MUSTAFA SÖNMEZ: SIRA, BORCA KARŞILIK VARLIK SATMADA (26. 08. 2020)

188

Türkiye’nin dış borç sıkışmışlığının giderek dayattığı yollardan biri alacaklılara varlık takası önermek. Birçok değerli varlık yok pahasına satılmak zorunda kalınabilir.



Ağustos başında yaşanan döviz türbülansı ile Amerikan doları, Türk lirası karşısında iki haftada yüzde 11’e yakın değer kazandı. Merkez Bankası bu sert artışa TL faizlerini artırmak yerine, 20 Ağustos’taki Para Kurulu toplantısında bankalara verdiği likiditeyi daraltarak cevap vermeyi sürdüreceğini açıkladı. Merkez Bankası faizleri doğrudan artırmak yerine bunu bankalara bıraktı ve bankalar, ihtiyaç duydukları likiditeyi piyasadan, döviz bozdurarak, mevduat faizlerini artırarak bulmaya çalıştılar. Bunun kaçınılmaz sonucu kredi faizlerini de artırmaktı ve öyle oldu. TL faizlerinin artırılması ile ekonomi ısınmadan soğumaya geçerken, bir başka soruna odaklanmak gerekti: Borçları çevirmek.

Dışarıdan ihtiyaç duyduğu dış kaynak girişi yerine iki yıldır sürekli dış kaynak çıkışı sorunu yaşayan Türkiye ekonomisi, vadesi gelen borçları nasıl, neyle ödeyecek? Bu soru giderek önem kazanıyor çünkü önümüzdeki 12 ayda
[
da varlık takasına dönüştürülebileceği bankacılık çevrelerinden sık sık duyuluyor.
Bu sıkışmışlık, birçok değerli varlığın devrinde alıcının elini güçlendirip yok pahasına satışları da zorlayabilir.

Merkez Bankası tarafından hazirandan hazirana 12 ayda çevrilmesi gereken dış borç tutarı 171,4 milyar dolar olarak açıklandı. Bu,
[

kısa vadeli borç çevirme durumundalar.

Kamuda ikinci kısa vade borç yükü Merkez Bankası’nın. Döviz rezervlerinin erimesiyle bir tür
[

rezervlere ihtiyaç duyan ve bunun için swap yoluyla dış kaynak bulma arayışına giren Merkez Bankası, Katar ve çin’den 16 milyar dolar edindi ama bunları kısa sürede geri ödemek durumunda.

özel sektörün 12 ayda çevirmesi gereken dış borcu 111 milyar dolar ve bunun 61 milyar doları özel firmaların, kalanı bankaların yükümlülüğü.

Türkiye’nin
[

Ancak kredinin batık sayılması için gecikme süresi 90 gün iken pandemi ile 180 güne çıkarıldı. O nedenle, bu sürenin dolması ile gerçek batık kredi miktarı ve icra-iflaslarla birlikte varlık değişiminin de hızlanması bekleniyor.
Borç-varlık takası, daha çok mega proje olarak adlandırılan kamu-özel ortaklığı modeliyle proje üstlenen firma ya da firma gruplarında bekleniyor. Başta İstanbul Havalimanı, üçüncü Boğaz Köprüsü, Avrasya Tüneli, otoyol yapımını üstelenen ve sözleşmelerini döviz üstünden yapan firmaların kullandıkları dış kaynakların TL karşılığı, firmalara önemli kur zararları yazdı, yazıyor. Söz konusu yatırımları gerçekleştirirken borçlandıkları her 1 dolar yaklaşık 3-4 TL iken bugün
[

) durumda. Borçlarını ödeyemeyen firmanın borcu, Hazine’nin borcuna dönüşebilir, birçok işletmenin de Türkiye Varlık Fonu’na devri, bir anlamda borç-varlık takası, şirketle TVF arasında gerçekleşebilir.

öte yandan, TVF de varlıkları paraya çevirme arayışında. Bu konuda büyük ölçekli sözleşme görüşmelerinin bazıları TVF ile Katar hükümeti arasında sürdürülüyor. Merkez Bankası’ndan 15 milyar dolar alacağı olan Katar’a, bu alacağına mahsuben yapımı süren İstanbul Finans Merkezi’nden önemli parçalar teklif edildi ve bununla ilgili anlaşmaların açıklanması yakın zamanda söz konusu olabilir.

Yapımı süren İstanbul Finans Merkezi kompleksinde Katar Finans Merkezi’nin önemli bir yer tutması
[

yazan ve ciddi bir finansman desteği içinde olan THY’nin, sivil havacılıktaki krizle birlikte önemli bir boşluğa düşen, yıllık 90 milyon yolcu kapasitesinin yüzde 10’unu bile kullanamaz hâle gelen İstanbul Havalimanı’nın, hatta bu havalimanının yapımıyla atıl duruma düşen Atatürk Havalimanı’nın da adı geçiyor.
Bu alışverişlere uzak durmayan Katar’ı en çok ilgilendiren ise Saray rejiminin geleceği. Normal seçim tarihi olan 2023’e kalmadan bir erken seçim ihtimalinin belirmesi, Katarlıları da işleri ağırdan almaya sevk etmiş görünüyor. İktidarın değişmesi hâlinde, bugüne kadar yapılmış ekonomik işbirliklerinin denetlenmesi ile ortaya nelerin çıkabileceği bilinmiyor. Bu işbirliklerinde
[