Tadı tuzu yok. İstiklal Caddesi; ıssız bir kasaba gibi… O kadar bombadan, caddenin ortasında duran ayrı baş ve gövdeden sonra… Bir tek LC Waikiki manyağı Araplar. . . Kadınların kollarında plastik torbalar, erkeklerin kafasında bir bant; tentürdiyot. Meydan… Araplar da olsun tabii… Ama biz yokuz işte!Meydanlarımızı çaldılar!
• • •
Günlerdir Maraş’ta 2500 Alevi; endişeyle feryat ediyor: “Köylerimizin ortasına 25 bin kişilik konteyner şehir kuracaklar; sığınmacıları yerleştirecekler. çocuklarımız var! Kamp bahane; Nusra çetelerini dolduracak, inancımıza, kültürümüze karşı akılları sıra bir set çekecekler! Devletin alay eden aklı; köylüye de, yazana da gider yapıyor: “Mağdurun karşısındaki vicdansızlar!” İçi boş ucuz edebiyat! Mağdur başımızın tacı; soru basit: “Başka yer mi kalmadı?”İnançlarımızı, kültürümüzü çaldılar!
• • •
Aynı yer; Maraş, Pazarcık işte… 3600 metrekarelik alan… 15 köylünün merası, yaylası. İkinci dereceden Habitat alanı. Doğa bozulacak, ağaçlar kesilecek. Cennete HES yapmış cibilliyet Alevi’nin ağacını mı dinleyecek? Yahu; bi HES’tirin gidin artık…Ağacımızı, toprağımızı çaldılar.
• • •
Alevi oy vermiyor işte! Aklı sıra Maraş’ta Alevi’ye yaptıklarını İzmir Dikili’de seküler kesime yapacaklar. Bir kamp da oraya! Baktılar ki; aydınla olmuyor bu iş; demografiyi bozacaklar! İlk parti sığınmacı yakında yurttaş olacak! Hesap et işte… Hesapları 2023; Suriyeli oy kullandı mı… Ohh… Ege de turuncuya boyanacak! O saatten sonra; sahilde bira, günbatımında rakı, sevgiliyle el ele Kordon yok artık. Yaşam tarzımızı çaldılar.
• • •
Alevi’ye, sekülere düşman olan, Kürde dünyayı dar eder… Sur’da cenazeleri toplayamadan üzerine bina yapacaklar. Yani… Şehir mezarlığında İnşaat ya Resulallah! çok acil kamulaştırma! Savaş zamanında, afette olmaz mı bu? Olur, ama eşkıya olmayan devlette! öldür, yık, gasp et, kov, ihaleyi ver, binayı dik! Başkalarını yerleştir. Artık duruma göre, korucu da olur, sığınmacı da! Devlet; Kürde beylik, kürde kendi evini, Kürde yaşamını mı verecek bu saten sonra?Hayatımızı, bize ait olanı ne varsa… Hep beraber çaldılar işte!
• • •
‘çok affedersiniz’, yılda bir kez Hrant’ın cenazesinde “Piç” derlerdi. Şimdi hafta da üçe düştü. En ağır küfrün ‘Ermeni’ olduğun zannediyorlar. Devlet ağzının, sokak ağzında çamurlaşması… Nubar Terziyan’ı seyrederken, gözlerimiz dolar, çarşı içinde arkadaşlarımızın başka milliyetten olduğunu ancak sofrada duran ‘Topik’ten anlardık biz… Bilmiyorlar!çamurun dibi; arkadaşlarımızı çaldılar.
• • •
Yarısını polis kurşunuyla vurdular, yarısını biber gazı kapsülüyle hedef gözeterek! Bir kısmına iğrenç fetvalarla kıyıp elde avuçta kalana vakıflarda tecavüz ettiler. çocuklarımızı çaldılar!
• • •
Mini etek giydi diye; uzun etek giydi diye, türban taktı diye, sokağa çıktı, eve girdi diye tecavüz edip ‘çok sevmekten’ öldürdüler. Arkasından tacizciye, katile; ‘yarım kaldı’, ‘saygın tutum’, ‘eski sevgili’, ‘bakire değildi’, ‘cilve yaptı’, ‘babasını mahcup etti’, ‘takım elbise giydi’, ‘erken boşaldı’ indirimi verdiler!Kadınlarımızı çaldılar!
• • •
Dünyayı yeniden keşfetmiyorlar aslında. Beyaz Adam’ın Kızılderili’ye, Belçikalının Kongoluya, Fransız’ın Cezayirliye yaptığını yapıyorlar. Tek farkla; başka bir halk değil kendi halklarına düşmanlıkları. Ama esas mesele de burada. Kendinden olmayanı kendi halkı gibi göremiyor bulanık, yoz zihinleri.
• • •
Halk diye yoğurmaya çalışıp biçim vermeye çabaladıkları… Tuhaf bir profil. Yüzde yüz itaatkâr, ‘erkek’, milli, yerli, Sünni… “Yaşasın kendi halkını inşa etme mücadelesi!”ülke değil düşündükleri; daha çok üçüncü sınıf kasvetinde laçka bir erkekler kıraathanesi…çocuklarımızı, kadınlarımızı, hayatımızı, arkadaşlarımızı…çaldılar işte…Bunlar…Bunlar hırsız be!
04. 04. 2016 – BİRGÜN
