HAKAN AKSAY: BIKTIK USANDIK SİZDEN’ (05. 06. 2015)

214

İstiyorsunuz. Hep istiyorsunuz. Daha, daha, daha fazla istiyorsunuz. Doymadınız bir türlü. İstediğinizi alabilmek için en çok da iktidarı istiyorsunuz. Bir an bile o koltuktan kalkmaya hazır değilsiniz. çünkü bir kez kalkarsanız ak rüyanız anında kara kâbusa dönüşebilir. Onun için
“bedeli ne olursa, nasıl olursa olsun iktidar”diyorsunuz. Sonsuza kadar. . . Bir de seçim reklamı yapmışsınız:“Yeni Türkiye yolunda ikinci yarı başlıyor”
reklamı. . . Ne yani?. . 13 yıl daha mı başımızda olacaksınız?Ya da yardığınız yerden daha çok yarı çıkarabilirseniz 26, 39, 52 yıl falan?. . O zaman halkın (bir) yarı’sından çok daha fazlasının sizinle ilgili bazı duygularını bilmenizde yarar olabilir. Okuyup da yararlanmanız için yazıyorum.
*
*
*
Bıktık sizden. 13 yıldır. . . Usandık. . . Bezdik. . . Yorulduk. . .
*
*
*
Durmadan sizi görmekten, duymaktan ve okumaktan. . . Hep ortada ve her yerde olma gayretinizden. . . Her gün ve defalarca kendinizi göstermeye, duyurmaya çabalamanızdan. . . Sürekli ilgi odağında kalma arzunuzdan. . . Daima haklı olmanızdan. . . Durmadan doğruyu açıklamanızdan. . . Her daim yanlışı ifşa etme ve cezalandırma gayretinizden. . . Ara vermeksizin birileriyle didişmenizden. . . Yüksek sesli, gergin ve buyurgan konuşma tarzınızdan. . . Sustuğunuzda bile bakışlarınızla, mimiklerinizle ve jestlerinizle her an patlamaya hazır bir barut fıçısı gibi herkesi rahatsız edip sindirmeye çalışmanızdan usandık.
*
*
*
Her konudan anladığınızı sanmanızdan. . . Her meseleye karışıp müdahale etmenizden. . . Hareket eden her şeyden kendinizi sorumlu hissetmenizden. . . Her şeyin ve herkesin ancak sizinle birlikte var olduğuna inanmanızdan. . . Sürekli lider, önder, başkan, patron, baba rolünü oynamaya çalışmanızdan. . . İnsanlara tepeden bakmanızdan, onları küçümsemenizden, aşağılamanızdan. . . Kendinize karşı bitmek bilmez bir hayranlık duymanızdan. . . Hep kendinizi merkeze yerleştirmenizden, en akıllı, en zeki ve en bilge geçinmenizden. . . Aslında birçok konuda bilgi, feraset ve incelikten yoksun söz ve tavırlarınızdan. . . Ve bunun hiç kimse tarafından anlaşılmadığı hissiyle yaşamanızdan. . . Sizden daha eğitimli, kültürlü, zeki insanlara diş bilemenizden. . . Gözümüzün içine bakarak doğru olmadığı aşikar şeyleri tekrar tekrar söylemenizden. . . Bizi aptal yerine koymanızdan bezdik.
*
*
*
Bağırıp çağırmalarınızdan. . . Her daim kulaklarımızda çın çın çınlayan sesinizden, vurgularınızdan. . . Kızmanızdan, fırça atmanızdan, hakaret etmenizden. . . Nefret ve öfke saçmanızdan. . . Kindar ve intikamcı olmanızdan. . . Gülmemenizden, hırstan yüzünüzün kararmasından, sinirden boynunuzun kızarmasından. . . Gözlerinizi aça aça gerginlik saçmanızdan. . . Televizyonlardan evlerimize yaydığınız stres bulutundan ve olumsuz enerjiden bitap düştük.
