ÇİĞDEM TOKER: TARIM ALANLARINA DANIŞTAY’DAN DESTEK (31. 07. 2018)

186

Eskişehir’in verimli tarım alanı Alpu’da termik santral yapma süreci devam ederken önemli bir gelişme oldu.

önce küçük bir hatırlatma sorusu:

Bu köşede yayımlanmış
“Bir ikna aracı
olarak tüy dökücü krem”
başlıklı yazıyı hatırlıyor musunuz?

Hani geçen yıl kasım ayında Enerji Bakanlığı yetkilileri Eskişehir’e giderek bir otelde muhtarlarla toplantı yapmış, termik santralın devlet ve millet için ne kadar gerekli olduğunu anlatmış ve hediye olarak da içinde tüy dökücü krem, el feneri, şapka, şampuan vs. gibi ürünlerin yer aldığı bir çantayı muhtarlara dağıtmıştı.

Eskişehir milletvekili
Utku çakırözer‘in TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda belgesiyle aktardığı bu olayın üzerinden epeyi zaman geçti.

Tüy dökücü krem hediyesinin ardından kritik bir gelişme yaşandı.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, tarım alanlarına termik santral yapılmasını mümkün kılan
“çok ince”
bir hamle yaptı.

Bakanlık, tarım arazilerinin korunması, kullanılıp planlanmasını düzenleyen yönetmelikte,
“Toprak Koruma Kurulu’nun”
karar alma koşullarını ve sayısal yeterliliğini değiştirdi.
Değişiklik öncesi, kurulun en az altı üye ile toplanması, geçerli bir karar alabilmesi için de bu en az altı üyenin aynı yönde oy kullanması gerekiyordu.

24 Ocak’ta
“Kamuya ait enerji ve ulaşım
yatırım projelerinde kurul, kararları katılan
üyelerin çoğunluğu ile alabilir”
diye bir cümle eklendi.

Bu cümle, başta Alpu olmak üzere, ülkenin her yerindeki verimli tarım arazileri için kıyım anlamına geliyordu. Bu hünerli değişiklikle her verimli tarım alanından yol geçirip santral kurmak mümkün hale gelmişti. Yeter mi
“kamu yatırımı”
deyin.
Hukuki güvenlik uyarısı

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, maddenin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay’da dava açtı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, davada yaptığı savunmada, yaptığı değişikliğin gerekçesini
“önemli kamu yatırımlarının
önünü açmak”
diye açıkladı.

Fakat Danıştay aynı fikirde değildi. Başta Alpu olmak üzere tarım alanlarına iyi haber 10. Daire’den geldi. Hem de çok önemli bir gerekçeyle geldi.

Danıştay 10. Dairesi, yapılan bu değişikliğin,
“hukuki belirlilik”
ve
“hukukigüvenlik”
ilkeleriyle bağdaşmadığına hükmederek, yürütmenin durdurulmasına karar verdi. (2018/376)
Kararı verirken de gerekçeye hem anayasanın toprak mülkiyeti ile ilgili maddesini hem de Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun amaçlarını uzun uzun irdeledi.
Karardan kısa bir özet sunalım:

“Nispeten daha az tarım toprağının
amacı dışında kullanılmasına sebebiyet
verecek daha basit kararlarda toplantı ve
karar yeter sayılarında nitelikli çoğunluk
aranmakta iken daha geniş alanların tarımdışına çıkarılmasını gerektiren bir kısım
yatırımlar yönünden adi çoğunluğun yeterli
bulunmasının, kendi içerisinde çelişkili
olduğu açık olmakla birlikte, enerji ve
ulaşım yatırımlarının kamusal niteliği dikkatealındığında ‘kamuya ait’ ve ayrıca
‘zorunluluk halinde’ ifadeleriyle belirsizbir durum oluşturulması ve toplantı yeter
sayısının 6 üyeye ve enerji ve ulaşım
yatırımları yönünden ise karar yeter sayısının
beşte üç çoğunluktan niteliksiz
çoğunluğa düşürülmesi, Kanunun, tarım
şı kullanımda kamu yararı olsa dahi
toprak bütünlüğünü ve verimliliğini korumaya
yönelik amacına ve açık şekilde
13. maddesine aykırı bulunmaktadır. “

Bitmedi.
10. Daire gerekçeli kararında, anayasanın 2. maddesindeki hukuk devletine atıfta bulunarak şöyle dedi:

“Hukuk devletinin en önemli unsurlarından
birisi ‘hukuki güvenlik ilkesi’dir. Hukuki
güvenlik ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir
olmasını, bireylerin tüm eylem
ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini,
devletin de yasal düzenlemelerde bu
güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden
kaçınmasını gerekli kılar. “

“Devletin güven duygusunu zedeleyici
yöntemlerden kaçınmasının gerekli olduğu”
cümlesinin bir yargı kararında yer alması ne kadar unuttuğumuz bir ifade. . .

Meseleyi Alpu santralı özeliyle de sınırlamayarak, her alanda, bütün yurttaşlar ve hukuk devleti temelinde ele alıp değerlendiren bu karar
“Türkiye’de her şeye
rağmen hâkimler var”
dedirtiyor.
31 TEMMUZ 2018 – CUMHURİYET