KESK’İN “EMEKTEN YANA, DEMOKRATİK HALK BÜTÇESİ İSTİYORUZ!” TALEBİYLE TBMM ÖNÜNDE YAPILAN BASIN AÇIKLAMASINA KATILIM SAĞLADIK!

230

Konfederasyonumuz KESK’in Çağrısıyla, “Emekten Yana, Demokratik Halk Bütçesi İstiyoruz!” Şiarıyla TBMM Önünde Yapılan Basın Açıklamasına Katılım Sağladık!

21 Aralık 2023 Perşembe günü TBMM Çankaya kapısı önünde yapılan basın açıklamasına, KESK MYK Üyeleri, KESK’e bağlı sendikaların MYK Üyeleri, KESK Ankara Şubeler Platformu Üyeleri, Ankara Şubelerimizin Yönetim Kurulu Üyeleri ile Genel Başkanımız Özer AVANAŞ, Genel Sekreterimiz M. Zekerriya ÖZDİL, Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreterimiz Sedat SUNA ve Genel Mali Sekreterimiz İsmet TEMEL katılım sağladı. Ayrıca, CHP, DEM Parti ve EMEP Milletvekilleri de açıklamaya katılarak destek verdi.

KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil tarafından okunan açıklama ve fotoğraflar aşağıdadır:

BASINA VE KAMUOYUNA

Emekten Yana, Demokratik Halk Bütçesi İstiyoruz!

Bu ülkede yaşayan milyonlarca emekçinin derinleşen yoksulluğu ve her geçen gün ağırlaşan yaşam koşulları altında 2024 Bütçesi TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye devam ediliyor. Tüm halka daha fazla yoksulluk ve işsizlik dayatan ve yıllardır adeta birbirinin kopyası olan sermayeden yana bütçelerle oyalanıyoruz; Kamu emekçilerinin, emeklilerin, işçilerin, gençlerin, kadınların, halkın bütçe hakkı yok sayılıyor. Yıllardır hayata geçirilen bütçelerle geldiğimiz yer ortada; Halkın %99’u her geçen gün yoksullaşırken, güvencesizleşirken; %1’lik azınlık ise daha da zenginleşiyor.

İktidar uyguladığı ekonomi politikalarıyla derinleşen ekonomik krizin faturasını işçilere, emekçilere ödetmek istiyor. Gerek OVP ve 12. Kalkınma Planı ile gerekse görüşmeleri TBMM Genel Kurulu’nda  devam eden 2024 Bütçesi ile sermayeden yana, emek düşmanı politikalarla; ağır vergi yükü altında yoksulluğumuzun, ücretlerimizdeki erimenin, alım gücümüzdeki düşüşün devam edeceği aşikar. Bugün her üç çocuktan ikisinin okulda aç kaldığı, gençlerin KYK yurtlarında ölümle burun buruna ve sağlıksız koşullarda  yaşamak zorunda bırakıldığı, her 3 kadından birinin işsiz olduğu, 10 milyon asgari ücretlinin açlık sınırının altında, milyonlarca emeklinin ise 7500 tl ücretle yaşamaya mahkum edildiği ülkemizde  meğer Merkez Bankası Başkanı da geçinemiyor ve barınamıyormuş.

KESK olarak aylardır işyerlerimizde, sokaklarda, meydanlarda söylüyoruz; buradan meclis önünden bir kez daha tekrar edelim; bu bütçe halkın, emekçilerin değil, sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanmış sarayın bütçesidir! Bizlere dayatılan OVP ve 2024 Bütçesi’nde emekçilerin temel kazanımlarına yönelik saldırıların artması var; vergi adaletsizliğinin derinleştirilmesi, bütçenin aslan payının sermayeye, patronlara, savunma ve güvenlik adı altında çatışma ve savaşa ayrılması var.

Her zaman altını çizdiğimiz üzere bütçeler kaynakların kimlerden toplandığını ve söz konusu kaynakların kimlerin ihtiyaçları için kullanıldığını gösteren belgelerdir.