*
*
*
Türkçenizden. . . Durmadan ‘kahvehane ağzı’ ile konuşmanızdan. . . ‘Be’lerinizden,
‘yav’
larınızdan. . . ‘Bombalama’ öncesi, size pek de yakışmayan yapmacık bir kibarlıkla kullandığınız
‘hiç kusura bakmayın’larınızdan. . . Yerli yersiz kullandığınız – ve maalesef son yıllarda birçok insanı alıştırdığınız –
‘noktasında’
kalıbınızdan. . . ‘Sen kimsin’
sorunuzdan,
‘herkes işine bakacak’
buyruğunuzdan. . . Durmadan
‘bunlar’
diye konuşmanızdan. . . İnsanları bölüp kamplaştırmanızdan. . . Kendinize benzemeyenlere tepki duymanızdan. . . Sizi her durumda kayıtsız şartsız desteklemeyenleri ‘kuşkulu soru soranları ya da eleştiri getirenleri ise ‘düşman’ saymanızdan. . . Türk, Müslüman ve Sünni olmayanları peşinen ‘yabancı’ ve ‘tehlikeli’ kabul etmenizden. . . Dünyadan uzak, kör milliyetçi, dar yerel kalıplara tutsak yaşamamızı istemenizden. . . İçerde ve dışarda çok kolay huzursuzluk çıkarmanızdan, onu bunu tehdit etmenizden. . . Başka devletlerin liderlerinden kendi ülkenizdeki sokaktaki adama kadar herkesle anında kapışma hevesinizden. . . Tavrını beğenmediklerinizle – siyasetçi, belediyeci, gazeteci, sanatçı, işadamı, hatta ‘balkondaki kadın’ – tek tek uğraşıp hepsinin hakkından gelmeyi marifet saymanızdan sıkıldık.
*
İktidara ölümüne tutkun olmanızdan. . . Para, mal, mülk hırsınızdan. . . Dinî söylemleri kendi menfaatlerinize kalkan yapmanızdan. . . Ve bu arada kendinizi neredeyse peygamber ve tanrı gibi görmeye başlamanızdan. . . İşinize geleni öne çıkarıp gelmeyeni yok saymanızdan ve unutturmaya kalkmanızdan. . . Mütevazılık, mahcubiyet ve masumiyetten inatla uzak durmanızdan. . . Asla yanılmadığınızı düşünmenizden ve hiçbir zaman özür dilememenizden. . . Kibrinizden. . . çevrenize seçtiğiniz sadık ve dalkavuk adamlarınızdan. . . Kurnaz ve fırsatçı bakanlarınızdan. . . Emir eri ve kışkırtıcı danışmanlarınızdan. . . Yalaka ve yapış yapış gazetecilerinizden. . . Onlarla sözüm ona ‘canlı yayında sohbet’ toplantılarınızdaki içler acısı mizansenlerden. . . Gazete patronlarına baskı uygulayıp
‘bu adamı neden tutarsın, ona nasıl para verirsin’
diye çıkışarak hedef göstermenizden. . . İnsanların ekmeğiyle gözünüzü kırpmadan oynamanızdan yorulduk.
*
Bir yandan ‘ileri demokrasi’ masalını anlatırken, diğer yandan hiçbir eleştiri, gösteri ve protestoya tahammül edememenizden. . . Gezi Parkı’ndaki korkunuzdan ve korkutma gayretinizden. . . 15 yaşındaki bir çocuğun ölmesine bile üzülmeyip bir de hiç sıkılmadan onu terörist gibi göstermeye, annesini de yuhalatmaya kalkışmanızdan. . . Kürtleri yok sayıp iç savaşı tekrar alevlendirecek oyunlar oynamanızdan. . . Olağanüstü yetkilerle donattığınız polisleri halkın üzerine sürmenizden, her bir kitlesel resmî şiddetten sonra
‘destan yazdılar’
diyerek kışkırtma yapmanızdan. . . Acımasızlığınızdan, zalimliğinizden bıktık.
*
Bu maçta birinci yarı bize yetti. İkinci yarıda sizi sahada istemiyoruz.
7 Haziran’da bunu oylarımızla da göstereceğiz:Bıktık sizden. Anlıyor musunuz?Bıktık. 13 yıldır. . . Usandık. . . Bezdik. . . Yorulduk. . . Haydi kalkın. . . “Yeni Türkiye yolunda ikinci yarı başlıyor”
pankartlarınızı toparlayın. . . Ve gidin artık!
05. 06. 2015 – T24