ABDULLAH AYSU: BUĞDAY YAŞATIR (09. 07. 2018)

187

Seçimlerden çıkalı bir ay bile dolmadan yeni bir erken seçim dillendirilmeye başlandı. Bu, herşeyin kötüye gittiğinin alenen delili. çünkü içinde debelendiğimiz sorunlar yumağını seçimler çözmeyecek. Sorun geçim sorunu, geçim!
Ekmeğin anası buğdayın, anavatanı Türkiye. Gel gör ki, Türkiye son on yılda buğday konusunda sorunlar yaşıyor. çiftçiler artık buğday üretmek istemiyor. 15 yıl önce 9,3 milyon hektar alanda buğday üretiyorduk, şimdi 7,6 milyon hektarda buğday üretebiliyoruz.
Buğday konusunda son on yıllara kadar kendimize yeterliydik, ancak şimdi buğday ithal ediyoruz. Bunun temel nedeni; maliyetlerin yüksek, ürün fiyatının düşük belirleniyor olması. Ayrıca bu konuda piyasayı düzenlemekle yükümlü olan TMO’nun görevini layıkıyla yapmaması, görev kusuru işlemesidir.
TMO’nun kuruluş amacı, bilindiği üzere hububat piyasasını üretici ve tüketici lehine düzenlemesidir. Bunun için de, TMO, piyasayı düzenleyecek oranda üreticiden ürün satın alması, aldığı ürünü kara günler için silolarında bekletmesi, olası kıtlık ve beklenmedik bir felaket için tutması, silolarında ihtiyat olarak tuttuğu bu buğdayı yeni ürün hasad edildikten sonra elden çıkarması gerekir. Ancak TMO öyle yapmıyor.
TMO ne yapıyor?TMO piyasayı düzenleyecek oranda alım yapmıyor. Kara gün için buğday stoklamıyor. Piyasayı doğrudan şirketlerin düzenlemesine bırakmış durumda. Şirketlerin vicdanları da cüzdanların arasında olduğu için üreticiden buğdayı ucuz alıyor, satarken pahalı satıyor. Para istifliyor! Bu yüzden üretici zarar ediyor. çiftçi zarar ettiği için üretimden vazgeçiyor. Şu anda buğday ekim alanı 1, 7 milyon hektar daralmış durumda. Bu yüzden buğdayın anavatanı Türkiye, buğday ithal ediyor.
İthalat durumumuz
Ençok buğday ithalatını 2017 yılında yaptık. 2017’de 4 milyon 975 bin ton buğday ithal ederek buğdayda ithalat rekoru kırdık. Bu ithalat için 1 milyar 43 milyon dolar ödeme yaptık. 2005 ve 2006 yıllarında kayda değer bir ithalat yapmadık, ancak AKP’nin iktidar olduğu 2002 ile 2017 yılların hepsinde buğday ithal ettik. Bakalım:
* 2002 yılında 1. 117 milyon ton ithalata 150 milyon dolar,
* 2003 yılında 1. 846 milyon ton, 278 milyon dolar,
* 2004 yılında 1. 065 milyon ton, 222 milyon dolar,
* 2007 yılında 2. 147 milyon ton, 570 milyon dolar,
* 2008 yılında 3. 708 milyon ton, 1. 408 milyon dolar,
* 2009 yılında 3. 393 milyon ton, 902 milyon dolar,
* 2010 yılında 2. 554 milyon ton, 655 milyon dolar,
* 2011 yılında 4. 755 milyon ton, 1. 623 milyon dolar,
* 2012 yılında 3. 719 milyon ton,1. 126 milyon dolar,
* 2013 yılında 4. 350 milyon ton, 1. 290 milyon dolar,
* 2014 yılında 3. 287 milyon ton, 1. 546 milyon dolar,
* 2015 yılında 4. 350 milyon ton, 1. 103 milyon dolar,
* 2016 yılında 4. 250 milyon ton, 892 milyon doları dışarıdan buğday almak için saçmışız.
Niye bunca rakamı alt alta dizdim? Her yıl buğday için nice milyar dolarları saçtığımız görülsün, görelim diye rakamları sıraladım. Tersten bir bakışla buğday için dışarıya saçtığımız bunca milyar dolarları kendi çiftçilerimizden niye esirgedik; görelim, durup düşünelim istedim.
Peki çare var mı?
Elbette. çözüm basit. Şöyle: birim alandan verimliliği artırıcı çalışmalar yapar, çiftçilerimizi destekler ve TMO’yu üretici ve tüketici lehine işlevlendirirsek, buğday sorunumuzu kökten çözeriz.
9 TEMMUZ 2018 – KARASABAN