5 Nisan 2021 Pazartesi günü yapılan görüşmede Gelir İdaresi Başkanlığında yaşanan sorunlar ve taleplerimiz aşağıda belirtilen başlıklar çerçevesinde gündeme getirilmiştir.
Kurum İçi Gelir Uzmanlığı Sınavına İlişkin;
05.05.2005 yılında çıkarılan 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Kurulmasına ilişkin Kanun çıkarılırken, kurum çalışanlarının kadro karşılığı atamasının Müdür Yardımcısı unvanına kadar yapıldığı, şef ve diğer çalışanlar ise Kanunun diğer hükümleri içinde sayılarak Kanunla yeni istihdam tanımı yapılan Gelir Uzmanlığına atfının yapılmadığı, dolayısıyla bu kadroda çalışanların ciddi hak kayıplarına uğradığı belirtilmiştir. Yine ilgili Kanun ile tanımlanan 5 yılda üç sınav hakkı ile Kurum çalışanlarına Gelir Uzmanlığı unvanına atanmaları için koşul getirildiğinin, devamında 2 sınav hakkının tekrar verildiğini ancak, 2012 yılında yapılan son sınavdan sonra, sınav yeterliliğini kazanan Kurum çalışanları sınav açılacak beklentisi ile KPSS sınavlarına girdiği halde sınav hakkının 7 yıl sonra tanınması nedeniyle ciddi mağduriyetlerin yaşandığı belirtilmiştir. Dolayısıyla yapılacak bu sınavların 5345 sayılı Kanun çıkmasıyla birlikte Kurum çalışanlarının yaşadığı mağduriyetin kısmi bir telafisi olarak görülmesi gerektiği belirtilmiştir.
Sendika olarak bu sürecin başından beri konuya bu hassasiyet içinde yaklaştığımızı, Kanun çıkarken, kurum çalışanlarına bu hakkın tanınması gerektiği savunduğumuzu beyan edilmiştir. Dolayısıyla başından beri bu tür sınavlarda MÜLAKAT yapılmasına karşı olduğumuzu, yeniden tanınan sınav hakkı için getirilen 75 yazılı başarı puanı ile mülakat kriterine bu gerekçelerle dava açtığımız belirtilmiştir. Yüksek Mahkemenin de talebimiz doğrultusunda karar verdiğini, ancak sınavı iptal etmediği ifade edilmiştir. Bu temelde;
7176 sayılı Kanunun Geçici 1. Maddesi ile Kurum çalışanlarına tanınan sınav hakkına ilişkin Başkanlıkça belirlenen usul ve esasların daha önceki sınavlarda uygulanan usul ve esaslara uygun olarak belirlenmediğini, bu sınavlar için belirlenen kriterlerin sınava girecek açısından olumsuzluklar barındırdığının altı çizilmiştir. Özellikle önceden yapılan kurum içi sınavlarda uygulanmayan mülakatın bu sınavlarda kriter olarak belirlenmesinin sınava girecekleri “Referans” bulma, referansı olmayanların sınavı kazanamayacağı yönündeki kaygıları ortaya çıkardığının altı çizilmiştir. Dolayısıyla açılacak sınavın;
- – Kurum çalışanlarının uzun yıllardır bu sınavı beklediğini, dolayısıyla iptal edilen sınavın daha fazla mağduriyet yaratmadan bir an önce açılmasını,
- – Sınavda başarılı sayılacak aday sayısının bütün adayları kapsayacak şekilde belirlenmesinin doğru olacağını,
- – Yapılacak sınavın başarı kriteri olarak yazılı puanının önceki sınavlarda uygulanan kriterlerin iyileştirilerek yapılmasının, kazanan adayların başarı puanına göre sıralamasının yapılmasının doğru olacağının, aksi takdirde yapılacak sınavların sonuçları üzerinde hem sınava girenler hem de diğer paydaşlar (Sendikalar) açısından tartışmaların devam edeceğine vurgu yapılmıştır.
