MEHVEŞ EVİN: CENGİZ’İN CERRATTEPE YALANLARINA İNANMAYIN (15. 08. 2017)

189

Cengiz’in veya herhangi bir maden şirketinin altın madeninin üzerinde oturup ‘Aman çevreye zarar vermeyeyim, bakırımı çıkarıp gideyim’ diyebileceğine inanan varsa, buyursun. [kck]hr align=center size=0 100% /Bugünlerde devlet yetkilileri ve Cengiz İnşaat’ın halkla ilişkiler faaliyetleri sonucu propaganda medyasında ‘Cerrattepe madeni ülkemize büyük faydalar sağlayacak, çevreye acayip duyarlıyız, Artvin halkı müsterih olsun, aman da en yeni teknoloji kullanıyoruz’ şeklinde açıklama ve haberler görürseniz sakın şaşmayın.
Nedeni, bir grup bağımsız, işini yapan gazetecinin hafta sonu Artvin’e gidip, vadiyi gezmesi, halkla ve sivil toplumla konuşarak, bilimsel verilere, hukuki sürece vakıf olarak haber yapıyor olması.


Malum, Cerrattepe 245 gün boyunca, yaz kış demeden halkın nöbetleşerek büyük direnişine sahne oldu. Türkiye’deki en büyük çevre mücadelelerinden biri olarak tarihteki yerini aldı. Sonunda jandarma ve çevik kuvvet gaz bombaları, coplarla müdahale etti. Ha, madenin girişinde halen jandarma nöbet tutuyor, bir şirketin emrine amade!
Cengiz İnşaat, devletin sonsuz ve hukuka aykırı koruması altında alana girdi ve sondaja başladı. Bu süreçte kimsecikler alana sokulmadı. Artvin halkı, 25 yıldır mücadele ettiği, zararlarını bildiği ve kesinlikle istemediği madene karşı hukuk yollarının da kapatılmasıyla kaderine terk edildi.
Hukuk yollarının kapatılması diyorum, zira yıllar içinde defalarca mahkemeye gidildi, kazanıldı, yürütmeyi durdurma kararları alındı, bilirkişi ve çED raporlarıyla madenin Artvin’e vereceği korkunç zarar tescillendi. Ancak ‘kararı beğenilmeyen’ heyetlerin değiştirilmesi ve satın alınan ‘bilim insan’larıyla iç hukuk yolları tıkandı.
[
334px; ARTVİN İçİN BESMELECerrattepe’de elimize verilen dosyalarda, ‘çevreye duyarlılığın’ altını çizmek için kırların içinde elinde çiçek tutan sarışın kız çocuğu imajı kullanılmış. Bol bol süslü propaganda mevcut, bilimsel, somut bilgi yok denecek kadar az.
Israrla Cerrattepe’de sadece bakır çıkarılacağı, bunun için açık madencilik yapılacağı, yani çevreye zarar verilmeyeceği söyleniyor.
Bu da külliyen yalan. Cengiz’in veya herhangi bir maden şirketinin altın madeninin üzerinde oturup ‘Aman çevreye zarar vermeyeyim, bakırımı çıkarıp gideyim’ diyebileceğine inanan varsa, buyursun.
Cerrattepe’de 7 milyon ton bakır cevheri çıkarılacakmış. . . Bakırı çıkarırken yeraltı suları çıkacak, bunlar da ağır metallerin ortaya çıkmasına neden olacak. Bunun anlamı, yüz milyonlarca ton hafriyat demek.
Daha fenası, Murgul örnek gösteriliyor. Yıllarca bakır madenciliği nedeniyle insansızlaşan, büyük zararlara uğrayan ilçede, Cengiz siyanürlü altın çıkarmaya kalkmıştı. 2014’te Murgul ayaklandı, şimdilik o dosya kapatıldı.
Yaban hayat, orman, börtü böcek, sağlık, iklim değişikliği filan zerre kadar umurlarında olmadığı gibi, insanlar da değil. Ben Cerrattepe’nin sadece iktidar partisinin şirketi olan Cengiz ve birkaç güçlünün elde edeceği büyük rant için değil, Artvin’i sosyal, siyasal olarak yok etmek için de seçildiğini düşünüyorum. 25 bin nüfuslu bir Cumhuriyet kenti olan Artvinliler şimdiden husumetlere şahit oluyor, bakır ve altın çıkarılmaya başlandığında da insansızlaşacak.
Kuzey Galeri’nin girişinde kocaman ‘bismillahirrahmanirrahim’ yazısı göze çarpıyor. Besmele çekmek boşa değil, Artvin kurbanlık bir koyun misali kesilmeye, biçilmeye, talan edilmeye hazırlanıyor.
15. 08. 2017 – ARTI GERçEK