ABDULLAH AYSU: 2015’İN TARIM DESTEKLERİ (13. 02. 2015)

246

2015 yılında ödenecek tarımsal destekler açıklandı. Destekler çiftçilerin beklentilerini karşılamadı. Hayal kırıklığı yarattı.
Destekler çiftçilerin yaygın olarak yetiştirme alışkanlığı olmadığı aspir, kanola ve soya gibi ürünler için artırıldı. Üstelik artışlar sözleşmeli üretim yapma koşuluna bağlandı. Bu ürünler için sözleşmeli üretim yapan çiftçilere destek 10 liradan 15 liraya çıkarıldı.

çiftçilerin sözleşmeli üreticilikte haklarını koruyacak olan sendikalarıyla ilgili iç hukuk düzenlemesi yapılmamış durumda. Şirketler hazırladığı tek taraflı sözleşmeleri çiftçilere dayatıyor. çiftçiler şirketlere karşı haklarını koruyamıyor ve savunamıyor. Bu koşul, “senyöre serf” sağlamaktan başka bir şey değil. Sadece yanlış değil aynı zamanda adaletsizdir de!

Bu yıl ilk kez meyveciliğe destek uygulanacak. Geçen yıl yaşanan kuraklık ve donlardan sonra böylesi bir destek olumludur, fakat yetersizdir.

Sertifikalı fidanla bahçe tesis edeceklere destek verme koşulu meyvecilikte biyoçeşitliliğe darbedir. Meyve çeşidinin süre içerisinde birkaç çeşide indirger.
Sanayide kullanılan çeşitlerle bahçe tesis edenlere yüzde ilave destek verilecek demek: fidan şirketlerine müşteri sanayicilere ise ucuz hammadde desteği sağlamaktır. Maksatlı ve yanlıdır.

Hayvancılıkta maliyetin yüzde 70’ini oluşturan yemdir ve yemin hammaddesi ithal edilmektedir. Doların yükselmesiyle birlikte et fiyatlarının yüzde 35 artması ortadayken yem bitkilerinin desteğinde hiçbir artışın yapılmaması et fiyatının neden artığını göstermektedir. Ayrıca et fiyatlarının artması damızlık kesimini artırdığı biliniyor. Yem bitkilerini desteklememek yem ithalatını artırmakla kalmaz, damızlıkların kasapların yolunu tutmaya neden olur; hayvancılığın devamlılığını tehlikeye sokar.

Organik tarım uygulamalarında desteğin artırılmaması, yerel tohuma hiç destek verilmemesi sağlıklı gıdanın önemsenmediğini ortaya koymaktadır.

Bakliyat ürünlerinde kuru fasulye, nohut ve mercimeğe kilo başına 10 kuruş olan destekleme piriminin yüzde yüz artışla 20 kuruşa çıkarılması iyidir, fakat destek oranı düşüktür. Yoksulun eti, toprağın besleyicisi baklagillere yapılacak daha yüksek oranlı destek, halkın tamamına yapılan bir destek olacaktır.

Yaş çayda geçen yılki gibi yine 12 kuruş pirim verilmesi, artırılmaması girdideki artışları görmemek, enflasyonu yok saymaktır. Bu çay üreticisi köylüleri mağdur edicidir!

Destekleme pirimi verilen 14 üründe ise hiçbir artış yapılmamış olması, girdi artışlarının hesaba katılmaması anlamına gelir. Bu ürünleri üreten çiftçiler için hayal kırıklığı yaratmıştır.

üzerinde en çok vergi alınan/kazanılan mazot ve gübredeki destek artışı çiftçinin verdiği verginin karşısında çok komik kalmaktadır. Destek vermek yerine üretim girdilerinin üzerindeki yüksek vergilerin kaldırılması daha adaletli olurdu.

Görüldüğü üzere açıklanan 2015 tarımsal destekler beklentileri karşılamamış, geçen yılki kuraklık zayiatı ile bu yılki sel tahribatının oluşturduğu yarayı bile saramayacaktır.

Olması gerekeni, çiftçi Sendikaları Konfederasyonu yaptığı basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurdu. Oradan aktarıyorum:

“Bütçenin yüzde 2’si oranında olan tarımsal desteklerin, kanun öngördüğü şekilde gayri safi milli hasılanın en az yüzde 1’i oranında verilmesi,

çiftçilerin alışkanlığı olmayan ürünler değil, temel gıda maddesi olarak değerlendirilen ürünlerin desteklenmesi, bu yolla yeterliliğin sağlanması,

Hayvancılık için önemli olan yem bitkilerinin destek oranlarının artırılması, meraların ıslahı ile özgür mera hayvancılığının hayata geçirilmesi,

çiftçi Sendikaları için iç hukuk düzenlemesi yapılarak, çiftçilerin hak arama örgütleri aracılığıyla haklarını aramasının önünün açılması doğru olacaktır. “
13. 02. 2015 – öZGüR GüNDEM