ALİ RIZA GÜNGEN: VARLIK FONU NE YAPIYOR’ HANİ KUŞLAR, AĞAÇLAR’ (27. 07. 2018)

233

200 milyar dolarlık bir portföye ulaşması hedefiyle kurulan Varlık Fonu da Cumhurbaşkanlığına bağlandı. Ancak ne zaman faaliyete geçeceği ve kimin tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin varlıklarının yönetildiği aslında henüz doğru düzgün bilinmiyor.
“Piyasada bahar rüzgârı” ifadesini görünce etrafıma bakınıyorum: Hani kuşlar, ağaçlar, bin bir renkli çiçekler? Click-bait manşetler bir yana, böyle bir rüzgâr beklentisi diğer yandan da kuruluşunun üzerinden 2 yıl geçmiş Türkiye Varlık Fonu (TVF) ile ilişkilendiriliyor. []TVF sitesinde ise, kurumun ne yaptığına ve yapacağına dair aylardır aynı ifadeler bulunuyor. Ben de yeni kostümlerine alışamamış devlet nobranlığı ile tekrar karşılaşınca bazı soruları sıralama vaktidir diye düşündüm.
[
kılınmış, hırsı büyük kendi bodur kalmış TVF de Cumhurbaşkanlığı’na bağlandı. Ancak ne zaman faaliyete geçeceği ve kimin tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin varlıklarının yönetildiği aslında henüz doğru düzgün bilinmiyor.
‘FAKAT SONRA DöNüŞ OLMADI…’
Sayıştay Kanunu, Kamu İhale Kanunu, Devlet İhale Kanunu, Devlet Memurları Kanunu, özelleştirmeye ilişkin yasalar ile kamu kurum ve kuruluşlarına uygulanan kısıtlamalardan muaf bir varlık, Varlık Fonu. Tuhaf bir varlık, kısacası. Strateji planı 1 yıl boyunca rafta bekletilen sonra kendisini denetleyecek ve gözetleyecek Başbakanlık gibi birimler ortadan kalktıktan sonra, adına portföyünü yönetmek için kurulan şirketi faaliyete geçmemiş, aslında ortada bırakılmış bir “fon”.
TVF Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Oral Erdoğan, geçtiğimiz hafta katıldığı bir programda Fon’un henüz bir faaliyetinin bulunmadığını
[
aslında oldukça açıktı. Eski Ekonomi Bakanı’nın “[
adım atılamıyor
. Atılacak adımlar öncesinde
[
değil. çünkü Hazine devletin iç ve dış borç yönetiminden sorumlu ve devletin nakit akışını düzenliyor. TVF’ye dış borç alma yetkisi geçen yıl verilmiş olsa da karşımızda devletin finansal hesaplama ve mekanizmalara göre biçimlendirilmesi uğraşının ifadesi bir sermayeleştirme girişimi duruyor. Resmi amaçlar kısaca “sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurtiçinde kamuya ait olan varlıkları ekonomiye kazandırmak… stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek” diye özetleniyor. Bu, paralel Hazine yaratmak değil, mevcut varlığı kaynak yaratmak üzere finansallaştırmak olarak nitelenebilir. Eski soruların cevabı verilmemiş olsa da yeni sorular sorma vaktidir. Kısaca sıralayacak olursam ilk akla gelenler şunlar:
– Yatırımcılar ve TVF arasında sürdüğü bildirilen görüşmelerde yatırımcılara ne gibi taahhütler verilmiştir/verilmektedir?
– 2017’de oluşturulması ve Başbakanlık’a iletilmiş olması gereken 5 yıllık değer yaratma programlarının içeriği ve akıbeti nedir?
– 6741 sayılı yasanın daha önce öngördüğü Meclis denetimi yeni rejimde nasıl gerçekleşecektir? 1 no’lu kararname ile Cumhurbaşkanlığı’na bağlı kılınan TVF, Meclis tarafından denetlendiğinde herhangi bir usulsüzlükte ya da Cumhurbaşkanlığı denetim raporu onaylanmadığında kim hesap verecektir?
– Hazine ve Maliye Bakanlığı ile “ilgili” kılınan kamu bankaları TVF’nin portföyündeyken niye yine de bir bakanlıkla “ilgili” kılınmıştır? Kanunla açıkça düzenlenmemiş bu vesayet Hazine ve Maliye Bakanı’nın Varlık Fonu A. Ş. ‘nin portföy yönetimine, teminat ve kredi işlemlerine doğrudan müdahalesi anlamına gelmeyecek midir?
– Bu belirsizlik altında TVF’nin elindeki varlıkların “en yüksek değerine ulaşması” ya da uygun koşullarda kredi bulunması mümkün müdür?
– TVF’nin uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından kredi notu alma girişimi ile siyasi iradenin bu kuruluşların komplosundan bahsetmesi nasıl bir arada yürüyecektir? 2018 yılı programında yer alıp, yıl bitmeden kurulacağı açıklanan “yerli ve milli” derecelendirme kuruluşu TVF için de not verecek midir?
– Kamu kurum ve kuruluşlarına uygulanan kısıtlamalara tabi olmayan Piyasa İstikrar ve Denge Fonunun Türkiye’de piyasa işlemlerine girişmesinin önüne herhangi bir sınırlama getirilmiş midir? Bu alt fon piyasa işlemlerine giriştiğinde Türkiye’de hisse alıp satarken bazı şirketleri zor durumda bırakması ve bazılarını aşırı değerlendirmesi önünde bir engel bulunmakta mıdır?
PEKİ, NE YAPMALI?
TVF’nin Kuruluşu sırasındaki yapısını değerlendiren
[