İBRAHİM Ö. KABOĞLU: ETKİ AJANLIĞI VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ

157

Etki ajanlığı ve ifade özgürlüğü

Noterlik torba yasa önerisi, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na 339’uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddeyi ekledi:

Bu Bölümde düzenlenen suçları oluşturmamak kaydıyla, Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararlan aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenler hakkında üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verilir. Fail hakkında hem bu suçtan hem de işlediği ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur.” (…) (md.16).

Etki ajanlığı olarak anılan suçu işlemenin başlıca aracı düşünce ve ifade, toplanma ve gösteri özgürlükleri. Özgürlükler düzenine tümüyle yabancı iki kavram, suç ölçütü olarak kullanılıyor: siyasal yararlar ve stratejik çıkarlar.

İlki, “Devletin siyasal yararları aleyhine” olmak, ikincisi ise, “yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları” doğrultusunda olmak.

Daha baştan belirteyim: Siyasal yararlar ve/veya stratejik çıkarlar, hukuki kavramlar olmadığı ve Anayasa’da özgürlükleri sınırlama nedeni olarak yer almadığı için,  özgürlükleri sınırlamada kullanılamaz.

Siyasal açıdan, “siyasal yarar” veya “stratejik çıkar” kavramları, tümüyle keyfi değerlendirmelere açıktır. Bu nedenle siyasal yararlar, devletin ve devlet adına hareket eden siyasal aktörlerin yararları ayrımını kritik hale getirmekte.

Anayasal açıdan; ‘Etki ajanlığı’ için öngörülen ‘siyasal yarar’ ve ‘stratejik çıkar’ kavramları, hak ve özgürlüklerin sınırlama ve güvence ölçütleri arasında yer almadığından çok yönlü aykırılık içermekte:

Nedensellik;  Anayasa ile tanınmış olan hak ve özgürlükler, ancak ilgili maddelerinde öngörülen nedenlerle sınırlanabilir; ‘etki ajanlığı’ için kullanılan kavramlar ise bunlar arasında yok.

-İlgili özgürlükler: Etki ajanlığı ile doğrudan ilişkili düşünce, ifade ve bilim özgürlükleri, toplanma ve örgütlenme özgürlükleri için siyasal yararlar ve stratejik çıkarlar geçerli olmadığından düzenleme, Anayasa madde 25, 26, 27, 33 ve 34. Maddelerine aykırı.

Güvenceler; Nedenler var olsa bile sınırlamalar, ölçülülük ve demokratik toplum ilklerine aykırı olamaz, hakkın özüne dokunamaz. Bu nedenle, etki ajanlığı düzenlemesi, madde 13’e açıkça aykırı.

Uluslararası hukuk; Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırılığı nedeniyle, etki ajanlığı düzenlemesi, Anayasa madde 90’ı çiğnemekte.

Hukuki belirlilikSiyasal yararlar ve stratejik çıkarlar, belirsiz ve kaypak değerlendirmelere açık. ”Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanı’nın iznine bağlıdır.”

Kaydı bile, bir sözü veya eylemi suç olarak nitelemede öznellik kanıtı olup, etki ajanlığı, hukuk devleti normuna (md.2) olduğu gibi Anayasa’nın bağlayıcılığı ve üstünlüğüne aykırıdır: “Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz” (md.11).

Siyasal açıdan; “Devletin iç veya dış siyasal yararları” kim tarafından ve nasıl değerlendirilecek? Ölçü Türkiye Cumhuriyeti kamu tüzel kişiliği mi devleti temsil eden ve yürütme yetkisini tek başına kişiliğinde toplayan parti başkanının yararları mı?

Bu soru temel; Çünkü iki yıl önce yürürlüğe konulan dezenformasyon yasası, Kişi+Parti+Devlet birleşmesi ile sonuçlanan Parti Başkanlığı Yoluyla Devlet Başkanlığı ve Yürütme (PBDBY) hizmetinde demokratik toplumu baskılama ve “resmi anayasal dezenformasyon”u meşrulaştırma aracı oldu. Suçun maddi ve manevi unsurları açıkça öngörüldüğü halde ‘düşünce suçu’ yaratan dezenformasyon yasası ardından etki ajanlığı, çevresel kamu düzeni, kentsel kamu düzeni ve orman kamu düzeni savunucularını sindirme ve yıldırma aracı olarak kullanılacak.  Dahası, halkın vergileriyle aylık alan kamu görevlileri, “ülke-çevre, insan hakları ve hukukun üstünlüğü savunucuları, izleme ajanları” olabilecek.

Özetle; sosyal medya düzenlemelerinden dezenformasyon suçuna kadar, Anayasa’ya aykırı ve demokratik toplum düzenini sönümlendirme ereğine yönelik birçok yaptırıma karşın ‘etki ajanlığı’, PBDBY kurgusunu sorgulayan ve siyasal iktidarın el değiştirmesi sorunsalını irdeleyen -bilimsel araştırma ve yayınlar dahil- kanaat, görüş ve ifadeler üzerinde toptancı bir tehdit düzenlemesidir.

15 KASIM 2024

Kaynak: BirGün