ERİŞ BİLALOĞLU: BİLKENT ŞEHİR HASTANESİNE ‘GİDEN YOLLAR’! (08. 11. 2018)

185

Cumhuriyet’in bir kurumu olan Numune Hastanesi Sağlık Bakanı’nın ifadesine göre 1-1,5 aya kadar Bilkent’e “taşınarak” kapatılıyor; doğrusunu söylemek gerekirse yok ediliyor.
Son bir aydır işi Ankara’da Eskişehir yoluna (Dumlupınar Bulvarı) düşenler görmüştür. Vatandaşın Kasım sonu/Aralık başında açılacak Bilkent Şehir Hastanesi’ne “ulaşabilmesi için” hızla yol yapılıyor. Oysa bu AVM kılıklı beton yığınının “ayakta kalabilmesi”* başka yollara bağlı!

***
Ankara’nın en eski hastanesi Numune Hastanesi.
Ne kadar eski? 1800’lü yılların ikinci yarısında, 1880’lerde, Gureba Hastanesi olarak hizmet verdiğini bildiren kayıtlar varsa da net olarak bilinen 1924’te Ankara Numune Hastanesi adıyla kurulduğudur. Lafı dolandırmadan söylemek gerekirse Ankara Numune Hastanesi ismi, fikri, gelişimiyle bir Cumhuriyet kurumudur. Ve yine lafı dolandırmadan söylemek gerekirse bu kurum artık kapatılmak için gün saymaktadır**. https://www. ato.org. tr/announcement/show/386
Kimi gazete haberlerine göre kapatılmayacak (!) taşınacaktır. Peki ne için “taşınacak”tır?
Bilkent’te yapılan hastanenin “sahipleri” yolunu bulsun, para kazansın diye!
Biliniyor, Bilkent’te açılacak şehir hastanesi bir devlet hastanesi değil. Bakmayın siz altı başhekim vs atanacak olmasına, asıl yöneticileri iki CEO olacak.
Peki nasıl kazanacak, kazanabilecek mi?
İlk iş Ankara Numune Hastanesi’nden başlayarak Ankaralıların kolay ulaşabildiği altı hastanenin kapatılmasıyla hastalara gitmeleri için “ikna yolu” sağlanacak. Sonrası?
Sonrası biraz tartışmalı. Bunun için 2017 Aralık’ta kamuoyuyla paylaşılan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nce (TOBB) yaptırılan Türkiye Sağlık Sektörüne Genel Bakış çalışmasının ilgili bölümlerine bakalım ve açılan yolları görelim! https://www. tobb.org. tr/saglik/20171229-tss-genel-bakis-tr.pdf (geçerken söyleyelim, Rapor McKinsey&Company gibi danışmanlık şirketlerinin analiz ve uzmanlık desteklerini alarak hazırlanmış; artık siz düşünün “genel bakışın” kıymetini).
Rapor “şehir hastanelerinin özel hizmet sunucu manzarasına potansiyel etkisi üç kilit temada ulaşılan başarıya bağlı olacaktır” diyor:
margin-:22. 5pt;operasyonel mükemmellik ve (kamu özel işbirliğiyle hastanecilikte ilk örnek olduğu için) doğru yönetim sistemi,margin-:22. 5pt;doğru sayı ve yetkinlikte personel,margin-:22. 5pt;hasta talebini korumak için yüksek kaliteli hizmet sağlama başarısı. margin-:22. 5pt;
Operasyonel mükemmellik ve doğru yönetim sistemini Sağlık Bakanlığı’nın başhekimleri yapamayacağına göre (?!) kast edilen “bırakın da CEO’lar ya da özel sektör olarak biz yapalım” oluyor ve bir yol daha açılıyor.
Doğru sayı ve yetkinlikte personel ifadesi en yetkin sağlık çalışanlarını buraya getirin ve “şişirmeyin”in yolu. Operasyonel mükemmellik-doğru yönetimle doğru sayı ve yetkinlikte personeli birleştirirsek üç, hadi bilemediniz beş zamanda kamusal istihdamdan vazgeçme, taşeronlaşma-esnek çalışma, hizmet satın alma vs vs yollarını apaçık görebiliriz; zaten bu işin yolu “tıbbi destek hizmetleri, yüksek maliyet ve teknoloji gerektiren hizmetler” gibi tanımlamaları “mevzuata” sokarak döşenmişti. Yani şehir hastanelerinde neredeyse bütün sağlık hizmetlerini “dışarıdan alma yolu”.
Bunlar olunca da gittiği hastaneler kapatıldığı için “ikna yollarına” sokulmuş hastanın talebini karşılayacak ve koruyacak yüksek kaliteli hizmet “ücretsiz/bedavaya” sağlanmış olacak. ***
Rapor “eğer bunlar yapılabilirse” diyor, finansal sürdürülebilirlik, görece uzakta olma, hasta talebini sağlayamama gibi riskler engellenebilir ve özel hizmet sunucularına etkisi olabilir.
özel hizmet sunucuları “etkilenirse”, ne yaparlar bu durumda? Onu da söylüyor Rapor, -muhtemelen arkasında çok uzun hesapların, görüşmelerin yapıldığı- tek bir cümle halinde:
“Şehir hastanelerinin başarısını arttırmak için özel sektör paydaşları ile gerek yönetim gerekse sağlık hizmetlerinin sunumu etrafında kapsamlı ortaklıklar düşünülebilir. ” Bu işte bir anayol!
Mealen şu: özel sektör olarak bu işte bol para/bol kar olursa şehir hastanelerini yönetmeye de şehir hastanelerinde sağlık hizmeti sunmaya da varız!
Zaten bu pazarlıklar yapıldığı ve şehir hastanesinin “ayakta kalabilmesi” için açılan onca yol yetmediğinden Sağlık Bakanlığı da çırpınıyor. Müsteşar Prof. Dr. Eyüp Gümüş Haziran 2018 tarihinde şöyle
[