ERİŞ BİLALOĞLU: SAĞLIKTA ŞİDDET EN TEPEDEN BAŞLADI, ÇÖZÜM DE EN TEPEDEN BAŞLAMALI (26. 07. 2018)

220

Sade, olabildiğince basit düşünmekte yarar var. Güçlü olmak gerekiyor çözüm için. Güç kimileri için silahtan, paradan gelebilir. Hekim, emeğiyle geçinen bir işçi olarak gücünü buralardan alamaz.
Konu sağlıkta şiddet.
Son günlerde kamuoyunun ilgisi arttı, gerekçe “brutal” bir hekime şiddet vakası. “Biz demiştik”le devam edersek şiddetin yaygınlığının artacağını ve “tarzının” da şekil değiştirebileceğini söylediğimiz kayıtlardadır.
Gerçekten de böyle oldu: Kaldırım taşı hekimin kafasında parçalandı, vahşi, gaddar, acımasız, zalim, insanlıktan uzak bir biçimde. Cümleyi böyle kurunca şiddetin “insanlığa görece yakın ya da vahşi olmayan biçimleri”ni hafifsediğimiz sanılabilir, değil kuşkusuz. Ancak her gün yaşanan şiddet gündem olmuyordu, olamıyordu. Gündem olamama hali sadece genel kamuoyu için değil, sağlıkçılar için bile geçerli bir durum oldu, olmuştu. Bu yazının çıktığı gün belki konu hekimlerin de gündeminde arka sıralara kaymış olacak.

“[

[

66 önerinin ilk 2 maddesi bunlar. Raporun yayınlanmasından bu yana geçen 5 yılda
her türlü hukuki
ve idari
tedbir eksiksiz olarak
alınmış mı? Ne işe yarar ayrı bir konu ama Türk Tabipleri Birliği (TTB) hala -[

İlginçtir yeni Sağlık Bakanı acillere polis koyacaklarını
[

Yine yeni Sağlık Bakanı artık hekimlerin şikayet için karakola gitmelerine gerek olmayacağını, hastanede bu işin halledileceğini belirtmiş. Oysa 5 yıl önceki raporun 30. maddesi sağlık çalışanının devreden çıkmasını, şikayete gerek olmadan savcılıkça dava açılmasını yazmış. 32. maddede de yasal düzenlemenin muhtevası tanımlanmış.
Raporu hazırlayanlar sorunu sadece güvenlik sorunu olarak görmediklerini de belirtmişler:



Soru ortada duruyor: Kim yapacak?
Raporun “[

Bugün itibariyle[

(…)
öneriler arttırılabilir, kimileri uygulanabilir kimileri uygulanamaz bulunabilir. Ancak hekimlerin daha öncelikli bir gündemi yoktur ve bu konuda gözle görülür bir ilerleme kaydedilmeden başta Sağlık Bakanı/Hükümet olmak üzere sağlıkta hiçbir “gelişmenin” karşılığı yoktur. Kafasında kaldırım taşı kırılan hekimleriyle “marka” olan bir ülkenin sağlık turizmi beklentisindeki hedefleri de en azından tartışılır.
İyi de. .
Yukarıda sayılan öneriler ya da başkaları yapılırsa, işe yarar mı?
çabalanırsa, zorlanırsa…
En tepe (istemese de) “isterse” sizce olmaz mı? (EB/HK)
26 TEMMUZ 2018 – BİANET