Sayın Mustafa KILINÇ Sendikamızın bilgi paylaşımı ve iptal edilen sınavla ilgili talebine ilişkin, Hazine ve Maliye Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü ile koordineli bir yol haritasını yakın zamanda açıklayacaklarını ifade etmişlerdir.
İstihdam Belirsizliği ve Mali Hizmetler Sınıfına İlişkin;
Sendikamızca verilen bilgi notu ile, Gelir Uzmanı unvanının görev tamını belirsizliğinin devam ettiği, kurum içinde yapılacak iş ve işlemlerde paraf/imza yetki kullanımında liyakat esaslı bir hiyerarşinin oluşmasına engel teşkil ettiği belirtilmiş;
– Etkin bir vergi uygulaması için Maliye Bakanlığının yeniden yapılandırılması ve Bakanlık çalışanlarının MALİ HİZMETLER SINIFI adı altında birleştirilmesi,
– Gelir uzmanlığı görev tanımının yeniden yapılması ve Gelir Uzmanlarına ön inceleme yetkisinin verilmesi gerektiğinin önemine değinilmiş, şifahi olarak da yukarıda belirtilen özellikle servis yönetimlerinde yapılan görevlendirmelerin bu ölçekte yapılmasının doğru olmadığının, bu görevlendirmelerde suistimallere açık olduğu ifade edilmiştir.
Talebimizle ilgili Sayın Mustafa KILINÇ, ileride yapılacak çalışmalarda bu hususların değerlendirilebileceğini ifade etmiştir.
İhraçlara İlişkin:
Gelir İdaresi Başkanlığından KHK’ler yoluyla ihraç edilen ancak dosyası halen OHAL Komisyonunda bekleyen üyelerimizle ilgili, kurum görüşünün sorulması halinde, hiçbir done olmadan haksız ve hukuksuz yere ihraç edilen arkadaşlarımız hakkında işe iade edilmeleri yönünde kurumun kanat bildirmesi talep edilmiştir.
Konuya ilişkin Sayın Mustafa KILINÇ, KHK ile ihraç edilen arkadaşlarımızla ilgili değerlendirmelerin OHAL Komisyonu tarafından yapıldığını ifade etmiştirr.
Personel Eksikliğine İlişkin;
Başta İstanbul olmak üzere kurumda personel eksikliğine vurgu yapılmıştır. Özellikle İstanbul’da gençlerin çalışmak istemediği, sürekli tayin talebinden dolayı süreklik gösteren bir personel eksikliğinin yaşandığı ifade edilmiştir. Bu sorunun ortadan kaldırılması için yeni personel istihdamı ve gerekli bir takım önlemlerin alınmasının yanında yaşanılan kentin özgünlüğü dikkate alınarak farklı ücretlendirmelerin doğru olacağı belirtilmiştir.
Kurum Tabibi Talebine İlişkin;
Aile hekimliği uygulamasından önce kompleks binalarda kurum tabibi istihdam edildiği, ancak aile hekimliği uygulaması ile birlikte, bu uygulamadan vaz geçildiği bilgisi paylaşılmış, kurum tabipliği uygulamasını kaldırılmasının yanlış olduğunun özellikle pandemiyle birlikte kurum tabiplerine acil ihtiyaç olduğunun altı çizilmiştir.
Büro Emekçilerinin Aşılanması/Dönüşümlü Çalışmaya İlişkin;
Emekçilerinin aşılanması, işyerlerinde dönüşümlü çalışmaya geçilmesi ve Covid-19 tedbirleri kapsamında uygulanmasını istediğimiz taleplerimiz iletilmiştir.
Sayın Mustafa KILINÇ, dönüşümlü çalışmaya ilişkin Kurumun yetkilendirilmediğini belirtmiş, aşılamaya ilişkin ise olumlu düşündüklerini ifade etmiştir.