ÇİĞDEM TOKER: SARAY BAHÇESİNDE BİR KONSEPT ÇİFTLİK PROJESİ (08. 10. 2017)

207

Sayıştay’ın 2016 yılı raporları çıktı. Cumhurbaşkanlığı denetim raporunu gazetemiz haberleştirdi.

Hatırlatma: 2016’da Cumhurbaşkanlığı’nda toplam 365 milyon 324 bin TL harcanmış.

Mühim detay: önceki raporlara konulan
“gizli hizmet gideri”, bu kez gizlendiği için, tutara örtülü ödenek dahil mi, değil mi bilmiyoruz.

Cumhurbaşkanlığı açıklama yaptı. Açıklamaya göre -Sayıştay belgeli- bu haber
“algı operasyonu”ydu,
“itibarda
tasarruf olmaz”dı.

Yanı sıra denildi ki:
“Milletimiz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki
tüm yatırım ve hizmetlerin,Türkiye’nin itibarına ve Cumhurbaşkanlığı
makamının mehabetine uygunşekilde, aynı zamanda harcanan her
kuruşta 80 milyonun hakkı olduğununbilinciyle yürütüldüğü konusunda
müsterih olsun. “

***

Vesile oldu.
“Müsterih olma”
faslından bir proje paylaşalım.

Atatürk Orman çiftliği (AOç) arazisine inşa edilen Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın mimarı
Şefik Birkiye‘nin kurucusu olduğu
“Vizzion-Architects”imzalı bir proje çalışması bu.

Adı:
“T. C. Cumhurbaşkanlığı çiftlik
Yapıları”
Haziran 2017 tarihli çalışma,
“Sera-Kümes Yapıları Konsept Proje”
başlığını taşıyor.

Her biri 575’er metrekarelik salatalık- biber ve domates bahçeleri ile 340 metrekarelik saksı bitkilerinin bulunduğu alanda, ihtimaldir ki organik seracılık yapılacak.

Cumhurbaşkanı ve Saray personelinin beslenmesi söz konusu olduğunda, maksimum tarımsal sağlık kurallarının gözetilmesi normal olmalı.

Atatürk‘ün, bütün bir halkın kullanımına tahsis ettiği AOç faaliyetleri nostaljiye dönüşüp yerini
“konsept çiftlik projesine”
bırakırken
“çiftlik Yapıları”
başlıklı alanda, bir de masallardaki gibi bir gölet göze çarpıyor. Domates, salatalık serası ile kümes projesi, tasarruf edilemeyecek itibara dahil midir?

Proje tamamlandığında -tam maliyeti artık halktan gizlenen- Saray’ın konsept çiftlik gider kalemlerini, 2017 Sayıştay raporunda görür müyüz?
37 milyar ek borçta büyük şüphe
Hazine, bu yılın yasal borçlanma limitlerini doldurdu. Hazine’yi yöneten AKP, şimdi Meclis’ten 37 milyar TL’lik daha yetki istiyor.

Normalde bu tutarın ek bütçe yasasıyla getirilmesi lazım.

Ama dar gelirliden daha yüksek tasarruf isteyen (itibarda tasarruf olmuyor ya) bu ek borçlanmayı torba kanuna sıkıştırmak daha pratik olmalı.

Geçen cuma torba yasa görüşmeleri Bütçe Komisyonu’nda başladı. Muhalefet vekilleri 37 milyar TL’nin nerede harcanacağını soruyor. Eski Maliye Bakanlarından
Zekeriya Temizel,
“40 yıllık Maliyeciyim böyle şey
görmedim”
diyor.

Temizel kuşkularını şöyle paylaşıyor:
“25 milyar lira bütçe
açığı, 52 milyar lira borç.
Niye? 25 milyar lirasınıbunun için harcadıysak
geri kalan nerede, nereye
harcadık? Bankadatutmuyoruz galiba. (. . . )
Kırk yıllık Maliyeciyim,
kafamı elimin arasına alıpsaatlerce düşünüyorum,
ortaya çıkan seçeneklerin
büyük bir kısmı tüylerimi
diken diken ediyor, ‘Yok
ya, olmaz’ diyorsunuz,
olmaması gerekir. Burada
açık açık tartışmak istemiyorum
ama yani bütçeemanetlerinden başlayarak
daha önceden belirli sözler
üzerine yaptırılmış olan ve
ülkeden henüz daha resmi
olarak ödenmesi mümkünolmayan alacaklar mı yoksa
daha önceden burada
tartışa tartışa bir hal olduğumuz
devletin muhtemel
yükümlülüklerinden tahminlerin
çok çok üstünde
bir şeyler mi?”
Temizel’in kuşkusunu
açalım:

Türkiye’nin tahmin edilebilir devlet yükümlülüklerinin ötesinde mi borcu var?