2024 bütçesi ile iktidar bir kez daha, güvenlik harcamaları, gizli ödenekler, cari transferler, faiz ödemeleri, vergi istisnaları gibi kalemlerde yaşanan devasa artışlarla bütçeyi eritip yok ediyor. Militarist, cinsiyetçi, milliyetçi, dinci ve savaş politikalarına dayanan, sermayenin ihtiyaçlarını önceleyen bugüne kadar hayata geçirilen AKP/Saray bütçeleri ile;

  • Bütçe hakkımız yok edilmiştir.
  • Vergi adaletsizliği derinleşmiştir.
  • Ülkenin kaynakları çatışma ve savaş politikaları ile heba edilmiştir.
  • Emeğin milli gelirden aldığı pay düşürülmüştür.
  • Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme göz ardı edilmiş, cinsiyet eşitsizliği derinleştirilmiştir.
  • Özelleştirme politikalarıyla, eğitim ve sağlık başta olmak üzere tüm kamusal hizmetler tasfiye edilmiştir.
  • Dini referanslarla yönetilen bir toplum inşası için kaynaklar diyanet, cemaat ve tarikatlara aktarılmıştır.

2024 bütçe teklifi ile bunların daha da ağırlaştırılması, kalıcı hale getirilmesi hedeflenmektedir.

İktidarın yıllardır uyguladığı ekonomi politikaları ile ekonomik kriz gittikçe derinleşmiş, asgari ücret ortalama ücrete, enflasyon bir vergiye dönüşmüştür. Ekonomi büyürken düşük ücret ve güvencesiz istihdam dayatılan emeğin bu gelirden aldığı pay gittikçe düşmüş, gelir dağılımı adaletsizliği derinleşmiştir.

İşçiler, emekçiler, emeği ile, alın teri ile geçinmeye çalışan milyonlar her geçen gün daha fazla kaybederken, değersizleşen TL üzerinden ihracat yapan ihracatçılar, düşük faizli kredi kullanma, vergi muafiyeti imkânı tanınan patronlar ve sermaye nemalanmış, karlarını katlamıştır.

Vergi Adaletsizliği Büyüyor!

2024 bütçe teklifi ile “az kazanandan az çok kazanandan çok” olarak tanımlanan vergide adaletin temel ilkesi yerle bir edilmektedir.

Adaletsizlik daha baştan çeşitli muafiyet ve istisnalar soncunda toplanılacak vergilerden vazgeçilerek yaratılmaktadır. Buna da “vergi harcaması” denilmektedir.

“Vergi harcaması” toplanılacak vergiden yasalarla düzenlenen çeşitli muafiyet ve istisnalar soncunda vazgeçmek, bu vergiyi toplamamaktır. Buna göre 2015 yılı toplam vergilerinin %6,1’ine denk gelen vergi harcaması, 2024 yılı bütçe teklifinde toplam vergi tutarının %30’una denk gelmektedir.

İktidar, 2024 yılında toplanması hedeflenen her 100 TL’lik verginin 27 TL’sinden daha en baştan sermeye lehine vazgeçmektedir. Bu durum 2024 bütçesinin emek karşıtı, sermaye yanlısı bir bütçe olduğunu tek başına ortaya koymaya yeterlidir.

Çok kazananlardan, holdinglerden, şirketlerden, patronlardan vergi al(a)mayanlar tüm yükü ücretli-maaşlı kesimlere, bizlere yıkmaktadır.

Vergi harcaması kara deliği, yoksuldan alıp zengine verme politikasının en temel aracı olarak kullanılmaktadır.

2024 bütçesi ödeneklerinin programlara göre dağılımına bakıldığında ise:

  • İstihdama %2,
  • Tarım ve ormancılığa %2,8,
  • Yoksullukla mücadeleye %2,1
  • Engellilikle mücadeleye binde on iki  %0,012
  • Çocukların korunmasına binde iki %0,002
  • Bağımlılıkla mücadeleye yüz binde sekiz %0,0008
  • Kadının güçlendirilmesine %0,0004 milyonda dört
  • İnsan haklarının geliştirilmesine %0,00005 on milyonda 5 gibi komik rakamlar ayrıldığı görülmektedir.

