Her şeye olumlu yaklaşmak iyidir. Olumlu ne var ki, diyebilirsiniz. Haklı da olabilirsiniz. Ama yine de karamsarlık girdabına kaptırmayalım kendimizi.
“İnsanlar çok kötü, insanlar olmazsa dünya huzura erecek” deniliyor çokça. Oysa insanların çoğunluğu iyi değil, çok iyi. Ancak insanların içinde çok azı var ki kötü değil çok kötü. Bunlara çoğunluğu kötü olan siyasetçileri de ekledin mi bu azlar, iyiden iyiye azıyor, azıtıyor!
Köylüler de oylarını vermesinler, deme kolaylığına kaçmayalım.
örneğin; pancardan şeker üretmek güzel. Mısırdan şeker üretmek kötü. Hele GDO’lu mısırdan üretiliyorsa -ki çoğu öyle- çok kötü. İşte iyi olmayan bu şekerleri üretenler; insanların içindeki iyi olmayan o çok az kesim. Baş destekçileri, ön açıcıları da politikacılar.
Kooperatiflere bakalım mesela. Kooperatifler iyi mi? İyi, ama kötüsü de çok kötü ve kötü kooperatifler çoğunlukta!
İyi olmayan kooperatifler; üyelerine üretim girdilerini ucuza alıyor. Üyelerinin ürünlerini yüksek fiyatta satıyor, üyelerine kazandırıyor. İyi sanılıyor. Ama be kardeşim o azın azı, kötülerin kötüsü dediğimiz insanların üretim girdilerini piyasaya göre daha ucuza alıyor. Kendi biraz kazanırken kötüye daha çok kazandırıyor. Kötüye can, kan katıyor, insanların ve doğanın canını azar azar almakta paydaş oluyorlar.
Kooperatiflerin iyisi yok mu? Olmaz mı, elbette var! Hatta çok iyisi bile var. Onlar ne yapıyor? Onlar, güçlerini bir araya getirmiş, güçlenme yolunda ilerliyorlar. İlişkilerini eşit kurmuş, ürettiklerini adil paylaşıyorlar. O az miktardaki kötü insanlara bağımlı değiller. Onlara can ve kan katmıyorlar. Ama bu iyi kooperatifler az değil çok az. çok az olan iyi kooperatifleri çoğaltmak için çabalamak yılgınlık içeren “onlar da oyunu vermeselerdi” demekten inanın bin kere daha iyi.
Bu hafta sonu Mazgirt’e bağlı Elmalık Köyü Kalkınma Kooperatifinin genel kuruluna katıldım. Kopperatif; Akpazar, Elmalık, Göktepe, Güneştepe, Güneyharman, İsmailli, Karabulut, Kepektaşı, Kızılcık, Kuşçu, örs, Sökücek, Temurtaht, Obuzbaşı, Kayacı köylerini kapsıyor.
Genel kurula katılım iyiydi. Katılımcıların yüreğinde, beyninde heyecan ve kaygı yan yanaydı. Kafalardaki acaba kaygısı kadar kooperatifin yeniden canlandırılması için üretimin canlandırılıp güçlendirilmesi arzusu da vardı.
Ayrıca doğayı bir adım ileri iki adım geri duraklatarak içine çekecek denli doğa aşığı Mazgirt Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı İbrahim Barut, özverileriyle örnek olabilecek nitelikte dernek danışma kurulu üyeleri Ali Rıza Aydın ve Orhan Budak da genel kurula katılımlarıyla güç kattılar, moral verdiler.
Genel kurulda heyecan dalgalarının her yükselişinde birçok insan üye de oldu. Katılımlarıyla umudu ve inancı daha da çoğaltarak büyüttüler.
Kooperatif, şu an 12 dekar alan içinde yola yakın biraz onarım gerektiren bir binaya, 5 tonluk süt toplama tankeri ile bir slaj makinesine sahip. Bu saydıklarım şu an atıl durumda, canlandırılmayı bekliyor. Sahip oldukları bu olanaklar, ortakların üreteceği ürünleri ambalajlayabilecek, işleyebilecek kapasitede. Ürünlerini mecbur kalmadıkça doğrudan satışa sunmaları gerekmeyecek. çiftçiler katma değere uzanabilecek. Eğer bu embriyon filizlenirse meyveye durabilir Kooperatif.
Elmalık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, üretecekleri kimyasalsız ürünleri işleyecek, ambalajlayacak. Bir kısmını yerelde pazarlayacak. Bir kısmını da var olan benzer düşüncedeki tüketim kooperatiflerine ulaştıracak. Bir bölümünü ise, Mazgirt Kültür ve Dayanışma Derneğinin desteği ile başta İstanbul ve diğer illerde kurulacak tüketici kooperatifleri aracılığıyla, aracısız biçimde tüketicilerle buluşturacak. Kısacası sömürmeyecek, sömürülmeyecek.
Evet, iyiler çoğalacak, el birliği, gönül birliği güzelliği alıp getirecek. İyi düşünelim, hayal etmekle kalmayalım, gerçekleşmesi için çabalayalım, örgütlenerek bu güzel çabalara destek olalım. Kentlerde, “her mahalleye bir dükkân” sloganıyla tüketim kooperatiflerinde bir araya gelelim. Umudu büyütelim. Kırsalda yeşeren umutlara omuz verelim ki, filiz meyveye dursun.
2 MART 2018 – KARASABAN