ÜMİT AKÇAY: 2018’DE ADIM ADIM KRİZE (20. 12. 2018)

203

Döviz krizinin patlak verdiği ağustos ayından itibaren ekonomi yönetiminin aldığı önlemlere bakıldığında, birbiri ile çelişen sayısız genelgeye ya da düzenlemeye rastlıyoruz. Bu da bize, 2013 sonrasında ‘kriz yönetimin krizinin’ kronikleştiğini, bir başka ifadeyle krizin ekonomi yönetimini önüne katıp sürüklediğini söylüyor.
2018, pek çok açıdan önemli bir yıl oldu. Siyaseten bakıldığında, 2007’de başlayan rejim krizi 11 yıl sonra AKP lehine nihayete erdi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildi. Bu değişime, Türkiye ekonomisindeki hakim sermaye birikim modelinin krizi eşlik etti. Ya da ekonomik kriz, rejim değişimini öne aldı. Dolayısıyla hem siyaseten hem de ekonomik olarak 2018 yılı, 2002’de başlayan AKP hükümetleri açsından da bir dönüm noktası olarak görülebilir. Bu 16 yılı kapsayan bir değerlendirme yapmak bu yazının konusu değil. Bu yazıda 2018 yılına odaklanacağım, bazı önemli dönüm noktalarına işaret ederek, iktidarın 2018’deki en kritik hamlesinin seçimleri öne çekmek olduğunu ileri süreceğim.
OCAK 2018, MEHMET ŞİMŞEK: ‘EN KöTüSü GERİDE KALDI’
2018’in ilk günlerinde (2 Ocak 2018) dönemin Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in gazetecilere yaptığı açıklamaların ana fikri, 2016 sonrasında her üç ayda bir ekonomi yönetiminden duymaya alıştığımız “en kötüsü geride kaldı” açıklaması
[
sürdürüyordu: “Yüzde 7 oranında reel büyüme kaydedildi. 2018 iyi başladı, iyi de devam edecek diye düşünüyoruz… Karamsarlığa gerek yok. Yakın geçmişimize baktığımızda en zor dönem 2016’ydı. Biz gereken önlemleri aldık ve gereken destekleri sağladık”. Ancak ocak ve şubat aylarındaki bu iyimserlik pompalaması, mart ayına gelindiğinde uyarılara dönüştü. Zaten 2018’in en kritik hamlesi olan seçimlerin erkene alınması da bu uyarılar sonrasında gerçekleşti.
MART 2018, ULUDAĞ EKONOMİ ZİRVESİ: KRİZ GELİYOR
Mehmet Şimşek’in 23 Mart 2018’de Bursa’da yapılan Uludağ Ekonomi Zirvesi’ndeki
[

sert oldu, 30 Mart 2018’de yaptığı açıklamaların bir kısmı şöyle idi: “Türkiye’ye küresel sermayenin girmemesi için ne gibi gayretler içerisine girdiklerini biliyorsunuz. Hatta bu oyuna gelip aramızdaki bazı arkadaşların, kusura bakmasınlar, ülkemizdeki ekonomik durumun sıkıntılı olduğuna dair açıklamalar yapacak kadar yanlışın içerisine düştüklerini de ve bunu toplantılarda yaptıklarını da duymak bizi üzmüştür. Ortada bu denli büyük bir başarı var. Hâlâ bunlar konuşuluyor. Bir insan kendi ayağına kurşun sıkabilir mi?”
NİSAN 2018: SEçİMLER ERKENE ALINDI
Mehmet Şimşek’in açıklamalarından sonra erken seçim tartışmaları yoğunlaştı. Her ne kadar iktidar çevrelerinden net bir açıklama gelmese de, seçim tarihi üzerinde farklı fikirlerin tartışmaya açıldığı kulislere sızıyordu. Tam bu atmosferde, 17 Nisan 2018’de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin erken seçim sürecini başlatan şu
[

.
Erdoğan’ın, Londra ziyareti sırasında önce Bloomberg TV’de, ardından da yatırımcılarla yaptığı toplantılarda FSEN (Faiz Sebep, Enflasyon Netice) teorisini anlatması ve seçilmesi halinde para politikasının yönlendirilmesinde daha fazla söz sahibi olacağını açıklaması, uluslararası finans çevrelerinde bir ‘güven’ krizinin yaşanmasına neden oldu.
Bunun ardından bir hafta boyunca, TL dünya çapında en çok değer kaybeden paralardan biri oldu. Yılbaşından itibaren yaşanan yüzde 20 değersizleşmenin yüzde 5. 2’si tek başına 23 Mayıs’ta
[

kritik idi: “Bugün olduğu gibi yeni yönetim sisteminde de para politikalarında küresel yönetişim ilkelerine bağlı kalmayı sürdüreceğiz, ama küresel yönetişim biçimlerinin de ülkemizi bitirmesine müsaade etmeyeceğiz. özellikle mali disiplinin süreceğinden ve finansal istikrarın gereğinin yapılacağından kimsenin şüphesi olmasın. “
Sonuçta, ekonomi yönetiminin şimdilerde dilinden düşürmediği ve Yeni Ekonomik Program’ın da belkemiğini oluşturan ‘yeniden dengelenme’ söylemi, II. Londra Seferi’ndeki uluslararası pazarlıkta belirlendi. Buna göre ekonomi yönetimi küresel finans kapital temsilcilerine yüksek faiz garantisi verdi ve seçim sonrası uygulanmak üzere bir kemer sıkma programının hazırlanması taahhüdünde
[