CUMHURBAŞKANININ KADINLARA KARŞI KULLANDIĞI CİNSİYETÇİ NEFRET DİLİNİ KABUL ETMİYOR, KINIYORUZ! GEZİ RUHU, ERİL KÜFÜR DİLİNİ VE KARANLIK ZİHNİYETİ DE YENECEK!

906

Doğanın talanına, doğal yaşam alanlarımızın yok edilmesine, kamusal alanların tasfiyesine, güvencesizliğe, geleceksizliğe, işsizliğe karşı her yaştan, her kimlikten, her inançtan, her meslekten milyonların; demokrasi, adalet, barış ve özgürlük mücadelesi Gezi direnişinin 9. yıldönümünde AKP iktidarı adeta yeni bir saldırı dalgası başlattı.

Gezi direnişi sırasında devlet şiddeti ile yaşamını yitiren Ethem Sarısülük ve Abdullah Cömert’in anma törenlerine fiili saldırıyla yetinilmemiş, Gezi’yi sahiplenen, Gezi’de umudu dayanışmayı büyüten milyonlara sözle de saldırmaktan geri durmamıştır.

Cumhurbaşkanının kadınlara karşı kullandığı bu cinsiyetçi ve nefret dilini kabul etmiyor, kınıyoruz.

Cumhurbaşkanı’nın daha önceki benzer küfürlerinin odağında da ağırlıklı olarak kadınların olması bir zihniyeti ve kadınlara bakış açısını ele veriyor. Emekçiler gibi kadınları da eşit vatandaş görmeyen bu zihniyet mücadele eden kadınlardan ise adeta nefret ediyor, düşman olarak görüyor.

Halkın AKP iktidarına ve Tayyip Erdoğan’a olan öfkesinin direnişe dönüştüğü Gezi eylemlerinin ilk gününden itibaren kadınlar kent merkezlerinde, caddelerde, sokaklarda, parklarda özgürce ve eşit bir biçimde var olmanın mücadelesini verdi. Kadınları aileye, evlere mahkûm etmeye çalışan, kamusal alanları erkeklere ait kılan patriyarkal sisteme karşı çıktı. Kürtajı fiilen yasaklayan, kadınların ne giyeceğinden, nasıl yaşayacağından, kaç çocuk doğuracağına kadar söyleyen, erkek şiddetini besleyen, kadını esnek, güvencesiz ve ucuz emeğin kaynağı olarak gören,   LGBTİ+’lar üzerindeki baskıları artıran AKP hükümetine karşı yaşam alanlarına sahip çıkan kadınlar direndi, mücadele etti. Kadınlar, emekçiler, ezilenler direniş boyunca parkları da, geceleri de, sokakları da, barikatları da terk etmedi.

Gezi Direnişinde bu kadar çok kadının direnişin içinde yer almasına karşı biriken öfkenin küfürler, tehditler olarak dışa vurulmasına karşı kadınlar her yerde “Küfürle değil, inatla diren!” diyorlar!

Milliyetçi, tekçi, dinci, muhafazakâr, mafyatik, kadın düşmanı,  homofobik politikalarla, tutuklama ve gözaltılarla Gezi itibarsızlaştırılamaz!

Çünkü Gezi umudun, geleceğine sahip çıkmanın, eşitlik ve özgürlük arayışının, ekolojik bir yaşam arayışının, direnişin simgesidir.

Bir kez daha ifade ediyoruz: iktidara geldiği günden bu yana erkek egemen sistemin her türlü argümanı kullanan siyasi iktidar ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Gezi eylemlerine katılanlara karşı kullanılan cinsiyetçi, ayrımcı, zehirli dili kabul etmiyoruz.

Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz üzerinden geliştirilen her türlü saldırıya karşı mücadelemizden geri adım atmadık, atmayacağız!

KÜFÜRLE DEĞİL, İNATLA DİRENMEYE DEVAM EDİYORUZ.

KARANLIK GİDER GEZİ KALIR!