OHAL KOMİSYONU LAĞVEDİLSİN! TÜM KAMU EMEKÇİLERİ DERHAL GÖREVLERİNE İADE EDİLSİN!

244


Bilindiği üzere, 22 Kasım 2016 tarihinde yayınlanan 677 sayılı KHK, doğrudan sendika yönetici ve üyelerimizi hedef almış, Genel Başkanımız başta olmak üzere 95 üye ve yöneticimiz ihraç edilmiştir. Toplamında bugüne kadar 1 Genel Başkanımız, 4 Merkez Yönetim Kurulu üyemiz, 12 Şube Başkanımız, 21 Şube Yönetim Kurulu üyemiz ve 5 İl Temsilcimizin de içinde bulunduğu 455 üye ve yöneticimiz işten atılmış, 103 üyemiz açığa alınmış, 22 üyemiz sürgün edilmiş ve 19 üyemiz tutuklanmıştır.
Konuya ilişkin, “OHAL Komisyonu lağvedilsin ve haklarında herhangi bir yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilsin” talebiyle Genel Merkezimizde basın toplantısı düzenlenmiş, bütün üyelerimiz görevlerine dönene kadar, yaşanan bu hukuksuzluklar karşısında mücadele kararlılığı içinde olacağımız kamuoyuyla paylaşılmıştır.
Genel Başkanımız Serpil Akpınar tarafından yapılan açıklama aşağıdadır:
BASINA VE KAMUOYUNA
Değerli Basın Emekçileri;1


300px; & 8203;5 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen darbe girişimi bastırıldıktan sonra demokrasi zaferi kutlayanlar, gelinen süreçte demokrasiyi ortadan kaldırdıkları gibi, dönemin karakteristiği fırsatçılık, keyfiyet ve hukuksuzluğu norm haline getirmişlerdir.
Siyasi iktidar 15 Temmuz’da yaşananlardan ders çıkarmak yerine darbe girişimini gerekçe göstererek OHAL ilan etmiş, başlangıçta 3 aylığına ilan edilen OHAL her seferinde kapsamı genişletilerek 7 kez uzatıldıktan sonra 18 Temmuz 2018 tarihinde kaldırılmış olsa da, 24 Haziran seçimlerinden sonra yapılan düzenlemelerle OHAL kalıcı hale getirilmiştir.
İki yıl devam eden OHAL sürecinde TBMM devre dışı bırakılmış, hukuk askıya alınmış, Türkiye KHK’larla yönetilen bir diktatörlüğe dönüşmüştür. OHAL KHK’ları İktidar dışında herkesi sindirme girişimi için kullanılmış hala da kullanılmaya devam edilmektedir.
22 Kasım 2016 tarihinde yayınlanan 677 sayılı KHK, doğrudan sendika yönetici ve üyelerimizi hedef almış, Genel Başkanımız başta olmak üzere 95 üye ve yöneticimiz ihraç edilmiştir. Toplamında bugüne kadar 1 Genel Başkanımız, 4 Merkez Yönetim Kurulu üyemiz, 12 Şube Başkanımız, 21 Şube Yönetim Kurulu üyemiz ve 5 İl Temsilcimizin de içinde bulunduğu 455 üye ve yöneticimiz işten atılmış, 103 üyemiz açığa alınmış, 22 üyemiz sürgün edilmiş ve 19 üyemiz tutuklanmıştır.
Değerli Basın Emekçileri;İşlerinden hukuksuz bir biçimde atılan arkadaşlarımıza hukuk yolları kapatılmış, evrensel hukuk normlarına uymayan, daha önce benzerine rastlanmayan bir biçimde, 23 Ocak 2017 günü 685 sayılı KHK ile OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu kurulmuştur. Bu komisyon kamudan ihraç edilmiş yüz binlerce kamu emekçisinin ihraç başvurularını iki yıl içinde değerlendirmek ve karar altına almakla yetkilendirilmiştir.
11. 11. 2019
tarihi itibariyle Komisyona yapılan 126. 200 başvuru hakkında yapılan inceleme sonrası 8. 400 kabul, 84. 800 ret
olmak üzere toplam
93. 200 başvuru neticelenmiştir.

