BAĞIMSIZ YARGIDAN YANA OLAN HAKİM VE SAVCILARIN YANINDAYIZ!

222

Hâkim ve savcılar yandaş ve yandaş olmayanlar olarak ayrıma tabi tutulmuş, HSYK görevini yaparken bağımsız davranan hâkim ve savcıların üzerinde Demoklesin Kılıcına dönüşmüştür. Anti demokratik uygulamaların, baskının ve zorbalığın her geçen gün arttığı bir süreçte bağımsız bir yargıya olan ihtiyaç her geçen gün daha da önem kazanmaktadır.
Konu ile ilgili 10. 6. 2016 Cuma günü Genel Merkezimizde yaptığımız basın toplantısı ile; Hakim ve Savcıların iradeleri dışında yerlerinin değiştirilmesinin sürgün olduğu ve yaşanan bu mağduriyette her düzeyde yanlarında olacağımız kamuoyuyla paylaşılmıştır.
Genel Başkanımız Fikret Aslan’ın yaptığı açıklama aşağıdadır:
BASINA VE KAMUOYUNA



259px; 195px; Değerli Basın Emekçileri;
Yasama ve yürütmenin tek elde toplandığı; yargının bağımsızlığından söz etmenin ise giderek daha da zorlaştığı, her türlü hak ve hukuk arayışı baskı ve zorla bastırılırken, her türlü faşizan yöntemin devreye sokulduğu bir süreçten geçiyoruz.
Türkiye’de 20 Temmuz’da Suruç katliamı ile başlayan süreçle birlikte toplumda korku salınmaya çalışılmakta, demokratik zeminlerde yapılması planlanan eylem ve etkinlikler bile alınan istihbaratlar öne çıkarılarak güvenlik gerekçesi ile yasaklanmaya çalışılmaktadır.
Gerek Cumhurbaşkanı’nın gerekse de AKP’nin eylem ve etkinlikleri her defasında güvenlik gerekçesinden muaf tutulmakta, en sıradan etkinlikler için bile devletin tüm imkânları seferber edilmektedir.
Cumhurbaşkanı’na hakaret davaları her geçen gün katlanarak devam etmektedir. Cumhurbaşkanı’nı sosyal medyada eleştirmek tutuklanma gerekçesi olurken, Başbakan, İçişleri Bakanı ve İstanbul Emniyet Müdürü’nün gözleri önünde Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı’na yönelik provakosyon yaratanlar ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılabilmektedir.
Konfederasyonumuz üzerindeki baskı ve soruşturmalar artarak devam etmekte, Davutoğlu Genelgesi gerekçe gösterilerek kamu emekçileri kriminalize edilmeye çalışılmaktadır. İş kamu kurumlarında müdürlere ilave iş olarak çalışanların sosyal medya hesaplarını takip etme görevini vermeye kadar vardırılmış, muhbirlik kurumsallaşmıştır.
Anti demokratik uygulamaların, baskının ve zorbalığın her geçen gün arttığı bir süreçte bağımsız bir yargıya olan ihtiyaç her geçen gün daha da önem kazanmaktadır.
Adalet Bakanlığı’nda da örgütlü olan sendikamız, 2014 HSYK seçimleri öncesi hâkim ve savcılara seyyanen yapılan 1. 155 TL zammın bir seçim rüşveti olduğu yaklaşımını ortaya koyarak AKP’nin yargıyı siyasallaştırma girişimini eleştirmiş, tepkilerini her düzeyde ortaya koymuştur.

Bağımsız yargı vurgusunu kürsüden bile dinlemeye tahammülü olmayan Cumhurbaşkanı’nın adli yıl açılış törenlerini iptal etmesi ile başlayan süreç, Sayıştay, Danıştay ve Yargıtay Başkanlarının Cumhurbaşkanı ile beraber çay topladığı bir sürece evirilmiştir.
Hâkim ve savcılar yandaş ve yandaş olmayanlar olarak ayrıma tabi tutulmuş, HSYK görevini yaparken bağımsız davranan hâkim ve savcıların üzerinde Demoklesin Kılıcına dönüşmüştür.
Son olarak 2014 HSYK’sı hakim ve savcı atamalarına ilişkin en geniş kapsamlı kararnameyi çıkararak yandaş hakim ve savcıları ödüllendirirken, görevini yaparken bağımsız davranan hakim ve savcılar cezalandırılmıştır.
Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunun Anayasa’ya aykırılığını ileri süren Karşıyaka Yargıcı Murat Aydın ve eşi Gülay Aydın HSYK’nın kendi belirlediği ilkelere aykırı şekilde Trabzon’a, Cumhurbaşkanı’na hakaret suçundan yargılanan Adana Cumhuriyet Savcısı Mehmet Turan Denizgöçer tamda atılı suçu işlemediğinin teknik olarak saptanmasının ardından eşi yargıç Mihriban Dalardıç Denizgöçer ile birlikte Sivas’a sürgün edilmişlerdir.
Buna karşın Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla en çok dava açan Ankara Cumhuriyet Savcısı ve Ana muhalefet Partisi Genel Başkanını ‘zuhulen’ ifadeye çağıran savcı başsavcı vekili yapılarak,
17-25 Aralık sonrası sürecinin Başsavcı Vekili ise Başsavcı yapılarak ödüllendirilmiştir.
Bu kararnamenin, normal bir atama kararnamesi olmadığı ortadadır. Bu kararname, özgür ruhlu, bağımsızlık ve tarafsızlığı içselleştirmiş hâkim ve savcıların kıyımı kararnamesidir.
BES olarak daha geçtiğimiz ay Adliye Yazı İşleri Müdürlerinin iller arası rotasyon kapsamına alınmasını ülke genelinde adliyelerin önlerinde yaptığımız basın açıklamaları ile protesto ederken “Rotasyon Sürgündür” demiştik. Bugün yine hâkim ve savcıların iradeleri dışında yerlerinin değiştirilmesinin sürgün olduğunu yineliyoruz. Hâkim ve savcıların yaşadığı bu mağduriyette her düzeyde yanlarında olacağımızı kamuoyu ile paylaşırken ortak mücadele çağrısında bulunuyoruz.
YAŞASIN öRGüTLü MüCADELEMİZ!

MERKEZ YÖNETİM KURULU