ERK ACARER: KİMSE ÖLMEDİ DEĞİL Mİ DEVRİM’ (17. 10. 2015)

198

“Hastanede karşılaştık sonra… önümü kesti, sordu: ‘Hiç kimse ölmedi değil mi Devrim?’
Şaşırdım. Zühre Abla’yla alanda birlikteydik çünkü!

• • •

‘Abla sen de gördün, herkes…’ Sözümü bitirmeme engel oldu. Susturdu beni: ‘Yok Devrim, kimse ölmedi!’
çaresiz, ‘İnşallah senin dediğin gibidir’ dedim. Tekrarladı: ‘Devrim, ben biliyorum, hiç kimse ölmedi. Zaten niye ölsün ki; patlayanlar ses bombasıydı!’

• • •

Korkmaz öldü!
Neden sonra, Zühre abla da gerçeği kabullendi.
Yanıma geldi; ‘Hani kimse ölmemişti Devrim?’ diye sitem etti. öyle sessiz, kırgın, gözyaşı bile dökmeden!
‘Abla, ben sana başından beri…’ Konuşacak gibi oldum… Yine susturdu beni. çaresiz, ‘Ne desen haklısın abla dedim, ne yapayım mecburdum, sakladım…’

• • •

Oysa Zühre abla alandaydı. Oğlu Korkmaz’ın öldüğünü de gözleriyle gördü. Başından beri haberi vardı. Fakat ne ruhu ne aklı kabul etti! ‘Korkmaz ölmedi değil mi?’ yerine, ‘Kimse ölmedi değil mi?’ diye soruyordu. Büyük bir incelikti. çünkü biliyordu ki kimse ölmemişse zaten oğlu da ölmemiştir!
Ama Korkmaz öldü, herkes öldü!’

• • •

Tüm Bel Sen Ankara 2 No’lu şube üyesi Devrim Kahraman’ın anlattıkları…
“Hiçbir şeyi ama en çok da bu karşılaşmaları unutamayacağım” diyor. Sesi titriyor, gözleri doluyor.

• • •

Adli Tıp’a getirilen, beden parçalarının konduğu torbalar arasında insanlar yakınlarını bekliyor. Poşetler içinde insan aranıyor! Teşhis değil, DNA testi! Tespit edilenin yakını ölüme ikna oluyor!
Tabutlar, içlerinin boş olduğu bilindiği halde saygıyla sırtlanıyor, başka şehirlere yollanıyor!

• • •

‘Ankara’, Zühre Abla’nın, yakınlarını ‘teslim alanların’, hepimizin, ruhuyla, aklıyla kapamayı uygun bulduğu bir katliam!
Tıpkı devletin her şeyi bilip de kapamaya çalıştığı gibi!
Bir sonrakine kadar, dağılabiliriz şimdi!
17. 10. 2015 – BİRGÜN