Rant projelerinin karşısında hep onlar var. Ülke kaynaklarının talan edilmesine karşı çıkıyorlar. Halkın olanı, halk adına koruyorlar. Gelene ağam gidene paşam demedikleri için, iktidarın gözde hedefleri arasındalar. Bilimsel gerçeklere dayanarak hazırladıkları dosyalarla, mahkeme salonlarında adalet arıyorlar. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenliyorlar ki, anayasal haklarını kullanarak en büyük suçu işliyorlar! Sonra bir de çok konuşuyorlar. Her lafın içinde, her talanın karşısında, her rantın hesabındalar. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), çıkarı doğrultusunda yürüyen AKP’nin canını çok sıkıyor.
İstanbul’un akciğeri sayılan kuzey ormanlarının göbeğine; Marmara’nın ekolojik dengesini ayakta tutabildiği tek alana; su rezervlerinin ve ekolojik dengenin ta içine yapılan üçüncü havalimanının çevre düzeni ve imar planının iptali ve yürütmesinin durdurulmasını sağladılar. çevreye ve insan hayatına dönüşü olmayan zararlar verdiği, yaşanan büyük felaketlerle tecrübe edilen nükleer santral projelerine itiraz ettiler. Gelişmiş ülkelerin kapılarına kilit vurduğu bir teknoloji yerine, yenilenebilir kaynaklara yönelinmesi gerektiğini söyleyerek, sonuçları bizi ve gelecek nesilleri etkileyecek olan Akkuyu Nükleer Santralı antlaşmasıyla ilgili çED Olumlu raporuna dava açmaya hazırlanıyorlar.
Dudak uçuklatan maliyetiyle dünya görgüsüzlük yapıları arasına giren AkSaray’ın yapımındaki usulsüzlükleri mahkemeye taşıdılar. Ankara 5. İdare Mahkemesi’nin ana imar planına yürütmeyi durdurma kararı vermesinin ardından ‘kaçak’ konuma düşen AkSaray’ın yapımına devam edildi. Beş meslek odasının, başbakanın mahkeme kararlarına uymayarak görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle açtığı dava Anayasa Mahkemesi’nde. . . Trafik sorununa çözüm getirmek şöyle dursun, yapılacağı yerin imara açılmasıyla, hem yeni bir trafik yüküne hem de doğa katliamına neden olacak olan üçüncü köprü projesiyle ilgili davalar açtılar. Dereleri kurutan HES’lerle mücadelede halkın yanında durdular. Galataport ihalesiyle ilgili açtıkları davada Danıştay yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Ve böylece, kamu yararını gözeten davalarıyla iktidar zararına çalışan TMMOB’yi zapturapt altına alma vakti geldi. Yıllar önce hazırlanan meslek örgütlerini Başbakanlığın kontrolüne sokma planı, gelen tepkiler üzerine kaldırılmış olduğu raftan indirildi. AKP, hazırladığı yeni kanun taslağıyla TMMOB’ninyapısını değiştirmek, birliği çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlayarak, Bakanın onayı olmadan yönetmelik yayınlama yetkisini ortadan kaldırmak istiyor. Amaç, kamu kurumu niteliğini kaybedecek olan meslek odalarının, kamu adına dava açmasını engellemek. Kontrolü altına almak istediği ne varsa, sorgulamadan el indirip kaldıran vekillerine yasalaştırıp etkisizleştirme stratejinin yeni hedefinde bu kez yaptığı bilimsel itirazlarla pek çok ‘çılgın projenin’ yürütmesini durduran ve iptal ettiren işte bu meslek odaları var.
Projeler ve mimarlık-mühendislik gibi, ihmalkârlığın insan hayatına mâl olabileceği meslekler üzerindeki uzman denetimini ortadan kaldırmanın, rantta eş-dost zincirini sağlamlaştırmaktan başka ne gibi bir amacı olacağına dair mantıklı bir neden bulmak zor. Hesap ortada. TMMOB, Türkiye’nin ranta açılan ve açılmak istenen kamu arazileri üzerindeki iktidar hesabını bozan etkili bir muhalefet yürütüyor. Su havzalarına zarar veren HES’lerle, insan ve çevre sağlığı için saatli bomba olan nükleer santrallerle, toprağı öldüren sanayi tesisleriyle, yaşam kaynağımızı zehirleyen maden ocaklarıyla halk için mücadele ediyor. AKP, yeni yasa taslağıyla kent ve doğa karşısındaki talan programının en güçlü direneni olan meslek odalarına savaş açmış durumda. Alerjinin nedeni belli; dalkavuk yapamadığını susturma azmi, zalimliğin fıtratında var.
12. 12. 2014 – BİRGÜN