OHAL Komisyonu kararlarını incelediğimizde; memuriyete girmeden önce hakkında verilen ve denetim süresi dolan kararların ihracın gerekçesi yapıldığı, kararların somut verilere değil söylentilere dayandığı, yargı kararı ile değil kurumun kanaati ile karar tesis edildiği görülmektedir. Komisyonun hukuki bir değerlendirme yapmak yerine adeta gerçeği yansıtmayan bilgi üzerine karar tesis ettiğini görmekteyiz.
Komisyonun verdiği karar ile ilgili olarak uyuşmazlığı çözme konusunda ise Ankara’da kurulan özel yetkili idare mahkemeleri görevli ve yetkili kılınmıştır. Bu da başka bir mağduriyet yaratmaktadır. Komisyon tarafından ret gelen kararların sadece yetkili mahkemelere dağıtılması durumunda mahkeme başına 15 bin dosya düşmekte olup, yıllarca bitmeyecek bir dava süreciyle karşı karşıya kalınacaktır.
Bizler bu ülkede evrensel hukuk kurallarının işlemesini, OHAL Komisyonunun lağvedilmesini, özel yetkili mahkemelerin kaldırılarak davaların genel yetkili mahkemelerde görülmesini ve yargılama süresinin kısaltılmasını istiyoruz.
Değerli basın emekçileri;İşlerinden atılan arkadaşlarımızın atılma gerekçelerinin başında “kurum kanaati”, yani idarecinin verdiği listenin gerekçe olarak kabul edildiğini biliyoruz. Bu durum, 8 Temmuz 2018 tarihinde çıkarılan 701 nolu OHAL KHK’sında da görülmüş ve Kurum kanaati ibaresi Resmi Gazetede yayınlanmıştır. Sendika yöneticisi ve üyelerimizin Sendikal faaliyetlerinden rahatsız olan, dikensiz gül bahçesi isteyen kurum yöneticileri arkadaşlarımızın isimlerini o dönemde Başbakanlığa bildirerek işlerinden atılmalarına neden oldular. Bu hukuksuzluğun yakından takipçisi olduğumuzu unutmamalarını bir kez daha altını çizerek belirtmek istiyoruz.
Anayasa mahkemesi çıkarılan bir OHAL KHK’sının iptali davasında önemli bir içtihat kararı verdi. Kararında; “OHAL döneminde evrensel hukuka aykırı işler yapan ve haksız biçimde kişilere zarar veren yöneticilerin hukuksal açıdan sorumluluktan kurtulamayacağına –hem de oybirliği ile- karar verdi.
(K. no. 2019/63)
İdare Hukuku profesörlerinin yorumuna göre, bu kararla; OHAL döneminde keyfi davranış ve işlemlerle haksız biçimde kişileri mağdur eden ve kişilere maddi ve manevi zararlar veren yöneticilerin ve tüm kamu görevlilerinin bu fiil ve işlemleri nedeniyle şimdi veya ileride yani zaman aşımı sonuna kadar cezalandırılmalarının ve idari, mali ve cezai yönden sorumlu tutulmalarının önü açıldı.
KHK’ların yayınlandığı dönemde de Kurum idarecilerini uyarmıştık. Arkadaşlarımızın haksız hukuksuz biçimde işlerinden edilmelerine neden olanların hukuk önünde mutlaka hesap vereceklerini, bu işin peşini bırakmayacağımızı duyurmuştuk. Tarihin bizi haklı çıkardığını bir kez daha görüyoruz. OHAL’i bahane ederek insanlara haksız biçimde olmadık kötülükleri yapan yöneticilerin yaptıklarının yanına kâr kalmaması ve hesap verebilmeleri önünde hiçbir hukuksal engel bulunmadığı yargısal olarak en üst düzeyde de teyit edilmiş oldu.
Değerli Basın Emekçileri;Yargı Reformunun tartışıldığı bu dönemde, yargı paketinde yapılacak bir düzenleme ile OHAL/KHK hukuksuzluğunun sonlandırılması gerekmektedir.
Tarihin en güzel yerinde son sözü hep direnenler söyler şiarıyla, bütün üyelerimiz görevlerine dönene kadar, yaşanan bu hukuksuzluklar karşısında mücadele kararlılığı içinde olacağımızı buradan bir kez daha kamuoyuyla paylaşıyoruz.
BES, büro emekçilerinin haklı talepleri için çıktığı yolda yürümeye devam edecektir.

MERKEZ YÖNETİM KURULU