ERKAN AYDOĞANOĞLU: PATRONA TEŞVİK İŞÇİYE KÖLELİK (09. 04. 2015)

241

12,5 yıldır tek başına iktidar olan AKP, 7 Haziran seçimlerinde kendisini kurtarmak için projeler üretmeye, yeni “istihdam ve teşvik” paketleri açmaya başladı.
AKP, Kasım 2002’de tek başlarına iktidara gelmesinden bugüne kadar 2003, 2006, 2009, 2012 yıllarında olmak üzere her üç yılda bir “patrona teşvik, işçiye kölelik” anlamına gelen paketler açıklayarak kısa aralıklarla da olsa, aslında kimlerin çıkarını savunduğunu, kaynakları kimlerin hizmetine sunduğunu açıkça gösterdi. Bugüne kadar “patrona teşvik” adı altından aktarılan miktarın 30 milyar TL olduğu tahmin ediliyor.
İktidarın 5. geleneksel “istihdam ve teşvik paketi” geçtiğimiz hafta başbakan ve ekonomiden sorumlu bakanların katılımı ile açıklandı. önceki paketlerin devamı niteliği taşıyan, ancak içerik itibariyle daha kapsamlı olduğu görülen söz konusu paket patronlar dünyasında büyük memnuniyetle karşılanırken, işçiler cephesinden bakıldığında bu paketin neden “istihdam paketi” olarak adlandırıldığı konusunda büyük bir kafa karışıklığı var.
Tıpkı öncekiler gibi, son paketin de en dikkat çekici yönü yeni istihdam teşviki adı altında patronların sırtındaki işveren sigorta primi yükünün neredeyse tamamı devletin sırtına yıkılıyor. Bunun somut anlamı patronların prim borçlarının, işsizlerin işsiz kaldıklarında yararlanması gereken İşsizlik Sigortası Fonu’ndan ve halktan alınan vergilerden karşılanması demek.
Altı ay süreyle iş başı eğitimle çalışacak kursiyerlere ödenecek net asgari ücret İŞKUR tarafından karşılanacak, işçiler bu kurstan sonra işe alınırlarsa imalat sanayinde “6 ay + 3,5 yıl”, diğer sektörlerde “6 ay + 2,5 yıl” boyunca SGK işveren primleri İŞKUR tarafından “tıkır tıkır” karşılanacak. Temmuz 2015’e kadar işbaşı eğitime başlanması durumunda, iş başı eğitim için verilecek destek süresi 6 ay değil, 1 yıl olacak. Aynı sürede ay sonunu getiremeyen, mucizeler yaratarak yaşamaya çalışan işlerin sigorta primleri ise üç kuruşluk ücretlerinden “çatır çatır” kesilmeye devam edilecek.
2015-2016’da yatırım döneminde, patronların elde edecekleri tüm kazançlara daha yüksek miktarda vergi indirimi uygulanacak. Buna karşın işçilerin ücretleri enflasyon ve işsizlik tehdidi ile baskılanmaya, artan oranlı gelir vergisi uygulaması (vergi dilimi) uygulaması ile mum gibi erimeye devam edecek.
AKP’nin 5. geleneksel teşvik paketi her ne kadar genel seçimlere yönelik bir hamle gibi görünse de, bu paketin Türkiye ekonomisi üzerinde etkisi, önümüzdeki dönemde etkisini arttıracak olan ekonomik krizin olası etkilerine karşı bir önlem olarak hazırlandığı çok açık. Söz konusu paketi, aynı zamanda bugüne kadar kararlılıkla sürdürülen emek düşmanı politikaların artacağının tescili olarak değerlendirmek de mümkün.
Bugüne kadar açıklanan ve tamamı sermayenin çıkarları, istek ve beklentileri doğrultusunda açıklanan teşvik paketlerinin Türkiye’yi hem üretim yapısı hem de istihdam biçimi bakımından çin’e benzetmek hedefiyle hazırlandığı görülüyor. Bütün bunlar uzunca bir süredir uygulanan esnek, kuralsız ve güvencesiz istihdam politikaları ve taşeronlaştırma uygulamaları ile birlikte değerlendirildiğinde, gelecek kuşakların çin’den bile beter koşullarda çalışmak zorunda kalmaları kaçınılmaz.
AKP iktidarı işçi sınıfının bütün bireylerini, kadınıyla, erkeğiyle, Türküyle Kürdüyle, çocuğu, genci, emeklisi, engellisi vb gibi çalışmak zorunda bırakılan tüm kesimleri ile birlikte bütün işçilerin emeğini, bedenini ve dahi canını patronların hizmetine sunmak için adeta çırpınıyor.
Patrona teşvik işçiye kölelikten başka bir seçenek sunmayan teşvik paketi ne istihdamı arttırmak, ne de çığ gibi büyüyen işsizlik sorununa kalıcı çözüm üretmek söz konusu olamaz. Kapitalizmin yarattığı sorunları, emek sermaye çelişkisini derinleştirerek, mutlak sömürüyü arttırıp, yaygınlaştırarak aşmak mümkün değildir.
09. 04. 2015 – EVRENSEL