yılında yaşanan toparlanma eğilimi tersine dönmeye başlarken yeni bir finansal kriz gündemde olabileceği konusundaki uluslararası örgütlerin uyarıları arttı. . . .

Yazının tamamına aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
[