AZİZ ÇELİK: TÜİK’İN COVİD-19 SESSİZLİĞİ (18. 01. 2021)

203

Salgının işsizlik ve istihdam üzerindeki etkisini ortaya koyan düzenli istatistik yok. Türkiye İstatistik Kurumu adeta salgın yaşanmıyor ve işgücü piyasasını etkilemiyor gibi davranıyor. Gerçekler özellikle de sosyal gerçekler, uzun süre saklanamaz.



Covid-19 salgını halk sağlığı yanında toplumsal ve iktisadi yaşamı derinden etkileyen sonuçlar doğuruyor. Salgının yarattığı toplumsal ve iktisadi etkilerin giderek derinleşeceği sır değil. özellikle çalışma yaşamı Covid-19 salgınından derinden etkileniyor. İş ve gelir kaybı ve buna bağlı yoksullaşma salgının en bilinen ve yaygın sosyo-ekonomik tahribatı olarak görülebilir.
Kuşkusuz salgının boyutlarını anlayabilmek ve çıkarımlar yapabilmek için derinlemesine veriye ihtiyaç var. Ancak ne yazık ki Covid-19’un gerek epidemiyolojik (hastalığın toplumsal etki ve yaygınlığı, halk sağlığı) sonuçlarına gerekse sosyo-ekonomik etkilerine ilişkin yeterli düzeyde ve detaylı veriler üretilmiyor ve açıklanmıyor. Sağlık Bakanlığı Temmuz ve Ekim 2020 ayları arasında yayımladığı haftalık raporlarda sınırlı epidemiyolojik bilgilere yer verdi. Ancak bunlar yaş ve bölgesel dağılımla ilgili sınırlı bilgilerdi, kısa süreli oldu ve devamı gelmedi.
Covid-19 istatistikleri yetersiz

Aradan 10 ay geçmesine rağmen salgının sosyo-ekonomik etkilerine ilişkin elimizde detaylı veri seti yok. özellikle salgının işgücü piyasaları üzerindeki etkilerine ilişkin düzenli ve detaylı bilgi yok. Salgının işsizlik ve istihdam üzerindeki etkisini ortaya koyan düzenli istatistik yok. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) adeta salgın yaşanmıyor ve işgücü piyasasını etkilemiyor gibi davranıyor. TÜİK’in Aylık Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA) Bülteni ülkede devasa bir salgın yaşanmıyormuş ve bu salgın işgücü piyasalarını hiç etkilemiyormuş gibi 2020 Ocak ve şubat ayında hangi içerikle yayımladıysa o içerikle yayımlanıyor.

TÜİK salgın öncesinde olduğu gibi dar tanımlı (açık) işsizlik verilerini yayımlamaya devam ediyor. Covid-19 ile ilgili veri açıklamıyor, veri topladığı halde geniş tanımlı işsizlik hesaplaması dahi yapmıyor. Bunlara bültenlerinde yer vermiyor. Dolayısıyla kamuoyunda TÜİK’in işsizlik verilerini inandırıcı olamıyor. Nasıl olsun ki! Salgın boyunca 6 milyona yakın kayıtlı işçinin çalışamadığı için kısa çalışma ve nakdi ücret desteği aldığı, milyonlarca kayıtdışı çalışanın ve esnafın iş ve gelir kaybı yaşadığı ülkemizde TÜİK’e göre işsizlik salgın döneminde düşmeye devam ediyor! Kuşkusuz Nisan 2017’den bu yana geniş kapsamlı bir işten çıkarma yasağının olduğu bir işgücü piyasasında dar tanımlı (açık) işsizlik hesaplama yöntemiyle işsizlik hesaplanamaz.

Nitekim TÜİK verilerinin ayrıntılarına dikkatle bakıldığında işbaşında olanların sayısının ve çalışma süresinin giderek düştüğü buna karşılık iş aramadığı halde çalışmaya hazır olanların sayısının hızla tırmandığı görülüyor. Bu konudaki ayrıntılar DİSK-AR İşsizlik ve İstihdamın Görümünü Raporlarından izlenebilir:
[