ABDULLAH AYSU: KİRALAMA, KİRALANMA (20. 06. 2016)

195

Geçtiğimiz hafta Bakanlar Kurulu toplandı, tarım topraklarıyla ilgili bir takım kararlar aldı.
Alınan kararları Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli açıkladı. Canikli, “yabancı yatırımcıların talep ettiği konularda çalışmalar yapılacağını, Türkiye’de yatırımın ve üretimin önünün açılacağını ve ekilemeyen tarım arazilerinin sahipleri lehine kiraya verileceğini belirtti. “
Evet, yanlış duymadık. Duymadınız. Bakanlar Kurulu toplanıyor. Türkiye’de ekilmeyen toprakların neden ekilmediğini araştırmıyor. Toprakların ekilememesinin nedenini belirlemiyor. Ekilemeyen toprakların ekilmesi için çözüm aramıyor, politika üretmiyor. Yani Türkiye’nin Bakanlar Kurulu kendi çiftçilerinin üretmesi/üretebilmesi zihnini yormuyor. Yoksullaştırdıkları için toprağını işleyemeyen çiftçinin arazisini parası olan para babalarına kiralayacağının kararını alıyor.
Toprak canlılar için evdir, barktır, yurttur. Zenginler için ranttır. Toprak olmazsa, toprağa bağlı canlılar yaşayamaz. Topraklar işlenmez ise insanlar aç kalır, yaşayamaz. Türkiye’de çiftçiler, 10 yıldan bu yana 27 milyon dekar (2,7 milyon hektar) araziyi ekmekten vazgeçti.
Toprağı işlememek keyfi bir durum değildir. çiftçinin toprağı işleme koşulları ortadan kalktığı/kaldırıldığı için işleyemez. çiftçi, toprağını işleyemiyorsa nedeni uygulanan yanlış tarım politikalarıdır. Sorumlu hükümet politikalarını gözden geçirmesi, çare üretmesi gerekir, fakat hükümet öyle yapmıyor.
Ben sana toprağını işlemek için ortam bırakmadım. Sen toprağını ekemiyorsun artık, o zaman ben hükümet olarak senin toprağını yabancılara (parası olan petro-dolar sahibi yabancılara) kiralarım demek; beni belirleyen zenginlerin para durumudur, demektir. Benim önceliğim ülke ayırt etmeden zenginlere kazandırtmaktır.
Eğer bu dolap toprak üzerinden çevriliyorsa, bunun adı toprak gaspıdır. Bugüne kadar Türkiye’de madenler, HES’ler, Res’ler, Termik Santraller, yollar, konutlar için topraklar hep gasp edildi zaten.
Peki, toprağı gasp eden kimler? Şirketler. Şirketlere köprü olup gel de üzerimden geç diyen kim? Hükümet. Toprağı gasp edilen kimler, neler? İnsanların mülkleri, insanların ortak varlıkları, canlıların yaşam alanları.
Bir başka gerçeklik de şu: Şu an Türkiye’nin ne kadar tarım toprağının olduğu bilinmiyor. Tarım toprakları konusunda ezelden beri kullanılan bazı rakamlar havada uçuşuyor hala. Yenilenmiyor, doğrulanmıyor. Yani bir belirsizlik, verisizlik içinde politikalar belirleniyor ki, bu, bulanık suda balık avlıyoruz demektir, çok tehlikeli!
Toprak gaspının bir de Türkiye dışı boyutu var.
Hükümet başka ülkelerden toprak kiralama, edinme yoluna gideceğini söylüyor. Buradaki çiftçinin toprağını işleyemez hale sok. Başka ülkelerin toprağına el at. Bu kez onların aç kalması için çabala.
Bakın, Mozambik’te verimli tarım arazilerinin yüzde 29’u yabancı yatırımcıların elinde. Mozambik halkının yüzde 59’u açlık çekiyor. Yapmayın, etmeyin, yazıktır, günahtır!
Gelin; Türkiye topraklarını kiraya vererek sömürgeleştirmeyin. Termik, Res, GES santralleri ve maden şirketleri için toprakları gasp ederek çiftçilerimizi daha fazla üretemez duruma sokmayın. Başka ülkelerinin topraklarını kiralayarak bir avuç zengini daha fazla zengin etmek için oradaki insanları açlığa mahkûm etmeyin.
Hem Türkiye’yi sömürgeleştirme hem başka ülkeleri sömürme rolleri bir arada gitmez. Bu yaman bir çelişkidir; çileyi büsbütün içinden çıkılmaz kılar. Yapmayın!
20. 06. 2016 – öZGüR GüNDEM