Birilerinin bizden ödenmesi resmi olarak mümkün olmayan alacakları mı var?
TVF’nin 3 milyar TL’sini hatırlayan var mı?
Türkiye Varlık Fonu (TVF) Başkanlığı’na, BIST Başkanı
Himmet
Karadağ
vekâlet ediyor.

AA’ya açıklama yapan Karadağ, TVF’nin kuruluş döneminde
“anlamsızeleştirilere maruz kaldığını”
söylemiş. TVF’nin düşük maliyetli kaynak yaratacağını, Köİ müteahhitleriyle görüştüğünü belirtmiş.
“Uluslararası sistemden hak
ettiğimiz finansmanı hak ettiğimiz maliyetle
alamıyoruz”
demiş. Ve sormuş:
“Varlık Fonu olarak sahibi olduğumuz
şirketlerden başlamak üzere uluslararası
piyasalardan 5 yerine 3’e fon getireceksem
veya fonlama maliyetini yüzde 20
ucuzlatacaksam neden böyle bir konseptikullanmayayım?”
Uzun açıklamaların arasında, şu soruların cevaplarını bulamadım:

– Başbakanlık, sekiz ay önce Stratejik
Plan’ın yakında açıklanacağını duyurmuştu.
Gecikmenin nedeni nedir?
– TVF bünyesindeki kamu şirketlerinin
değerleme çalışmasını kim, kaç TL bedel
karşılığında yapıyor?
– TVF’nin bağımsız denetimi ne durumda?
– Artık TVF kapsamındaki kuruluşların
Sayıştay raporlarını göremiyoruz. TVF,Ziraat Bankası ve Halk Bankası ile nasıl
bir ilişki içinde?
– Son torba kanun ile TVF, Hazine’den
kaynak mı kullanacak?
– TVF, kurulduğundan bu yana ne
kadar harcama yaptı? Yönetim kurulubaşkan ve üyelerinin maaşları kaç TL?
Akmerkez kirasını kim ödüyor?
– Son vergiler için bize “savunma
harcamaları” gerekçe gösteriliyor. TVF,
bir OHAL KHK’si le Savunma Sanayi
Fonu’ndan aktarılan 3 milyar TL’yi nerelereharcadı?
Korkular insanlığımızı kaybettiriyor
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sadece ekonomi konuşulmadı.

CHP İstanbul Milletvekili
Aykut Erdoğdu
korkuların insanlığımızı kaybetmemize yol açtığını söyledi. İşlerine geri dönmek için 213 gündür açlık grevinde bulunan
Nuriye
Gülmen
ile
Semih özakça‘yı cezaevinde ziyaret ettiğini söyleyerek gözlemlerini paylaştı:
Devlet olarak yaşatmaya çalışsak
… Yine yargılayalım, yine gereğini yapalım.
Tek istediği öğretmenlik, üstelik Mardin’in
Mazıdağı’nda öğretmenlik istiyor. Gittim,
ikna etmeye çalıştım, bana bir öğretmenlik
anlattı, yemin ediyorum, bu kadar güzel
öğretmenlik anlattığı için ve bu kadar bedel
ödediği için ödül veririm. Teröristse hukuki
delillerini koyun. Mahkemeden kaçırmak için
hapishaneden yoğun bakıma… Gidin kaldığı
odayı görün. O kızın kapısında bir sürü erkek
bekliyor. Ya, insanın zoruna gidiyor, tuvalet
ihtiyacını gördüğü sırada kızın kapısında bir
sürü erkek bekliyor. Ya, insanın zoruna gidiyor,
tuvalet ihtiyacını görürken kapı açılır mıarkadaşlar. Bu zulümdür ya. Bu, kim olursa
olsun zulümdür. “
Tuvalet ihtiyacı sırasında kapıda bekleyen erkekleri. Adalet Bakanlığı biliyor mu?
08. 10. 2017 – CUMHURİYET