MUSTAFA YALÇINER: AKP’YLE ANAYASA YAPMAK!. . . (11. 01. 2016)

209

Yandaş Yeni Şafak’ın Pazar günkü manşeti “En Doğrusu Başkanlık”tı. Afyon Kampı’nda Başbakan söylemişti. Böylece Anayasa yapımının temel yönünü ortaya koymaktaydı.
Yani. . “Darbe karşıtlığı” ve “Darbe Anayasası değişmeli” tevatürü. . “Demokrasi” edebiyatı -tümü zaten görünüşü kurtarmaya yönelikti, ama açıkça belirtilmiş de oluyordu. Tayyip Bey, önceden de, başka hiçbir şeyle ilgilenmiyor, varsa yoksa “başkanlık” diyordu.
HDP’nin üzeri çizilerek görüşmeler de yapıldı ve -CHP ile MHP “başkanlık sistemine karşıyız” deseler de- birlikte yol alınması kararına varıldı. Ne yolu alınacaktı? “Demokrasi” falan filan!. .
Peki, AKP ile birlikte alınacak “demokrasi” yolu var mıdır? Ya da AKP’nin demokrasiyle bir alakasından söz edilebilir mi?
Yeni Şafak’ın hemen manşet altında “Bombalarınız beni evimden ayıramaz” başlığı yer alıyor. Halep’in Türkmen Mahallesi’nde yaşayan Zeliha Nine’nin feryadı. Bu feryada kim ne diyebilir? Ama Yeni Şafak’a söyleyecek çok şey var! çünkü, sürmanşeti Halep’in kuzeyinin Türkiye’den topa tutulması haberini veriyor: “Operasyon Başladı”! IŞİD’e karşıymış! Laftan ibaret olduğu hemen altındaki haber başlığından belli: “PYD de Topun Ağzında”! “Fırat’ın Batısı kırmızı çizgi”ydi ve en az on gündür PYD’nin de bileşenlerinden olduğu HSD Fırat’ın Batısında ilerlemekte, ama Rus desteği nedeniyle bir şey yapılamamaktaydı. Şimdi ABD de hava bombardımanı yapıyordu ve Halep’in kuzeyi “büyüklerin çatışma alanı”na dönmek üzereydi. Maceracı Enver Paşa çizgisi yine “pire için yorgan yakma”nın eşiğindeydi!
Bu “büyük problem” bir yana, sorun şu ki, bizim toplar pamuk atmıyorlar. Ve Zeliha Nine’ninki gibi, oralarda da evler var ve yıkılıyorlar. Haydi, onlar yıkılmıyor diyelim. Ya Cizre, Silopi, Nusaybin ve Sur’dakiler? Kobanê görüntüleriyle neredeyse taş taş üstünde bırakılmadı. Ve evini terk etmeyen Zeliha Nine övülürken, Cizre’de “teröristler hendeklerde yalnız kaldılar” propagandasıyla evini ve ilçeyi terk edip gidenler övülüyor.
üstelik Halep’e Türkiye’den ikmal yapılıyor, yiyecek içecek gidiyor. Cizre’nin ikmal yolları da kesik!
Türkmen olunca övgü. . Kürt olunca yergi. Birine serbesti ve destek, diğerine kuşatma ve Cizre’de Cumartesi itibarıyla 48’inin cenazesi yerde kalan 62 ölüm. . .
Peki, bu “eşitlikçilik”le beraberce Anayasa yapılabilir mi?
Kürttür ve şoven milliyetçilikle müstahaktırlar mı denecek, diyenler epey çok, biliniyor.
Alevileri de müstahak saymak gerekecek! Diyanet fetvacılarına soruluyor: “Aleviyle evlenmek caiz mi?” Yanıt, hayır! Deniyor ki “Müslüman ancak Müslümanla evlenebilir!” Yine soruluyor: “Babasının öz kızına şehvet duyması haram mıdır?” Yanıt, yine hayır, “haram değildir!” Zaten, M. Görmez Bey de “Cemevlerinin camii gibi ibadet mekanı gösterilmesi kırmızı çizgimizdir” demişti! Yani, Aleviler de Sünnilerle eşit sayılmamakta, ama Müslüman’a öz kızı bile hak sayılmaktadır! Bu “eşitlikçilik”le birlikte Anayasa yapılabilir mi?
Alevi de müstahak eşitsizliğe! Ya işçiler? Asgari ücret 1300 TL olacaktı, söz verilmişti! İşçiler pişman edildi: Olmasa iyiydi deme noktasına getirildiler. Patron payının % 40’ını devlet karşılayacak ve faturası şüphesiz en başta işçinin sırtına bindirilecekti. Asgari Geçim İndirimi, el çabukluğu marifet kaldırılıverince aylık yaklaşık 150 TL güme gitmişti. Ve asgari ücrette gelir vergisi % 20’ye yükseltilmiş, bir de sigaradan ekmeğe zamlar eklenince şimdiden asgari ücretlinin elinde bir şey kalmamıştı! İşçi de müstahak!
Saymakla bitmez. Müstahak olmayan yoktur! Hapse atılan gazeteci, geleceği elinden alınmak üzere üniversitesi saldırıya uğrayan İü’lü, ODTü’lü, üniversiteli. . Liseli. . Köylü. . Esnaf. . Hele durmadan şiddete kurban götürülen eşitsizliğin kıskacındaki kadın…
AKP ile anayasa yapılır da, demokratik olanı yapılamaz. Ancak her platformda mücadelesi verilir, verilmelidir!
11. 01. 2016 – EVRENSEL