MUSTAFA SÖNMEZ: FED’İN YENİ KARARI TÜRKİYE’Yİ SALLAYABİLİR (26. 09. 2017)

193

ABD Merkez Bankası Fed’in Açık Piyasa İşlemleri Komitesi (FOMC),
[
faktörü etkili ve kimi analistlere göre öyle olmaya da devam edecek.
Trump muğlaklığına rağmen Türkiye gibi dış kaynağa, özellikle de sıcak paraya bağımlı ekonomiler için yeni bir dönem başladığı da söylenebilir. Kararların daha etkili hissedileceği altı ay sonrasına kadar Türkiye’nin etkili önlemler alma şansı çok değil. çünkü biriktirilmiş stresler, kırılganlıklar, yükümlülükler çok büyük.
Fed’in eylül kararları Türkiye’nin büyümesinin ana kaldıraçlarından olan sıcak parayı yakından ilgilendiriyor. Bu kararla birlikte sıcak para 2017 başından beri hızlanan gelişini sürdürecek mi, yoksa yavaşlayacak ve yeni pozisyonlara doğru yelken mi açacak?
Türkiye ekonomisinde sıcak paranın kazandığı önem biliniyor. 2017’nin ilk yarısında gerçekleştiği açıklanan yüzde 5 büyümenin ihtiyacı olan dış kaynak, doğrudan yatırımlar ve uzun vadeli krediler ile değil yüzde 11 gibi fahiş faizle razı edilen sıcak para ile sağlandı. Fed’i kararsız gören ve Trump’ın icraatlarından hayal kırıklığına uğrayan portföyler, global fonlar, faizlerin de cazibesiyle 2017 başında Türkiye’ye de yöneldiler ve sıcak para girişi ana finansman kaynağı oldu.
Türkiye
[

borç istatistikleri 12 ay ve daha kısa sürede döndürülmesi gereken dış borç stokunun 170,5 milyar dolar olduğunu ortaya koyuyor.
özel sektör firmalarının stok döviz yükümlülükleri de bu bahiste önem kazanıyor. Yine Merkez Bankası verilerine göre finansal sektör dışında kalan, yani reel sektör şirketlerinin
[

, yani net döviz açığı 2017 ikinci çeyreğinde 430 milyar dolara yaklaştı ve yine açık, 12 aylık milli gelirin yüzde 51,8’i büyüklüğe ulaştı. Net açık 2017 temmuz ayında ise 450 milyar dolara yaklaştı. Bu, 2016 sonundaki açığın yüzde 24 üstünde bir açıktır. Bu boyutlara ulaşmış bir açık, özellikle dış finansörler gözünde alarm vericidir.
özetle, Fed’in yeni bir sayfa başlattığı eylül 2017 sonrasına Türkiye’nin 12 ay içinde çevirmek durumunda olduğu dış borç stoku 170,5 milyar doları bulurken, finanse edilmesi gereken yıllık cari açığın tahmini 35 milyar dolarda kalması halinde bile sağlanması gereken dış finansman 205,5 milyar doları buluyor.
Döviz yükü 205,5 milyar doları bulan özel sektör de güçlenecek dolar karşısında önemli kur zararlarına uğrama riski altında.
Döviz açığının büyük fotoğrafı, net döviz pozisyonu ise temmuz ayı sonunda ulaşılan net açığın 450 milyar dolara, milli gelirin yüzde 52’sine yaklaştığını gösteriyor. Dış yatırımcıların dikkatle izledikleri göstergelerden biri bu ve alarm verici, uyarıcı.
Bunlar, Türkiye ekonomisinin AKP rejimi eliyle sürüklendiği kritik eşiği gösteren tablolar.
AKP, 2016’nın ikinci yarısında geçirdiği sarsıntıyı dış konjonktürün değişmesi, sıcak para kaldıracı ve içeride bol kepçe kredi genişlemesi ile aşar gibi göründü. Ancak bu arada bütçe açıklarını 21 milyar TL’ye çıkaran bir kambur da yaratıldı. önümüzdeki zaman diliminde AKP, bütçe açığının yanında cari açıkla, yeniden yükselebilecek dolar kurunun yaratacağı sorunlarla boğuşmak durumunda kalırken elinde çok az araç ve manevra alanı kalmış durumda.
276. 09. 2017 – mustafasonmez. net