Günün en önemli haberi ekranın altındaki banttan geçiyor:
“2016 en sıcak yıl olacak. “
Günün değil çağımızın en önemli haberi bu, aslında.
Ama, editör, spikerin okuyacağı kadar önemli addetmediği için haberi ekranın altındaki banttan birkaç kelime olarak geçirtiyor.
Birinci haber olarak José Mourinho’nun Chelsea futbol kulübünün antrenörlüğünden kovulmasını seçti.
BBC World’den Türk kanallarına atlıyorum. Spikerler başka haberler okuyorlar. Orta Doğu’daki savaş. Sığınmacılar. Denizde boğulan sığınmacılar. Güney Doğu’daki savaş. çin’in yapay adalar inşa edip bunlar vasıtasıyla çin Denizi’nin neredeyse tamamına el koymaya kalkışması. Putin’in basın toplantısı. Erdoğan’ın başkanlık sisteminin olmazsa olmaz olduğu konusundaki konuşması. MHP’nin zırvaları. AKP’nin sonu gelmez kurusıkıları, dolapları, dalavereleri.
Ve bir sürü başka zırva haber.
Hiçbir kanal, gelecek yılın, ölçü alınmaya başlandığından beri en sıcak yıl olacağından bahsetmiyor.
İklim değişikliği, gün geçtikçe kararan ve daralan, uzaktan kumanda, AKP Türkiye’sinin gündeminde değil. Sen paradan haber ver. Camide miyiz?
Gezegen haberleri dinlemiyor.
İklim, iklim konferanslarına katılmıyor. Alınan ve alınmayan kararlardan haberi yok. Değişiyor. Isınıyor.
İnsan yaşamına uygun olma özelliğini yitiriyor.
“2016 en sıcak yıl olacak. “
Biraz araştırınca bu tahminin
İngiliz Meteoroloji Ofisi tarafından yapılmış
olduğunu öğreniyorum. Ofise göre gelecek yıl için yapılan ısı artışı tahmini “süresiz”
olabilir, olmayabilir de. Sayıları gittikçe artan ısınma işaretleri öngörülemeyen biçimlerde daha küçük doğal dalgalanmalarla birleşip “bu güne kadar benzeri görülmemiş
olaylara” neden olabilir.
Buraya neden geldik?
Dünyanın sofrasında insana ayrılan payla yetinmeyip, ziyafetin
tamamına el koymaya kalkıştığımız için. Diğer canlıların sofrada payı olduğunu kabul etmediğimiz, bütün hayvanların payını gasp ettiğimiz için. Hep kemiren ama hiç doymayan, yarattığını da tüketen
şirket adlı bir virüse dönüştüğümüz için.
Dünyanın nasıl bir yer olduğunu anlamayacak kadar aptal olduğumuz için.
2017 muhtemelen 2016’dan da sıcak olacak ve 2018 her ikisinden de ve bu böyle gidecek. Ta ki dünya, çocukken, büyüteç kullanarak ateşe verdiğimiz kağıtlar gibi alev alıp yanıncaya kadar.
O zaman
şirketlerin, bankaların, onların kolaylaştırıcılığını yapan politikacıların stokladığı milyarlar neye yarayacak?
Gölgesine sığınabilecekler mi? Yelpaze yapıp serinleyebilecekler mi?
Kaynatıp suyunu çay niyetine içebilecekler mi? Yağda kızartabilecek, yahnisini, kebabını, omletini, suflesini yapabilecekler mi?
üzerine binip yaşanabilir başka bir gezegene kaçabilecekler mi?
Cevabı burada yazıyor:
“öyle ki, göklerdeki Babanızın oğulları olasınız. çünkü O, güneşini hem kötülerin hem iyilerin üzerine doğdurur; yağmurunu hem doğruların hem eğrilerin üzerine yağdırır. “
22. 12. 2015 – T24
