ENGELSİZ YAŞAM İÇİN BİRLİKTE MÜCADELEYE!

72

Engelsiz Bir Yaşam İçin Birlikte Mücadeleye!

3 Aralık Dünya Engelliler Günü…

Büro Emekçileri Sendikası olarak bu günü ne bir kutlama ne de bir ‘şefkat günü’ olarak görüyoruz. Bizim için bugün, engelli bireylerin emeğine sahip çıktığı, eşit koşullarda yaşadığı ve hak mücadelesini yükselttiği bir gündür.

Engellilere yönelik uygulanan politikaları ve bu sistemi eleştiriyoruz. Sadaka değil, yardım değil, temel yurttaşlık hakkımızı istiyoruz.

Bugün Türkiye’de engelli bireylerin temel haklarına ulaşmasını engelleyen engelli bireyleri ‘eksik’ olarak gören; onları toplumun üretken ve bağımsız bireyleri olmaktan çok ‘bakılmaya muhtaç’ bir yük gibi algılayan; engelli yurttaşları hak sahibi bireyler olmaktan çıkarıp sosyal yardımlara bağımlı hale getirmeyi amaçlayan Devletin ‘sağlamcı’ politikalarıdır,

BİZLERİ ENGELLEYEN BAZI SAĞLAMCI POLİTİKALAR:

Erişimsiz Kamusal Hizmetler:

Kamu binaları, toplu taşıma araçları ve dijital hizmetler engelli bireylerin erişimine uygun değildir. Bu, bir ayrımcılık ve dışlanma pratiğidir.

Engelli Çocuğu Olan Memurların Yok Sayılması:

Engelli çocuğu olan memurlar, çocuklarının bakım ve rehabilitasyonu için hiçbir özel özlük hakkına sahip değildir. Bu durum özellikle kadın memurlar üzerinde büyük bir bakım yükü yaratmaktadır.

Sadaka Anlaşıyı:

İktidar, engelli bireylerin temel vatandaşlık haklarını sağlamaktansa, onları sosyal yardımlara bağımlı kılmaya çalışmaktadır. Bu düzen, eşit yurttaşlık hakkına doğrudan bir saldırıdır.

Engelli Çocuğu Olan Memurlar Yoksulluğa ve Yüksek Bakım Maliyetlerine Mahkûm edilmektedir!

Çocuğun rehabilitasyon, sağlık ve eğitim masrafları, çoğu aile için karşılanamaz seviyededir. Öte yandan, bu memurların çalışma koşulları ve özlük hakları, engelli çocuğu olan bireylerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde düzenlenmemiştir.

5510 Sayılı Yasa Engelli Haklarını Yok Ediyor!

TBMM’nde görüşülen engellilerin kazanılmış haklarını yok eden yasa teklifi derhal geri çekilmeli, 5510 sayılı Yasa ile yaratılan 2008 Ekim Sonrası/öncesi ayrımcılığı kaldırılmalı, tüm engelli emekçilere erken emekli olma hakkı tanınmalıdır.

Engelli kadınlar ataerkil düzenin çifte ayrımcılık ve şiddetine maruz kalmaktadırlar. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve engellilik durumunun birleşimi, kadınları ekonomik, sosyal ve fiziksel şiddete daha açık hale getirmektedir.

Ekonomik Şiddet:

Engelli kadınların iş gücüne katılım oranı çok düşüktür ve çoğu ekonomik bağımsızlıktan mahrum bırakılmaktadır.

Fiziksel ve Psikolojik Şiddet:

Aile içinde fiziksel ve psikolojik şiddete daha fazla maruz kalan engelli kadınlar, bu durumdan kurtulmak için yeterli desteği alamamaktadır.

Eğitim ve Kariyer:

Engelli kadınların eğitim ve kariyer olanaklarına erişimi, diğer bireylere göre çok daha sınırlıdır.

TALEPLERİMİZ:

  • Engelli kadınlara yönelik şiddete karşı koruma hizmetleri ve ücretsiz hukuki destek sağlanmalıdır.
  • Eğitim ve istihdamda engelli kadınlar için pozitif ayrımcılık uygulanmalıdır.
  • Kamu kurumlarında engelli kadınların kariyer yapmalarını teşvik eden programlar hayata geçirilmelidir.
  • Engelli memurlar ve engelli çocuğu olan memurlar, gelir vergisinden tamamen muaf tutulmalıdır.
  • Engelli çocuğu olan memurlara, çocuklarının bakım yükünü hafifletmek için erken emeklilik hakkı tanınmalıdır.
  • Engelli memurlar ve engelli çocuğu olan memurlar, 5 yıl hizmetten sonra 30 gün yıllık izin hakkına sahip olmalıdır.
  • Engelli bireyler ve engelli çocuğu olan memurlar için günlük çalışma süresi 6 saate indirilmelidir.
  • Engelli bireylerin ve çocuklarının rehabilitasyon masrafları tamamen Devlet tarafından karşılanmalıdır.
  • Engelli memurlar ve engelli çocuğu olan memurlar, derece ve kademe şartı aranmaksızın yeşil pasaport hakkına sahip olmalıdır.
  • Kamu binaları, toplu taşıma ve dijital altyapılar tamamen erişilebilir hale getirilmelidir.

SADAKA DEĞİL, ONURLU BİR YAŞAM İSTİYORUZ!
ENGELSİZ, EŞİT VE ADİL BİR DÜNYA ELLERİMİZDE YÜKSELECEK!