Değerli Basın Emekçileri,

Kamu hizmetlerine, yatırıma, istihdama ayrılmayan kaynaklar 2024 bütçesinde de:

  • Faize
  • Savunma ve güvenlik adı altında silahlanmaya,
  • Hazine garantisi olarak Kamu-Özel İş Birliği (KÖİ) Projelerine,
  • İktidarın ideolojik aygıtına dönüşen Diyanet İşleri Başkanlığına ayrılmaktadır.

Buna göre;

  • 2024 bütçesinde en büyük gider kalemi bir önceki yıla göre %126 artışla cari transferlere ayrılmıştır.
  • Önümüzdeki 3 yıl için bütçeden faiz giderleri % 14,3’e çıkacaktır.
  • Savunma ve güvenlik harcamaları 2024 yılında %142 artırılmaktadır.
  • Bilindiği üzere AKP bütçelerinde gerçek aslan payının önemli ortaklarından birisi ise toplumu, özellikle gençleri mevcut rejime uyumlu hale getirme konusunda siyasal iktidar nezdinde gittikçe vazgeçilemez bir ideolojik aygıta dönüşen Diyanet İşleri Başkanlığı olmuştur. Diyanet İşleri Başkanlığı payı bu yıl 2,5 kat artışla 91 milyar 824 milyon liraya çıkarılmaktadır. Kaldı ki Milli Eğitim Bakanı meclis genel kurulundaki konuşmasında gerici tarikat ve cemaatlerle protokollere devam edileceğini açıkça ifade etmekten çekinmemiştir.

Değerli Basın Emekçileri

2024 Bütçe Kanun teklifinin hayata geçirilmesi bugün zaten derin bir yoksulluğa, işsizliğe, güvencesizliğe itilen halkın, emekçilerin yükünün daha da artırılması, geleceğinin çalınması demektir. Halkın, emekçilerin açlık ve yoksullukla  mücadele ettiği koşullarda meclis bahçesinde yapılan ciğer partilerinden iktidarın emek düşmanı  politikalarda ısrarcı olduğunu görmek mümkün.

İçinde bulunduğumuz kriz koşulları emekten yana demokratik bir bütçeyi yakıcı bir ihtiyaç haline getirmiştir.

Biz KESK olarak yıllardır sadece kendimiz için değil, herkes için halktan, emekten yana bir bütçe istiyoruz.

Bir kez daha  buradan, TBMM  önünden vekillere değil, asillere, sizlere, tüm halkımıza soruyoruz; emeğimizi, ekmeğimizi, geleceğimizi yok sayan bu bütçeyi kabul ediyor musunuz?

İktidarın kendi eliyle yarattığı enkazın tüm faturasını işçilere, emekçilere, gençlere, kadınlara, emeklilere, halka yıkmak istediği bu bütçe karşısında elbette ki çaresiz değiliz.

Yoksulluk, işsizlik ve yağma düzenin çarkları arasında öğütülmeye karşı çare yine bizleriz; emekten yana, demokratik halk bütçesi talebimizle omuza omuza verelim. İnsanca bir yaşam, güvenceli iş, güvenli bir gelecek için mücadeleyi birlikte büyütelim.

HALKTAN, EMEKTEN YANA BİR BÜTÇE İÇİN:

  • Öncelikle bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz.
  • Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasfiyesine ve özelleştirme soygununa son verilmesini istiyoruz.
  • Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını istiyoruz.
  • Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini
  • Engellilere yönelik Kamu Hizmetlerinin geliştirilmesinin, engelli hizmetleri için ayrılan bütçe payının arttırılmasını, kamuda engelli istihdamının arttırılmasını istiyoruz.
  • Vergide adalet istiyoruz. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz.
  • Toplumun en zengin %1’lik kısmının Milli Gelirin %54’üne el koyduğu, geri kalan %99’un payına ise Milli Gelirin sadece %46’sının düştüğü adaletsiz tabloya son verilmesi için belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını istiyoruz.
  • Emeğe kölelik dayatan politika ve uygulamalara son verilmesini istiyoruz.
  • Yoksulluğu önleyici, dar gelirlileri koruyucu tedbirlerin hayata geçirilmesi için Temel Gelir Güvencesi istiyoruz.