OHAL KOŞULLARINDA YAPILACAK ILO TOPLANTISI EMEKÇİLERE KAZANDIRMAZ, KAYBETTİRİR!

234



Uluslararası çalışma örgütü (ILO) 10. Avrupa Bölge toplantısı, 2-5 Ekim 2017 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilecektir.
AKP Hükümetleri son yıllarda çalışma yaşamında emekçiler aleyhine ve sermaye lehine çok sayıda düzenleme gerçekleştirmiş, güvencesiz, taşeron ve sözleşmeli istihdam biçimini esas almış, performans sistemini tüm itirazlarımıza rağmen yaygınlaştırmıştır.
AKP Hükümetleri sosyal diyaloğu baştan itibaren araçsallaştırmış, görüntüde sosyal diyalog varmış gibi toplantı düzenekleri oluşturmuş, ancak sonuçta kendi siyasal ajandasına uygun davranarak monoloğu esas almıştır.
AKP Hükümetleri, sendikal hak ve özgürlükleri her gün biraz daha budamış, yandaş Konfederasyonlar ve sendikalar oluşturmuş, sendikal ayrımcılığı derinleştirmiş, iş barışını bozmuştur.
Kamu emekçilerinin grev hakkını uluslararası sözleşmelere ve AİHM kararlarına rağmen fiilen engellemiş, 4688 sayılı yasada 2012 yılında yapılan düzenleme ile zımnen yasaklamıştır. Yine bu düzenleme ile adı toplu sözleşme olsa da, geçmiş yıllarda uygulanan toplu görüşmeleri bile aratan bir sistem oluşturarak tüm dengeleri kamu işveren olarak kendi lehine düzenlemiştir. Son olarak 2018-2019 yılları toplu sözleşme görüşmelerine heyetimizde yer alan Eş Genel Başkanlarımız Aysun Gezen ve Mehmet Bozgeyik’in KHK ile haksız, hukuksuz biçimde, savunma hakları gasp edilerek, masumiyet karinesi çiğnenerek ihraç edilmelerini gerekçe göstererek Konfederasyonumuzu bu sürecin dışında tutmuştur. Kaldı ki, bu uygulama kendilerinin hazırladığı 4688 sayılı yasaya dahi aykırı olup tüzüklerimize de açık müdahalede bulunularak gerçekleştirilmiştir.
Ancak 15 Temmuz darbe girişimi sonrası gerçekleşen AKP sivil darbesi ile temel hak ve özgürlükler neredeyse tümüyle askıya alınmış, sendikal hak ihlallerinde dehşete düşüren artışlar yaşanmış, ilan edilen OHAL muhalif tüm kesimlerin tasfiye edilmesi için kullanılmaya başlanmıştır. çalışma yaşamı tam anlamıyla AKP kuşatması altındadır.
Konfederasyonumuz muhalif duruşu nedeniyle hedef haline getirilmiş, sendikal faaliyetlerimiz fiilen suç kapsamında değerlendirilmiş, adli ve idari soruşturmalarla etkinliklerimiz açıkça engellenmiştir.
Halen Konfederasyonumuza bağlı sendikalarımızın 4009 üyesi ihraç edilmiş olup yüzlercesi açığa alınmıştır.
31 Ağustos 2017 Pazartesi günü, okulların açılmasına günler kala, sendikamız EĞİTİM SEN üyelerine yönelik büyük bir sürgün furyası başlatmış,
yaklaşık 1100 EĞİTİM SEN’li eğitim emekçisi farklı illere sürgün edilmiştir.
12 Eylül’de ve 90’lı yıllarda uygulanan baskı rejimleri dönemlerinde bile bir seferde bu kadar kamu emekçisi sürgün edilmemiştir. AKP’nin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası gerçekleştirdiği karşı darbe 12 Eylül darbesini dahi aratacak nitelikte bir saldırıya dönüşmüştür.
Aile kavramını kutsal olarak gördüğünü her fırsatta belirten AKP bu konuda bir kez daha samimiyetsiz davranmış, aile bütünlüğünü bozacak idari tasarruflar gerçekleştirmiştir. Sürgün edilen arkadaşlarımız içinde kimi evli çiftlerden biri bir ile diğeri yüzlerce kilometre uzaklıkta olan başka ile sürgün edilmiştir.
Bu baskılar ve anti demokratik uygulamalar 17 Haziran 2017 tarihindeki ILO Yönetim Organı 33. Oturumunda da tartışılmıştır.
Yine bağlı bulunduğumuz ETUC ve ITUC hükümete ve çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na çok sayıda mektup göndererek ve çağrıda bulunarak ülkedeki durumun değişmesi, demokratik haklar ve özgürlüklere, hukukun üstünlüğü ilkesine dönülmesi, keyfi biçimde ihraç edilen, açığa alınan ya da tutuklanan emekçiler için adalet sağlanmasını istemiştir.
ETUC ve ITUC ILO standartlarına ve değerlerine hiç saygı göstermeyen, hiçbir biçimde demokratik olmayan baskıcı bir ortamda yapılacak 10. ILO Avrupa Bölge Toplantısının AKP Hükümetinin politikalarını meşrulaştıracağı gerçeğinden hareketle ILO’dan bu bölgesel toplantının ertelenmesini ya da yerinin değiştirilmesini talep etmiştir.
Ancak şimdiye kadar talebe yanıt verilmediği gibi yapılan hazırlıklar toplantının gerçekleştirileceğini göstermektedir.
Konfederasyonumuz bağlı bulunduğu ETUC ve ITUC’un kararı, AKP Hükümetinin darbe uygulamalarını aratmayan politikalarında ısrar etmesi, ILO ve diğer uluslararası sözleşmeleri ihlal etmesi, mevcut anayasamızı bile ayaklar altına alarak ülkeyi, çalışma yaşamını OHL/KHK rejimiyle yönetmesi gibi nedenlerden dolayı 10. ILO Avrupa Bölge Toplantısına katılmayacaktır.
Bu vesileyle bir kez daha OHAL’in kaldırılması, KHK’ların geri çekilmesi, hukuksuzca, sorgusuz/sualsiz ihraç edilen, açığa alınan emekçilerin görevlerine iade edilmesi, sürgün politikasının terkedilmesi ve sürgünlerin durdurulması çağrımızı yineliyoruz.
Saygılarımızla…KESK YÜRÜTME KURULU