ÜMİT AKÇAY: FIRTINAYA HAZIR OLUN (14. 02. 2019)

286

Son açıklanan veriler, Avrupa’nın üçüncü büyük ekonomisi olan İtalya’nın resesyona girdiğini, yani 2018’in ikinci yarısında ekonomik daralma yaşadığını gösterdi. Üçüncü büyük ekonomide daralma yaşanırken, son açıklanan sanayi üretimi verilerine göre Avrupa’nın en büyük ekonomisi Almanya’da da resesyon zilleri çalmaya başladı.
Başlıktaki cümle, solcu bir iktisatçının dünya ekonomisi ile ilgili tahminlerinden esinlenen bir ifade değil. Başlık, geçtiğimiz hafta Dubai’de düzenlenen
World Government Summit’te
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde’ın
[
.
Bu yazıda, Dubai’deki zirveden yükselen endişeli seslere kulak vererek, dünya ekonomisindeki güncel konjonktür üzerinde duracağım. Bu haftaki yazı, aynı zamanda, geçen haftaki yazının devamı olarak görülebilir. Geçtiğimiz hafta, FED’in 30 Ocak 2019 tarihli açıklamasının kritik önemde olduğuna
[
yazının

da başlığı idi. 2019 yılında küresel ekonominin yavaşlayacağını ve bazı ülkelerin ekonomik krizler yaşayacağını belirtmek için bu başlığı kullanmıştım. 2018 başında küresel neoliberal teknokrasinin kurumları, 2018 yılının küresel ekonomi için senkronize bir büyüme yılı olabileceği, yani hem erken hem de geç kapitalistleşmiş ülkelerin aynı anda büyüyebileceği öngörüsünde bulunmuştu. Ancak 2019 başında, bir önceki yılda yapılan iyimser öngörülerin tutmadığı, aksine önümüzdeki dönemin ekonomik yavaşlama dönemi olacağı kabul edildi.
Son açıklanan veriler, Avrupa’nın üçüncü büyük ekonomisi olan İtalya’nın resesyona girdiğini, yani 2018’in ikinci yarısında ekonomik daralma yaşadığını gösterdi. Üçüncü büyük ekonomide daralma yaşanırken, son açıklanan sanayi üretimi verilerine göre Avrupa’nın en büyük ekonomisi Almanya’da da resesyon zilleri çalmaya başladı.
Avrupa ekonomisinde yavaşlama eğilimi belirginleşirken, dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan çin’de de 2008 sonrası başlayan yavaşlama eğilimi istikrarlı olarak devam ediyor. ABD ile çin arasında süren ticaret savaşı, çin ekonomisindeki yavaşlamayı daha da artırabilir. Ancak gerek iki ekonomi arasındaki ilişkiler, gerekse çin’in küresel ekonomiyle bütünleşme seviyesi o kadar yüksek ki, çin’deki ekonomik yavaşlama, sadece çin’i ilgilendiren bir olay olarak kalamıyor.
Son olarak, Avrupa’daki resesyon riskine ve çin’deki yavaşlama eğilimlerinin sürmesine ek olarak, geç kapitalistleşen ülkelerde de 2013 sonrasında görünür hale gelen sorunların giderek daha yoğunlaşmaya başladığını izleyebiliyoruz. Aralarında Türkiye’nin de olduğu pek çok ülkede ya ekonomik daralma yaşandı ya da halen yaşanmaya devam ediyor.
FED’in 30 Ocak 2019’daki açıklamasını ele alırken kısaca özetlediğim bu üç gelişmeden oluşan güncel dünya ekonomisi tablosunu aklımızda tutalım.
BİLİNMEYEN SULAR
FED açıklamasını daha kapsamlı bir şekilde değerlendirmek için bir başka konuyu da gündemimize almamız gerekiyor. Harvard üniversitesi’nden Prof. Kenneth Rogoff, 4 Ocak 2019 tarihinde
Project Syndicate
sitesinde yazdığı
‘Central Bankers’ Fiscal Constraints’ başlıklı
[