20 Mart 2021 gece yarısı, parlamento iradesi yok sayılarak, kadın mücadelesinin en büyük kazanımlarından birisi olan ve Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı kararnamesiyle çekilme kararı alındı. Karara karşı sesini meydanlara inerek duyurmaya çalışan kadınlar, LGBT-İ+’lar, hak savunucuları, polis şiddetine, tacizine ve adli makamların soruşturmalarına maruz kaldı. Üstelik Danıştay Anayasaya aykırı bir şekilde alınan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptaliyle ilgili yapılan 220 dolayında başvuruyu uzun süre bekletmiş ve 1 Temmuz’a 2 gün kala kararın iptali ve yürütmenin durdurulması talebini reddettiğini açıklamıştır.
Kadına karşı şiddetin, sömürünün, istismarın korkunç boyutlara ulaştığı, kadını koruyan ve şiddeti önleyen mevcut kanunların uygulanmadığı, kadın, LGBT-İ+’lar ve çocuk haklarının gasp edildiği, ağır hak ihlallerinin yaşandığı ve bu şiddete karşı kapsamlı politikalar üretmesi beklenen parlamento mekanizmasının yok sayıldığı bir dönemde, TBMM tarafından Kadına Yönelik Şiddeti Araştırmak ve Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi amacıyla 9 Mart 2021 tarihinde Kadına Şiddeti Araştırma Komisyonu kuruldu.
Söz konusu komisyonun çoğulcu katılımı sağlaması ve şiddeti önleyen tedbirler ve öneriler geliştirmesi beklenirken;
- Komisyon yönetiminde, farklı görüşteki muhalefet partilerinin temsiliyeti sağlanmamış, anti-demokratik yöntemlerle çoğulcu katılım engellenmiştir.
- Komisyon, 20 Mart’ta İstanbul Sözleşmesinden hukuka aykırı bir şekilde çekilme kararına tepki göstermemiş, üstelik kadın kazanımlarını daraltan, gasp eden “yerli ve milli” yaklaşımlar sergileyerek, sözleşmeden çekilme kararı meşrulaştırılmaya çalışılmıştır.
- Çocuk yaşta evliliğin tartışılmaya açılarak yasallaştırılmaya çalışıldığı, kadın kazanımlarının gaspına yönelik tepkileri bastıran tutum ve tavır sergilenmiştir.
Tüzük ilke, amaç ve kadın kazanımlarını koruma kararlılığımızın gereği olarak, iktidar bloğunun kadınlara karşı izlediği ayrımcı, cinsiyetçi ve baskıcı politikalarında ısrarcı olması nedeniyle, TBMM Kadına Şiddeti Araştırma Komisyonunun 08.07.2021 tarihli toplantısına davet edilmiş olmasına rağmen Konfederasyonumuz katılmayacaktır.
Bir yandan İstanbul Sözleşmesi gibi biz kadınlar için yaşamsal değerde olan uluslararası sözleşmeyi hukuksuzca iptal ederken kadına yönelik şiddeti meşrulaştırmak amacıyla göstermelik olarak kurulan komisyona katılmayı reddediyoruz.
KESK’li kadınlar olarak; kadınların aleyhine geliştireceğiniz her türlü saldırıya sokaklardan, meydanlardan, işyerlerimizden mücadeleyi ve kadın örgütlülüğünü büyüterek cevap vermeye devam edeceğiz.
HAKLARIMIZDAN, HAYATLARIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ!
YAŞASIN KADINLARIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELESİ!